İzmir Kürtleri - Halit TUNÇ

27 Mayıs 2013 17:04 / 2163 kez okundu!

 


Dicle nehri; bereketin ve uygarlığın simgesi olarak Mezopotamya ‘nın iki can damarından birisidir. Diğeri ise Fırat’tır.

Kürt Hanedanı Mervanlı Nizamüddevle Nasır tarafından 10. Yüzyılda Dicle nehri üzerinde yaptırılan 10 gözlü köprünün yanı başında; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir omuz omuza halay çekiyor.

Kürt kültüründe birlikte halay çekmek; sadece oyun oynamak, eğlenmek anlamına gelmez. Ortaklığı, kardeşliği, barışı, dostluğu, birlikte üretmeyi ve sonsuzluğu simgeler.

Fotoğraf makinamın deklanşörüne onlarca kez basıp o anı görüntülerken şunu düşündüm; çözüm sürecine artık CHP de dahil olmuştur.

Bu gezinin İzmir Kürtlerinde oluşturduğu algı bununla sınırlı değildir. Kocaoğlu, kurgulanan, dizayn edilmeye çalışılan siyasettin genleriyle de oynamıştır.

Aziz başkanın bu siyasi hamlesinin ulusalcı kanatta yarattığı travmaya karşılık, İzmir Kürtleri için güven duygusu ve sahiplenme algısı oluşturmuştur.

Cumartesi akşamı Kanal 35 Televizyonunda yayınlanan” Z Raporu” adlı TV programıma katılan Mardin, Balkan, Erzurum, ve Anadolu Birliği Federasyon başkanlarının söyledikleri, gelen mesajlar, yorumlara dayanarak bunu yazıyorum.

Kocaoğlu, önümüzdeki yerel seçimlerde çözüm sürecinde yana olan bütün Kürtlerin kapsını çalabilecek siyasi gücü şimdiden elde etmiştir. Öte yandan “ İzmir için çözüm karşıtı kent” diyenlere de tarihi bir cevap vermiştir.

Bir belediye başkanının kendi ülkesinde bir kenti ziyaret etmesini çok mu abartıyoruz?

Asla değil…

1984 yılından beri Türkiye’nin hızla sürüklendiği uçurumu görenler, onu yaşayanlar, içinde olanlar çok daha iyi bilirler. Derin yapılanmanın toplum mühendisleri, bölgeler arasındaki duygusal bağlarda artık kopma noktasına getirmişlerdi.

Diyarbakır’a kar yağdığında İzmir’in üşümesini engellemek isteyenler; bölgeler arasına kara perdeler çekilmişlerdi. 1990’lı yıllarda yazdığım köşe yazılarında “Diyarbakır’a gelin, halka dokunun” çağrıları yapıyordum. (Diyarbakır Söz Gazetesi 5 Ocak 1990)

Güneydoğu illerine yapılan her ziyaret bu kara perdeleri de yırtmakla kalmıyor, acılar paylaşılıyor, ön yargılar yıkılıyor, bir arada yaşama iklimi oluşturuluyor.

Bu ziyaretler, sahiplenme çözüm süreci kadar önemlidir.



Adına “Çözüm Süreci” denilen ve PKK’ya silah bıraktırarak, aşama-aşama yasal, siyasal mücadele zeminine çekmeyi hedefleyen stratejiye CHP ve MHP tabanının da desteği gerekiyor.

Sadece CHP liderini, belediye başkanlarını değil, MHP lideri Devlet Bahçeli’yi de milletvekilli ordusuyla ve siyasi kadrolarıyla Hasanpaşa hanında kahvaltı yaparken hayal ediyorum.

Bu siyasi bir fantezi gibi yorumlansa da, kaçınılmaz bir son gibi de görünüyor.

Görüştüğüm, konuştuğum onlarca Diyarbakırlı da aynı şeyi söylüyor “Bahçeli de gelsin, ona ev sahipliği yapmaya hazırız”

Acıların, faali meçhul cinayetlerin kenti Diyarbakır buna gerçekten hazır.

Türkiye’nin yaşanan bunca acının yarasını sarması, Aziz başkanın Diyarbakır ziyareti kadar kolay görünmüyor…

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonun raporunda yer alan bilançoya göre; İstatistiklere geçmeyen ölüm olayları hariç, toplam 35 bin 576 kişinin terör nedeniyle yaşamını kaybetti.

14 ilde 62 bin 448 hanede 386 bin 360 kişinin köylerinden göç etmek zorunda kaldı ve terörle mücadeleye 300 milyar dolar para harcandı.

Silah tüccarlarına giden 300 milyar dolarla neler yapılabilirdi?

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in hesabına göre; bu para ile 120 adet Atatürk Barajı, 450 bin kilometre yol, 900 tam teşekküllü Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 15 bin derslikli okul, 150 boğaz köprüsü yapılabilecekti.

Bu rakamlar terörün ekonomik ve siyasi rantının ne kadar büyük, Türkiye’nin işinin ise ne kadar zor, karmaşık ve birçok dengeyle orantılı olduğunu gösteriyor.

Bana göre; Kocaoğlu Diyarbakır’a giderek barışın inşasına çok değerli bir tuğla koymuştur. Siyasetten risk almış “vicdanımın sesi beni buraya getirdi” diyecek kadar da açık oynamıştır.

Gezinin özeti de budur;

“Vicdanın sesi” bir harekette vicdan varsa gerisi teferruattır.


Egede Sonsöz

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.