İnanç - Rengin Soysal

02 Kasım 2008 13:27 / 1940 kez okundu!

 

İnanma ihtiyacımız bulunduğu için, inanılacak bir ‘şey’in varolduğuna da inanırım ben. Olmayan bir şeye ihtiyaç duymayacağımızı düşünürüm. Nasıl suya, gıdaya, uykuya ihtiyaç hissediyorsak ve hayatta bunların bir karşılığı varsa, bu duyguya

Büyük dinlerle felsefeler ise ne her sorunu bir çırpıda çözerler ne her soruya reçete misali bir cevap sunarlar zaten. Onlar izlenecek yolları gösterirler olsa olsa, hakikatin sırrına ermeye çalışanlara. Belki de bundan dolayı ‘büyük’türler. Büyüklükleri biraz da her insanın kendi kapasitesi ölçüsünde anlayıp, algılayabilmesindedir.


Bazılarımızın içinde de inanç yoktur. Onlar inanmazlar. Fakat bir “yaradan”a “var” diyenler kadar, “yok” diyenler de iddia edemezler bence kendi inanışlarının doğruluğunu. İnanç görünmeyene, bilinmeyene inanmaktır; gördüklerimiz, bildiklerimiz artık inanç değil bilgidir çünkü.


Benim asıl yadırgadığım inancın varlığını ya da yokluğunu bir “ilericilik, gericilik” veya zekâ kriteri kabul edenler oluyor en fazla. Her iki taraf da önyargıyla yola çıkıyor zira, sonuçta kendi görüşlerini pekiştirecek kanıtlara ulaşmaya çabalıyor. İnananların inanmayanları, inanmayanların inananları küçümsemesi bu yüzden tuhafıma gidiyor.
İnanırsınız yahut inanmazsınız; “ben inanmak istiyorum lakin inanacağım şey ille benim istediğim gibi olmalı” diye ısrar etmekse büsbütün garip geliyor. İstediğinize inanabilirsiniz elbette, ancak onu ‘icat’ etmeye kalkmak, “putunu kendi yapıp kendi tapmak”tan öte bir anlam ifade eder mi sizce...


Bazen de kimi inanç sahiplerinin, inançlarının geçerliliğini ispatlamak için bazı deliller öne sürmeye uğraştıklarına şahit oluyorsunuz. Bana öyle geliyor ki onlar başkalarından önce kendilerini inandırma gayreti içine giriyorlar. İnancın delil gerektirmediğini ya unutuyorlar ya bilmiyorlar. Hem inançlı olduklarını söyleyip hem de olmadık şeylere inanıyor, olmadık şeylerden medet umuyorlar. Galiba, inançlarından ziyade, bilgileri, eğitimleri noksan oluyor onların da genellikle.
Yalnız inançlıların değil inanmayanların, hatta aralarında yeterince zekâsı, tahsili, birikimi bulunanlarının dahi, zaman zaman nelere inandıklarını görüp şaşırıyorsunuz diğer taraftan da. G.K. Chesterton’ın yeni öğrendiğim bir sözü bu hali anlatmaya çok uygun düşüyor kanımca: “Bir insanın Tanrı’ya inanmaktan vazgeçmesi, artık hiçbir şeye inanmadığı değil, bundan böyle her şeye inanabileceği manasına gelir.”


Bir de inandıkları veya inanmadıkları bir Tanrı’yı adeta insan figürü gibi tahayyül ya da tasavvur etme meselesi var. Çoğu kişi insani özelliklere sahip bir “Tanrı”ya inanmaya meyilli oluyorlar sanki. İyi şeyler yaptıklarında başlarını okşayıp mükâfatlandıran, kötü bir şey yaptıklarında cezalandıran, neredeyse bir “baba karakteri” zihinlerinde canlandırdıkları. Böyle düşünüp de inanmayanlar hafife almaya yatkın, inananlar her eylemlerine ondan bir karşılık görme yanılgısında görünüyorlar. Vicdanlarının yerine inançlarını koyuyorlar. İnanıp da korkmasalar, neredeyse kötülük yapmakta bir beis bulmayacaklar. Ödülünü almayacaklarsa iyi ve adil davranmaya önem vermeyecekler.


Tanrı inancının yanında bir dine inanıp inanmamakta da farklı eğilimler gösteriyor insanlar. Herhangi bir dini reddetmek için bile, en evvel bilip öğrenmemiz gerekiyor bana göre. Hele içine doğup büyüdüğünüz toplumun dini hakkında bir şey bilmemek ve bununla övünmek, dahası bunu “aydın” olmanın, modernliğin göstergesi saymak enikonu tutarsızlık gibi görünüyor.


Hiç ilgilenmeyebilirsiniz, size yakın bulmayabilirsiniz ama inanmak için de hüküm vermek için de felsefeden, dinlerden haberdar olmanız, tasavvufun engin sularında azıcık olsun dolaşmanız, “sığ”lıktan ve görünürdeki uygulamaları eleştirir yahut kabullenirkenki yaklaşımınızda “çiğ”likten kurtulmak için şart sanıyorum.


Sorduğumuz, sorguladığımız, şüphe ettiğimiz için inancımız yara almıyor...


Belki de kolay yanıtlara inanmak inancı zedeliyor...


Taraf

01.11.2008

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.