Devlet baskısı mı mahalle baskısı mı? - Mehmet Traş

05 Ekim 2007 02:53 / 1744 kez okundu!

 

DEVLET BASKISI OLMADAN ASLA… Sosyolog Şerif Mardin’in ortaya attığı irtica tehlikesi “mahalle baskısı” ile başlar sözü ile başlayıp, Malezyalaşıyor muyuz la uzayan medyadaki tartışmaların uzayarak bir “dizi” haline

Toplum olarak fikri takip için tarihe bir yolculuk edelim, bu toplumda en çok devlet baskısı mı olmuş, yoksa mahalle baskısı mı?



Mahalle baskısı ile gelecek irtica tehlikesinden bahsedenler neden geçmişte yapılan anti demokratik “devlet baskılarından”söz etmiyorlar?



Yıllarca Ramazan ayında kamu kurumlarının yemek haneleri ve sosyal tesisleri, mahalle baskısı ile mi kapalı tutuldu?



Güneydoğudan bir buçuk milyon kürdü göçe zorlayanlar mahalle baskısı ile mi yerinden yurdundan edildiler, yoksa devlet baskısı ile mi?



Güneydoğunun demografisini mahalle baskısı mı bozdu yoksa, devlet baskısı” mı?



Güney doğuda evlerin boşaltılması ve köylerin yakılması mahalle baskısı ile mi yoksa devlet baskısı ile mi gerçekleşti?



Kürtlerin demokratik haklarının yok sayılması, mahalle baskısının sonucu mu?



Mardin Yeşilyurt köylülerine dışkı yediren subay, mahalle baskısının etkisinde kalarak mı yaptı?



On yedi bin faili meçhul cinayet mahalle baskısının sonucu mu oldu, yoksa mahalle baskısı mı bu faili meçhul cinayetleri aydınlatmıyor?



12 Eylül’den sonra Güneydoğuda askerler uçakla bildiri dağıttılar ne Türk ne de Kürdüz, “hepimiz din kardeşiyiz” diye, bu bildir mahalle baskısı ile mi dağıtıldı?



Ülkesinin sorunlarına duyarlı olan insanları işkenceden geçirenler, mahalle baskısı sonucu mu yaptı?



Laiklikten taviz vermeyen devlet anlayışını temsil edenler, devletin tek dine hizmet etmesini mahalle baskısının etkisinde kalarak mı yaptılar?



Bu ülkede yaşayan herkesin, “Türk, Müslüman ve Sünni” olarak tanımlanmasını mahalle baskısı mı belirledi?



Darbelerde askerler kitapçıklar basarak komünistler işçilerimizi nasıl aldatıyor diye, yayınlar yapanlar ve dağıtanlar mahalle baskısının etkisinde kalarak mı yaptılar?



Sağ-sol çatışmasında ortaya çıkan terör olaylarının nedenini sorduklarında dönemin genelkurmay başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç; merak etmeyin “iti ite kırdırıyoruz” diyordu, böyle bir sözü mahalle baskısı sonucu mu söyledi?



Alevi-Sünni çatışmalarını mahalle baskısı mı yarattı, yoksa devletin tek taraflı politikası mı?



Alevilerin varlığını ve kültürünü mahalle baskısı mı yok saydı, yoksa devlet baskısı mı?



Kahramanmaraş ve Sivas olayları mahalle baskısı ile mi oldu yoksa derin devletin desteği ile mi?



Komünistler Moskova’ya diye sokakta bağıranlar, mahalle baskısı ile mi bağırıyorlardı?



1977 1 Mayıs'ı kan gölüne çeviren ve 35 insanın Ölümüne neden olan ve aydınlatılmamasını, mahalle baskısı mı engelledi?



Parlamentonun kapatılması, anayasanın fes edilmesi ve ağzında süt kokan çocukların asılması, halkın yüzde 52 oyu ile iktidara gelmiş başbakanını ve iki kabine arkadaşının boğazına yağlı urgan geçirilmesi, mahalle baskısıyla mı oldu?



Devletin her kurumunun içine bir çetenin yerleşmesi, mahalle baskısının sonucu mu?



TBMM'ne Susurluk komisyonuna ifade vermeye gelmeyenler, mahalle baskısından etkilendikleri için mi gelmediler?



Nokta dergisine operasyon yapılması ve kapatılması, mahalle baskısıyla mı düzenlendi?



Cumhuriyetin kurulduğundan günümüze kadar düşüncenin suç sayılması, kitabın suç aleti olarak gösterilmesi ve düşünce adamının potansiyel suçlu ilan edilmesi, mahalle baskısının sonucu olarak mı sürdürülüyor?



28 Şubat kararları ile aydınların andıçlanmasını, insan hakları savunucusunun kurşunlanması, mahalle baskısının etkisiyle mi yapıldı?



Bu soruların cevabı yıllardır sorulur ama hiçbir yetkili çıkıp ta bu sorulara muhatap olmaz. Çünkü bu soruların yanıtını ancak “devlet hukukun evrensel ilkeleriyle yönetildiği”,darbecilerin yargılandığı ve parlamentonun üstünde bir gücün olmadığı yerde alabilirsiniz?



Bu topraklarda devleti arkasında görmeyen, mahalleden baskı çıkmaz. Baskı yapması şöyle dursun hatta bir kişi, avazı çıktığı kadar bağıramaz bile.Bir kişiyi sarhoş edin devlet aleyhine konuşturmaya kalkın,sarhoş kişi anında ayıkır.Devlet kendine tabi olanı ihya etmiş,karşı olanı da imha etmiştir.Devlet kutsaldır bu coğrafyada.. Bu iklimde yaşayanlar bireye yaşama hakkı tanımaz, felsefeyi sevmez çünkü felsefe akli gerçektir. Bireyi özgür olmayan, temel hak ve özgürlükleri yaşam biçimi seçmeyen tepkiler, sivil bir inisiyatif hareketi değildir ve devlet güdümlüdür.



“Bayrak yürüyüşleri, Cumhuriyet mitingleri ve linç kültürü böyle ortaya çıkmıştır”.



Sonuç olarak mahalle baskısından korkmanın bir anlamı yok. Önemli olan devlet baskısını püskürtmek ve devleti ”Nötr” haline getirmektir. Devleti vatandaşın hizmetkârına dönüştürdüğümüzde, her birey ve kesim ikamet ettiği mahallede huzur içinde yaşayacaktır.



AB içinde yer almak isteyen ve egemenlik hakkını AB ye devreden bir ülkede, mahalle baskısı olur mu, şeriatın panzehiri demokrasi değil mi?



AB üyesi olup ta bölünen, fakirleşen, şeriat ve totaliter gibi rejimlerle yönetilen bir ülke var mı?



Mahalle baskısını gündeme getirenler, AB karşıtı olan güçlerin gündeme getirdiği ve iktidarını kaybeden, devletten beslenenlerin paronayasıdır. Topluma en tehlikeli baskı mahalleden değil, devletten gelmektedir.



Mehmet Tıraş

26 Eylül 2007

Yazı Mehmet Altan'dan aktarılmıştır www.gazetem.net

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.