Ayvalık'ın karşısı Midilli - Güngör Uras

27 Nisan 2008 04:37 / 1970 kez okundu!

 

Midilli, Ayvalık’tan 8,5 km uzaklıkta bir Yunan adası. Midilli’de yaşayanlar tekneye biniyor. Nüfus kâğıtlarını göstererek Ayvalık’a geliyor, alışveriş yaparak adaya dönüyor. Hele hele perşembe günleri Midilli’de yaşayanlar için ba

1462 yılından 1912 yılına kadar Osmanlı yönetiminde kalan Midilli, şimdilerde Yunanistan’ın üçüncü büyük adası. Midilli, adanın değil, adanın Türkiye’ye bakan kıyısındaki vilayet merkezinin adı.


Zeytinyağı, keçi peyniri, uzo

Adaya biz Midilli diyoruz, ama gerçek adı “Lesvos” (Lezbiyenler) adası. 140 bin nüfusu var. 40 bini Midilli şehrinde yaşıyor. 1922 mübadelesinde (nüfus değişiminde) adadaki Türkler Ayvalık yöresine, Ayvalık yöresindeki Rumlar Midilli’ye taşınmış.

Ayvalık yöresine gelenler, beraberlerinde zeytinciliği getirmiş. Adanın Türkiye’ye (Ayvalık sahillerine) bakan yanı yemyeşil. Zeytin ve çam ağaçlarıyla kaplı. Öte yanı ise kurak. Kurak yanında hayvancılık yapıyorlar. Keçi yetiştiriyorlar. Sulak yanında zeytincilik yapıyorlar.
Adada 12 milyon zeytin ağacı olduğu, bunlardan 20-30 bin ton zeytinyağı üretildiği, kaliteli zeytinyağının Çin’e ihraç edildiği söyleniyor. Adanın keçi sütünden yapılan peynirlerinin de büyük pazarı var.

Adada üzüm yetiştirilmiyor. Fakat Mora Yarımadası’ndan gemiyle getirilen üzümlerle adada uzo (rakı) üretiliyor. Barbaros’un doğduğu köy olduğu söylenen Plamarion’da üretilen “Barbayani” markalı uzonun büyük bir pazarı var. Adada balıkçılık da önemli bir uğraş konusu. Adanın volkanik yapısına dayalı olarak çok sayıda kaplıcası var.

Yunan hükümeti, Türkiye’ye yakın ada halkını adada tutmak için değişik teşvik tedbirleri uyguluyor. Adanın Yunanistan ile hava ve deniz ulaşımında, uçakların ve gemilerin dolu mu, boş mu olduğuna bakılmadan düzenli seferler sürdürülüyor. Her gün Atina’ya beş, Selanik ve Limni’ye birer uçak kalkıyor. Pire’ye, Kavala’ya, Selanik’e düzenli gemi seferleri var.

Yunanistan’ın Ege Üniversitesi Rektörlüğü Midilli’de. Açık anlatımıyla adada üniversite bile var. Gençler eskiden Selanik ve Pire’ye göç ederlermiş. Şimdilerde adada kalmaya başlamışlar.
<
Adada çok sayıda manastır var. Manastırlar ve eski köyler adanın turistler için cazibe merkezleri. Dünyanın her yerinden insanların ziyaret ettikleri mucizevi (dilek tutanların sağlıkla ve diğer sorunlarla ilgili her türlü derdine çare buldukları) AyosRafail Kutsal Manastırı’nın ilginç bir hikâyesi var.



Mucizeler manastırı

1430 yılında İtalya’ya ait İtaka adasında doğan Rafael (Yorgo), güzel sanatlara ve resme olan merakıyla İstanbul’daki patrikhanede sivrilmiş, rahip olmuş. Patrikhane onu Fransa’ya yollamış. Rafael, Fransa’da rahip Niko’yla dost olmuş. İstanbul’a gelerek birlikte yaşamaya başlamışlar. Türkler İstanbul’u alınca, bir kayığa binerek denize açılmışlar. Midilli’de sahile çıkarak Karion Tepesi’nde bir manastıra yerleşmişler. Dini faaliyetlerini “birliktelik içinde” sürdürmüşler. Bu manastırın ikonlarında “Rafael ve Niko” baş başa resmediliyor.

Midilli’de Osmanlı döneminden kalma maalesef iki yıkık cami, kullanılmayan bir kaplıca oteli ile yıkık kale surlarından başka bir şey kalmamış.

Ama, Sezar’ın hakkı Sezar’a... Taş evlerin bahçeleri bakımlı, düzenli. İnsanı imrendiriyor. Sokakları dar ama düzgün.

Milliyet’in yazarları ile reklam verenlerin tanışmasına imkân yaratmak için düzenlenen gemi seyahatiyle Midilli’ye gittik. Yunan adalarına günübirlik gezilerde (gecelememek şartıyla) ziyaretçilerden vize istenmiyormuş. Böylece vizesiz olarak AB topraklarına ayak basma şansını (geçici olarak da olsa) elde ettik.



Milliyet Gazetesi

27 Nisan 2008

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.