RONÝ MARGULÝES

19 Temmuz 2023 17:16 / 428 kez okundu!

 

 

"Hayatýn acýklý rastlantýlarýndan 😞 Bugün sosyal medyada Roni’nin bir yazýsýný paylaþtým ve az önce ölüm haberini aldým. 😞 Hayat mý acýmasýz, biz mi acýnasýyýz, bilemedim 😞 ... Hayatý anlama, anlamlandýrma çabasýna devam ederken, benim için o, hep aþaðýdaki bu yazýnýn Roni’si olarak kalacak. Topraðýn bol olsun Roni kardeþ…"

 

***

RONÝ MARGULÝES

 

Hayatýn acýklý rastlantýlarýndan 😞 Bugün sosyal medyada Roni’nin bir yazýsýný paylaþtým ve az önce ölüm haberini aldým. 😞 Hayat mý acýmasýz, biz mi acýnasýyýz, bilemedim 😞 

 

Yönettiði Ýþçi dergisine yazmamý istediðinde, bu isteðini geri çevirmek adýna söylediklerim hala geçerli. Yanlýþ solculuðu bir kere yaþamýþtým geçmiþte. Hadi o zamanlar biraz özrümüz vardý diyelim, ancak onca yaþananlardan, onca deðiþimlerden sonra, kimi gerçeklerin, kimi hatalarýn tamamen ortaya döküldüðü bu zamanda artýk bir tür “Ýþçicilik (Uvriyerizm) yapamazdým… Kafasý karýþýk bir kibarlýkla kabullendi gerekçelerimi.. 

 

DSÝP’in, Doðan Tarkan’ýn ölümü sonrasýnda içine düþtüðü bunalým biliyorum onu da bunaltýyordu. Bir zamanlar, “çölde vaha” diyerek övdüðüm ve aralarda sohbetlediðimiz Marksizm Günleri’ne ben katýlmayý býraktým, o ise mahalle baskýsýndan kaçýp þairliðine sýðýndý ama belki de geç kalmýþtý. 15 Temmuz 2016 direniþi üzerine yazdýðý yazý ise benim için çok önemliydi. Birbirimizden habersiz, çok yakýn þeyler yazmýþtýk. Darbe giriþiminden 4 gün sonra gördüðüm yazýsýný sosyal medyada þu notla paylaþmýþtým: “DSÝP'ten Roni Margulies de tutarlý tavýr alabilenlerden :) 19/07/2016 ÝM”

 

7 yýl sonra Facebook o yazýyý önüme getirince bir daha paylaþtým, ona saðlýk dileyen küçük bir notla: 

“Ah Roni keþke bu çizgiyi sürdürebilseydin, keþke DSÝP de bu çizgiyi geliþtirebilseydi de, HDPKK'nýn peþine takýlýp kendini yok etmeseydi. 😞😓 

 

Sana saðlýk diliyorum 🙏🤲

 

Böyle yazmýþtým çünkü rahatsýzlýðýný tesadüfen duymuþtum… Ve ayný gün ölüm haberini aldým. Hayatýn, henüz anlamýný çözemediðimiz titreþimleri belki zihnimin zillerine dokunmuþtu… 

 

Hayatý anlama, anlamlandýrma çabasýna devam ederken, benim için o, hep aþaðýdaki bu yazýnýn Roni’si olarak kalacak. Topraðýn bol olsun Roni kardeþ…

 

Ýlhami MISIRLIOÐLU

 

***

 

DARBEYÝ KÝMLER ENGELLEDÝ?

 

“Yaþasýn, darbe oluyor, þanlý ordumuz bizi Tayyip’ten kurtarýyor” sesleri, darbenin gerçekleþtiði sýralarda pek duyulmadý. Söyleyenler olmuþtur, düþünenler çok daha fazla olmuþtur, ama en azýndan ben çok fazla duymadým. Darbenin baþarýlý olacaðý baþtan itibaren biraz kuþkulu göründüðü için, askerseverler temkinli davranmayý tercih etti anlaþýlan.

 

Asýl tepki darbe püskürtüldükten sonraki günlerde gelmeye baþladý.

 

Ama bu tepki de, dizini dövüp “Ah be, ah, beceremediler” diye aðlaþma þeklini almadý. Silahsýz insanlarýn öldürüldüðü, kalabalýklarýn kurþunlandýðý, Meclis’in bombalandýðý, Ankara ve Ýstanbul’un düþman þehirleri gibi F-16’larla taciz edildiði bir giriþimin baþarýsýzlýðý hakkýnda açýk açýk üzüntü duymak olmazdý tabii. Üzüntüyü, hayal kýrýklýðýný baþka þekillerde ifade etmek gerekiyordu.

 

Önce, “Ah, zavallý erler dövülüyor, caným Mehmetçik, yapýlýr mý abime bunlar” þeklinde bir aðlaþma baþladý.

 

Birkaç saat önce üzerlerine asker tarafýndan asker tarafýndan ateþ açýlan, yanýbaþlarýnda insanlarýn vurulup öldüðünü gören kalabalýklarýn ne yapmasýný bekliyordunuz? Çiçek mi vereceklerdi askerlere? Tebrik mi edeceklerdi? Ellerini mi sýkacaklardý? Askerlik türküleri mi söyleyeceklerdi?

 

Sonra, askerlerin kafasýnýn kesildiði lafý yayýlmaya baþlandý. “Kafa kesme” ifadesi tesadüf deðil, iyi seçilmiþ. Ânýnda herkesin aklýna IÞÝD’i getiriyor. Darbeyi engellemek için sokaða çýkan bütün o kalabalýðý bir ânda IÞÝD ile iliþkilendirmiþ oluyor.

 

Ardýndan, “elleri palalý” ifadesiyle birlikte sakallý ve cübbeli kiþilerin fotoðraflarýna yaygýnlýk kazandýrýldý. Kemalistlerin, laik orta sýnýflarýn, beyaz Türklerin tüylerini diken diken etmesi garanti olan fotoðraflar. Böylece, sokaktaki kitle yine IÞÝD’le, gericilikle, kafa kesicilikle iliþkilendirilmiþ oldu.

 

Bu ülkenin halký

 

Zaten sosyal medyada bütün bunlarýn “anlamý” harýl harýl anlatýlýyordu: “Hepimizi kesecekler”, “Alevileri kesecekler”, “zaten AKP’nin tabaný bunlardan ibarettir”.

 

Madem darbecileri övemiyorsun, bari darbeyi engelleyenleri yerin dibine sok, deðil mi?

 

Türkiye’de baþka türlü olmasý beklenemezdi. Þaþýlacak bir þey yok. Kemalistlerin, ulusalcýlarýn, CHP’lilerin, çeþitli Komünist Parti’lerin, Birgün gazetesinin filan hem kitleleri küçük görme hem AKP tabanýndan nefret etme içgüdüleri elbette devreye girecekti. Baþka türlü olamazdý. Bunlarýn aklýna, “AKP’li” deyince, “dindar” deyince zaten eli palalý, gerici kafa kesiciler gelir. Zaten “Darbe baþarýsýz oldu, Tayyip’ten kurtulamadýk” diye tarifsiz üzüntülere gömülmüþken, bir de cübbeli erkek, baþörtülü kadýn fotoðrafý görünce üzüntüleri iyice dayanýlmaz olur.

 

Bu memlekette cübbeli erkekler de, baþörtülü kadýnlar da, fena halde dindar insanlar da, tarikat mensuplarý da yaþýyor. Hem de çok miktarda. Bi alýþýn artýk buna yahu! Üstelik, bu beðenmediðiniz, küçük gördüðünüz, elinizde olsa ortadan kaldýracaðýnýz insanlarýn %99,9’u IÞÝD’ci de deðil, elinde pala da yok, kafa da kesmiyor. Benim gibi, sizin gibi, normal, sýradan insanlar. Bu ülkenin halký iþte.

 

Üstelik de bazýlarý tanklarýn önüne çýkma cesaretini gösteriyor; dünyanýn baþka herhangi bir yerinde olsa hayranlýktan küçük dilinizi yutacaðýnýz bir kahramanlýk sergiliyor.

 

Toplumu kitleler deðiþtirir

 

Sað Kemalistlerin de, “sol” Kemalistlerin de Stalinistlerle ortak özelliði halký küçük görmektir, yönetilecek bir koyun sürüsü olarak görmektir, “toplumu deðiþtirmek gerekiyorsa, onu da biz yaparýz” inancýdýr. Buna bir de orta sýnýflarýn “kaba saba” kitlelerden duyduðu korkuyu eklersek, kendini “sol” zanneden kesimlerin epey bir kýsmýnda son iki üç gündür yaþanan hezeyaný anlamak mümkün olur.

 

Sosyalizm ise, toplumun ancak büyük emekçi kitlelerin eylemi sonucu deðiþebileceði inancýdýr. Büyük kitleler harekete geçtiði zaman bir sosyalist ancak heyecan duyabilir.

 

Kitleler her zaman haklý mýdýr? Saðcý olamaz mý? Gerici olamaz mý? Ya kötü bir þey yaparlarsa?

 

Evet, olabilir. Bu sorular elbette sorulacaktýr, elbette analizler yapýlacaktýr, taktikler, stratejiler geliþtirilecektir, filan fýstýk.

 

Ama önce heyecanla kitlelerin içinde, arasýnda olmak gerekir. Sosyalist bir örgüt önce tüm varlýðýyla kitlenin bir parçasý olur, hareketin, tartýþmalarýn içinde yerini alýr.

 

Sonra? Sonra ne olacaðýný kimse önceden bilemez, belirleyemez. Hiçbir þeyin garantisi yoktur. Güçler dengesine baðlýdýr; örgütlülük düzeyine baðlýdýr; hatta tesadüfî geliþmelere bile baðlýdýr.

 

Ne olacaðýný önceden bilemeyiz. Ama þu kadarý kesin: Hareketin, kitlelerin dýþýnda durup burun kývýranlardan hiçbir nane olmayacaktýr.

 

Bu dediklerim genel. Daha somut bakalým. Cumartesi akþamý sokaklara dökülen kitle askerî darbeyi engellemek için döküldü. Amacý bu olan bir kitle, ister dindar olsun ister puta tapsýn, gerici deðildir. Haklarýnýn bilincindedir, darbenin anlamýný kavramýþtýr, kendini savunmaktadýr. Yani haklýdýr.

 

Bu kitleyi küçük gören, desteklemeyen, içinde yer almayan hiçbir kiþi veya örgüt sosyalist sýfatýný hak etmez.

 

Roni Margulies

ronmargulies@btinternet.com

Son Güncelleme Tarihi: 22 Temmuz 2023 12:43

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.