Mýsýr'daki darbeye Türkiye deneyimiyle bakmak

03 Temmuz 2013 23:33 / 1451 kez okundu!

 


"Tahrir'in darbe sevinci ne kadar acý. 27 Mayýs 1960 sonrasýndaki "Ordu Gençlik Elele!" sevincine benziyor. Halkýn bu kesiminin yakýnda alyanslarýný ekonomik krize karþý orduya teslim edeceklerini ve 5-10 yýl sonra da acý gerçeði anlayacaklarýný bilmek çok acý ama halklar kendileri yaþayarak bir deney elde ediyorlar. Ýþte Mýsýr bu tarihi nitelikli öðrenme sürecinde..."

***

Mýsýr'daki darbeye Türkiye deneyimiyle bakmak


Mýsýr'daki "bahar", darbeyle sonuçlandý. Hem de bizim geçmiþimizdeki 27 Mayýs, 12 Mart ve 12 Eylül jargonuyla gelen bir darbeyle!

Tahrir'in darbe sevinci ne kadar acý. 27 Mayýs 1960 sonrasýndaki "Ordu Gençlik Elele!" sevincine benziyor. Halkýn bu kesiminin yakýnda alyanslarýný ekonomik krize karþý orduya teslim edeceklerini ve 5-10 yýl sonra da acý gerçeði anlayacaklarýný bilmek çok acý ama halklar kendileri yaþayarak bir deney elde ediyorlar. Ýþte Mýsýr bu tarihi nitelikli öðrenme sürecinde...

Bu süreçte Mýsýr ordusunun kendi 35. maddesini kullanmasý da ilginçti; bizde kaldýrmak için yasa hazýrlanýrken hem de...

Oluþuveren benzin darlýðýnýn aniden bitmesi de bizdeki "anarþi"yi ve 1973'deki Þili kamyoncularýnýn grevinin, askeri darbeye zemin hazýrlayýp sonra da piyasadan birden kalkývermesini anýmsattý.

Ordu, Mýsýr'da Müslüman Kardeþlerin hatalarýndan da yararlanarak "akýllý" taktiklerle ilerledi, statükosunu korumayý baþardý. Mursi, sanýrým þimdi ordunun statükosuyla erken uzlaþmanýn ne denli hata olduðunu acý acý düþünüyordur. Muhalefet ise kanýmca Pirus Zaferi kazandýðýnýn henüz farkýnda deðil.

Türkiye Mýsýr karþýlaþtýrmasý üzerine epeyi konuþacaðýz ama þurasý açýk ki Türkiye'deki halkýn çoðunluðu darbelerin elma þekerine karþý daha deneyimli. Çok kýsa zamanda þekerin bitip elde sadece bir sopanýn kaldýðýný yalayarak, deneyerek öðrendi.

Darbeler, devrimler, halk hareketleri üzerine dersler dolu bir tarihin içinde canlý yayýndayýz ve Mýsýr'ýn þiddet dýþý, "duran adam" direniþine ihtiyacý hiç bu kadar olmamýþtý... Darbeden ya da demokrasiden yana olmak tarihi önemde. Hem Mýsýr'da hem Türkiye'de...

USA'nýn darbeye iliþkin yalpalamasýný; Erdoðan'ýn Gazze planýnýn deðiþimini, Ýsrail'in tazminat iþinde iyice aðýrdan almasýný izlemeye hazýr olalým; Mýsýr'daki darbe sonrasýnda Türkiye'deki saflaþmanýn kartlarýnýn da yeniden daðýtýlacaðýný bilelim; dün, dünde kaldý, saflar deðiþti; örneðin CHP ile AK Parti darbeye karþý bugün ayný safta.

Aradan süre geçince Tahrir'de ve Türkiye'de darbeye sevinenler kimi gerçekleri daha iyi anlayacaklar elbette... Mesele, bu gerçeði þu anda fark edip, demokrasiden yana tavýr alabilmekte, demokrat kalmayý baþarabilmekte... Çünkü "demokratlýk", bir kez kazanýnca hep takýlabilecek madalya deðildir; o niþan, her aþamada yeniden hak edilmelidir...

Ýlhami MISIRLIOÐLU

03.07.2013

Son Güncelleme Tarihi: 06 Temmuz 2013 01:56

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.