Ýyimser Senaryo Kazanmalýdýr

12 Aralýk 2009 03:00 / 3132 kez okundu!

 


PKK, Kürt sorununun (belki de Türk Sorununun) sebebi deðildir sonucudur. Bu anlamda aslýnda Türkiye Cumhuriyeti'nin gençlik günahlarýnýn bir sonucudur. Bu yanýyla Kürtler kendilerini isyana kalkýþmakta haklý sayabilir. Ben, ne olursa olsun silaha ve þiddete baþvurulmasýna karþýyým ama bu benim. Birileri ise baþka çarelerinin kalmadýðýný düþünebiliyorlar.

Haklý olmak bir þeydir elbette ve günümüz kaosunda bu haklýlýðý yakalamak çok da kolay deðildir ama haklý kalabilmek haklý olmaktan daha zordur. Bugün, PKK artýk haklý kalabilmekte de zorlanýyor. Onlarýn politikasý bütün açmazlarý içinde barýndýrýyor çünkü onlara býrakýlan tek yol hep daða çýkmak, silaha sarýlmak oldu; yasal politika yapma gayretleri kanla, hapisle, parti kapatmayla, zorla engellendi. Lider diye inandýklarý kiþi içerde, tecritte, F tipinden bile aðýr koþullarda tutuluyor. Ya savaþ esiri sayacaðýz onun kurallarýna uyacaðýz ya da mahkum kabul edeceðiz, ona uyacaðýz. Oysa kendi yasalarýmýza bile uymadýðýmýz durumlar var. Ortalýk ayrýca her türlü komplo için uygun durumda. paranoyalar kol geziyor.

Ýþte Türklerin bölünmekten, PKK'nin ise tasfiyeden korktuðu böyle bir ortamda sokak eylemleri alýp yürüyor. Bu durumda DTP'den, Kürtlerden akýlcý, hukuki çerçevede, "daha bilinçli" siyaset yapmalarýný nasýl isteriz? Onlarýn da etkilendiði en önemli akým "Türk küstahlýðý" deðil midir? Osmanlý, en son demlerinde bile dünyayý kendi yönetiyormuþ gibi davranmadý mý? Yýllarca biz de bir çok konuyu halýnýn altýna süpürüp hiç bir þey yokmuþ, bütün dünya yanýlýyormuþ, tek taraflý bakýyormuþ gibi davranmadýk mý? Kart kurt demekten daha dün vazgeçmedik mi? Bunu unutmayalým ama DTP'nin de son döneminde söylemlerinde ne yazýk ki tipik Türkiye Cumhuriyeti davranýþlarýnýn kopyasýný görüyorduk. Yani açýlým sýrasýnda hücre düzenlemesini biçimsiz yapmak ve bunu ortalýða iyileþtirme diye sunmak ne kadar yanlýþsa, bunu bahane edip mahkeme öncesinde ortalýðý savaþ alanýna çevirmek de o kadar yanlýþtý.

Bu nedenle haklý kalmakta zorlananlarý anlamak ama her þeye raðmen eleþtirmek de doðrudur, adildir, demokratiktir. Örneðin günümüzün vicdaný olmaya devam eden Ahmet Altan ve Taraf', çoðunlukla DTP'yi hatta PKK'yi bile anlamaya çalýþýrken, son zamanlarda yoðun biçimde eleþtirmiþti. Çok da haksýz sayýlmazdý Taraf.

Ancak Anayasa Mahkemesi devreye girip, tartýþmayý bitirdi, baþka yöne çevirdi. Kürtlere þunu demiþ oldu, "PKK'yý kapatamýyoruz çünkü onlar illegal, ama siz elimizdesiniz, sizi kapatacaðýz!" Bunun baþka izahý yoktur... Alýnan kararýn, kanuni çerçevesi ne yazýk ki vardýr ama hukuk içinde olduðunu söyleyemeyiz. Hitlerin de Saddamýn da kanunlarý vardý ama oralarda hukuk yoktu, bunu hiç unutmayalým.

Ülkemizin bir partisinin kapatýlmasýna sevinmek mümkün deðildir. AKP'nin de kapatýlmasýna sevinecekler çok, MHP'nin de. Peki parti kapatmak çözüm müdür? 40 yýldýr ayný nedenlerle 10-15 parti kapatýldý... Sorun çözüldü mü? Hayýr... Giderek büyüdü... Demek ki yanlýþ yoldayýz. Demokratik Açýlým'ý kösteklemek ve barýþ umudunu yok etmek için bundan daha güzel bir giriþim olamazdý. Kürtlere denmiþ oldu ki: "Size yasal alanda bir þans yok. Tek çareniz daða çýkmaktýr. Kusura bakmayýn!"

Özetle, þehit cenazelerinin gelmesinin devamýný isteyenler kazandý. Çok yazýk! Üzgünüm.

Þimdi ne olacak?

Kötümser senaryo: Yarýn Tüm Türkiye'de büyük protestolar baþlar; taþlamalar, yangýnlar, kurþunlar, patlamalar yaygýnlaþýr, ülke yangýn yerine döner, Ak Parti'den kimi istifalar olur, politik alan karýþýr, ordu yeniden darbe hesaplarýna baþlar. Demokratik Açýlým Kaf Daðý'nýn ardýna gider, taþistler sevinçten göbek atar, barýþ yanlýlarý, çocuklarý askerde olan anneler, babalar kabus görmeye baþlarlar. Arka arkaya olumlu notlar alan ekonomi sarsýlýr, borsa çöker, Türkiye yeniden ÝMF'ye yanaþýr, devletçi, elitçi, içe kapanmacý lobi bayram yapar.

Ýyimser Senaryo: Baþta Kürtler olmak üzere herkes bunu sakince karþýlamaya gayret eder. Mevcut yeni sol parti oluþturma ekibiyle birlikte DTP çevresi ortak bir parti kurmak üzere anlaþýrlar. Bu hem Kürtler hem de demokrat Türkler nezdinde yeni bir umutlu hava estirir. Ekonomide küçük bir düþüþün ardýndan olaðan seyir baþlar. ÝMF, Devletçi, elitçi, içe kapanmacý, militarist, ulusalcý lobi avucunu yalar. Demokratik Açýlým ise yeni bir ivme kazanýp sürer. Barýþ kazanýr. Anneler, babalar rahat uyurlar.

Ben iyimser senaryo için aktif çalýþmaktan yanayým. Kötümser senaryonun gerçekleþmesi için canýný diþine takarak çabalayanlarý gördükçe, bizim gibilerin de biraz daha aktifleþmesinin zamaný geldi diye düþünüyorum. Lütfen barýþ fikrinden uzaklaþmayalým, çevremizi de uzaklaþtýrmayalým.


Ýlhami Mýsýrlýoðlu

Ýstanbul
11.12.2009

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
17 Aralýk 2009 13:28

Eyyüp Altun

Sayýn Atýlgan, malumunuz bizde bir söz vardýr, 'yiðidi öldür hakkýný yeme' diye. Olgularý kabaca deðil de titizlikle en ince ayrýntýsýna kadar ayrýþtýrmalýyýz. Kuþkusuz bir sistem partisi olduðu halde MHP, (ki yýllarca bu partiye karþý mücadele etmiþ biriyim) eski MHP deðildir. Eðer Türkeþ'in partisi olsaydý þimdi çoktan ülkücülerle PKK yandaþlarý her köþe baþýnda birbirlerini öldürüyor olacaklardý. Abartýsýz söylüyorum ki Bahçeli MHP'yi alabildiðine yumuþatmýþtýr. O nedenle o kadar tahrike raðmen ülkücüleri iyi kontrol etmiþ, ciddi çatýþmalarýn önüne geçmiþtir. Bu, yeni MHP açýsýndan anlaþýlýr bir durumdur. Ýktidara giden yolu açmayý amaçlayan yeni bir yaklaþýmdýr Bahçeli'nin çizgisi. MHP milliyetçi bir partidir ama DTP kadar kitleleri sokaða dökmemiþtir. Kaldý ki DTP (PKK) bu milliyetçi partinin yapamadýðýný yapmýþ açýlým sürecini önemli oranda ortadan kaldýrmýþtýr. Yani (Ak Partiye çok karþý olan biri olarak söylüyorum bunlarý) geleneksel kurumlarý karþýsýna almýþ, orduyu köþeye sýkýþtýrmýþ, ayrýca 'derin' yapý dedikleri Ergenekon'u açýða çýkarmýþ bir partinin baþlattýðý demokratikleþme sürecini bitirmede DTP (PKK) bilerek ve ya bilmeyerek görev üstlenmiþtir. Ulusalcý güçlerin beceremediðini DTP becermiþtir. Ulusalcý güçler bu partiye teþekkür borcu olduðunu düþünüyorum!

Baykal'a gelince, henüz varlýðý mahkeme kararýyla tescillenmemiþ bir yapýnýn avukatlýðýndan söz ediyor ve bu insanlarýn suçsuz olduðunu düþünüyor. Oysa DTP varlýðý mahkemece tescillenmiþ PKK yi çözüm adresi olarak iþaret ediyor ve eylemlerini açýkça destekliyor. Bu iki olgunun arasýnda ciddi farklar var. Kaldý ki Haþim Kýlýç ilk açýklamada bu partiyi düþüncesinden dolayý deðil, þiddet eylemlerinin odaðý olmasý sebeniyle kapatýldýðýný söylüyor. Bu karar AHÝM'den de onay alabilir. Kýsacasý DTP süreci iyi yönetememiþ, herþeyi yüzüne gözüne bulaþtýrmýþtýr.
16 Aralýk 2009 22:58

ÝSMAÝL HAKKI ATILGAN

Sayýn Altun!

DTP hakkýndaki ve örgütlediði kitlesel eylemleri hakkýndaki bir çok deðerlendirmenize katýlmakla beraber, yüksek mahkemenin kararýnýn hukuki olduðu söyleminize katýlamýyorum. Mahkemenin henüz gerekçeli kararý yazýlýp açýklanmadý,dolayýsýyla bir görüþ söylemek erken. Fakat sayýn baþkanýn kendi yorumuna göre bir deðerlendirme yapsak bile, hukuki olduðunu söyliyemeyiz. Çünkü baþsavcýnýn dava açmasý, mahkemenin davayý kabul edip rapor hazýrlamasý, doðrudan 82 anayasasýnýn kurduðu sözüm ona hukuk kurallarýna göre dava açýlýyor. Þayet bu davanýn hukuki olduðunu kabul edersek, sayýn savcýnýn öncelikle CHP ve MHP hakkýnda'da kapatma davasý açmasý gerekiyor. Yine bu Anayasanýn ve partiler kanunun kapatma konusundaki (odak) olma fiili, kiþisel yoruma göre deðiþiklik gösterebiliyor. Mesela Sayýn Baykal'ýn Cumhuriyet adý altýnda düzenlenen mitinglerdeki maddi ve örgütsel katkýsý, Ergenokon terör örgütünün zýmmen avukatýyým diyerek terörü övmesi ve kollamasý hiç tereddütsüz DTP kapatmasýndan daha fazla gerekçe olabilir. Keza MHP genel baþkanýnýn demokratik açýlým konusundaki kýþkýrtýcý, ayrýþtýrýcý, ötekileþtirici vatan hainliði söylemleri, doðrudan toplumu kin ve nefrete dönük eylemlere teþvik deðilde nedir? Ayný, DTP içindeki PKK lýlarýn yaptýðý gibi, son ÝZMÝR olaylarýnda Ýstanbul daki silahlý provakatörlerin yaptýðý kurt iþaretleri ayný deðirmene su taþýmýyormu?

Bizler demokrat isek, kendimizi böyle nitelendiriyorsak, tek taraflý düþünmememiz gerekiyor. Nerede, kim, ne karar alýrsa alsýn bu dava hiç kuþkusuz siyasidir.

Ne olacak þimdi? Karþýmýzda en azýndan siyasi platformda bir muhatap vardý, o da yok artýk. Bu sözüm ona hukuki karar OLÝGARÞÝNÝN dayattýðý bir karardýr. Siyasi platformda arkasýndaki halk desteðini koruyan AKP ye yapamadýklarýný bahaneyle DTPye yaptýlar, meclisteki barýþ seslerinin birini susturdular, sýrada AKP var. Yine tezgah ona oynanýyor.

Bu ülkenin demokrat aydýnlarý bu sahnelenen tezgahý görmeli, inadýna barýþ ve kardeþlik demeli, oyunlarý bozmak için pravakasyonlara halkýn alet olmasýný engellemelidir.
15 Aralýk 2009 16:09

Eyyüp Altun

Ýlhami Bey, hukuk diyorsunuz; kuþkusuz çaðdaþ sistemler hukuk üzerine kurulur. DTP'nin kapatýlmasý yönündeki karar her ne kadar hoþumuza gitmese de hukuk içinde kalýnarak alýnan bir karardýr. Eðer fikri özelliðinden dolayý bu parti kapatýlmýþ olsaydý düþünce özgürlüðüne aykýrý çaðdaþ olmayan bir karar olarak deðerlendirecektir ve kararý kýyasýya eleþtirecektik.

Son altý ayý gözlerinizin önüne getirin. Baþbakan Erdoðan açýlýmdan söz etmesinden bir hafta geçmeden DTP 15 Aðustosta Eruh ilçesinde seksen askerin ölümüne neden olan ilk eylemin yapýldýðý yerde adeta bayramsal bir tören düzenledi. Bu tahrik daha iþin baþýnda açcýaçýlýmýn önünde bu partinin duracaðýnýn ilk göstergesiydi. Daha önce TRT Þeþ diye bir televizyon açýlacaðýndan söz edildiðinde de gerek PKK gerek DTP bu televizyonu eleþtirmiþ, orada çalýþanlarý ihanetle suçlamýþtý. Bu da açýlýmýn önüne bizzat açýlýmýn hedef kitlesinin oyunu almýþ bir parti tarafýndan engeller çýkarýlacaðýný gösteriyordu. Son altý ayda ülkenin bir çok yerinde sudan bahanelerle hükümeti protesto eden insanlar araçlarý ve evleri kundaklamaya, içindeki insanlarý yakmaya baþladýlar. DTP bu eylemleri demokratik tepki olarak kamuoyuna açýklýyor ve eylemleri savunuyordu. Ayrýca hiç bir dönemde olmayacak kadar sert açýklamalar bir birini izledi. Adeta bizi kapatýn diye baðýrýyorlardý. Oysa seksen yýlda hiç bir hükümetin baþaramadýðýný AKP baþarýyor, geleneksel kurumlarý yýkmaya çalýþýyor, hatta orduyu bile köþeye sýkýþtýrýyordu. DTP ise Ak Partiye yüklendikçe yükleniyordu. Son günlerde on santim meselesi yüzünden sokaklarýn þiddet sarmalýna nasýl sürüklendiðini hep birlikte gördük. DTP bu eylemleri yatýþtýrma yönünde hiç bir çaba sarf etmedi. Bununla da yetinilmeyerek kendisini paypas edip (adeta benim gerekliliðim yok dercesine) Ýmralýyý ve Kandili muhatap gösterdi. Üstelik Emine Ayna'nýn toplumu þiddete yönlendirmeyi amaçlayan konuþmalarý da cabasý. Bu durumda siz Anayasa Mahkemesinde bir yargýç olsaydýnýz ne yapardýnýz? Üstelik þiddete bulaþmýþ ve þiddeti özendiren partilerin Avrupa'da da kapatýldýðýný bildiðiniz halde ve sizin yasalarýnýzda da þiddete bulaþmýþ partiler kapatýlýr diye bir ibare bulunuyorsa bu partiyi kapatmayýp da ne yapacaktýnýz? Þimdi kapatma kararý AHÝM'de onaylandýðýnda ne diyeceksiniz? Avrupa'da hukuk yok mu diyeceksiniz?

12 Aralýk 2009 23:10

ÝSMAÝL HAKKI ATILGAN

Sayýn Mýsýrlýoðlu!

Yorum ve deðerlendirmeleriniz için teþekkür ediyorum. Sözlerinizin tamamýna aynen katýlýyorum. Ýnanýyorum ki aklý baþýnda ülkesini seven tüm Ýzmirliler de benim gibi bu duygularý paylaþýyordur.

Tanýdýðým bir zamanlarýn CHP yöneticiliðini yapmýþ bir arkadaþým "bu CHP anlayýþýyla hiçbir yere varýlamaz, galiba bundan sonra MHP adýna mý çalýþsak" diyebiliyordu. Ýrkildim bir demokrat izmirlinin bunu nasýl düþünebileceðini hayretler içerisinde gördüm. Þimdi ayný arkadaþým bana þunlarý söyledi, "Son üç yýldan bu tarafa özellikle ERGENOKON davasý ve bu demokratik açýlýmýn bir çok gerçekleri gözönüne serdiðini, ülkenin geri kalmýþlýðýnýn demokrasinin geri olmasýyla doðru orantýlý olduðunu, birçok gerçeðin bu olaylarý tartýþtýkca ortaya çýktýðýný, öbürleri diye baktýkça düþüncelerimizin negatif olarak arttýðýný, bunun aile yaþamýma bile olumsuz etki yaptýðýný" söyleyince þaþkýnlýðým ilk þaþkýnlýktan daha fazla oldu.

Sayýn Mýsýrlýoðlu, senaryonuzun ikincisinin olacaðýna inanýyorum. Hani (sað duyu) denen o görünmez etkileþim var ya, o hýzla yayýlýyor.

Benim bir önerim var: DTP vekillerine bir "Türkiyeli Türk vatandaþý" olarak, özellikle belirterek mesaj çekelim. Ülkemizin ve demokrasimizin geliþmesi adýna, kardeþliklerimizin geliþmesi adýna, parlementodan ayrýlmamalarýný, baðýmsýz birer vekil olarak, sürekli her oturumlara katýlarak kiþisel konuþmalar yapmalarýna, basýn yoluyla her konuda, halký barýþ ve kardeþliðinin, demokratik açýlýmýn kötü tezgahlarý bozacagýný anlatmalarýný isteyelim. Parti ve grup olmayacaðýndan bunun daha rahat yapýlabileceðini söyleyelim. Anayasanýn deðiþebilmesi için onlarýn o mecliste faaliyette olmalarýný isteyelim.

Böyle yoðun bir talebi cevapsýz býrakacaklarýný sanmýyorum. Özellikle bu talep batýdan, o faþist ÝZMÝR'den gelirse, Türklerden de Kürt halkýnýn haklarýnýn savunulduðunu görürlerse mutlaka kirli oyunlarý halk ile birlikte bozacaklardýr.

Ayrýca bu ve buna benzer yorum deðerlendirmeleri, önerileri, kendini demokrat niteleyen diðer site arkadaþlarýmýzýn da dile getirmesini talep ediyorum.
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.