DÝKÝZ AYNASI

22 Temmuz 2016 13:37 / 2126 kez okundu!

 

 

"Onlar zaten 28 Þubat 1997'ye de darbe giriþimi demekte bile zorlanmýþlardý. O dönemin Refah'ýný, Erbakaný'ný, baþ örtülülerini sürekli aþaðýlayanlar; Susurluk protestosu olarak doðru biçimde baþlayan ýþýk açýp kapatmalarýnýn, giderek darbeyi hazýrlayan yolun köþe taþýna dönüþtürüldüðünü fark edememiþlerdi. Fark edenler ise týpki Gezi eylemlerinin ilk 3 gününden sonra nasýl desteklerini çektilerse; o günlerde de ýþýk açýp kapamaktan 5-6 günden sonra vaz geçmiþlerdi."

---------------- - ---------------- - -----------------

 

"DÝKÝZ AYNASI" sadece "geri", "geçmiþ" deðildir belki de TARÝH'tir, yararlanmayý bilene...

Aynaya bakýn ve bir an için samimi olun, bu kývranma tablosunda kendinizden bir þey bulduysanýz, susun ve "bana ne oldu?" diyerek düþünün. 

"Dikiz aynasýndan bakarak geleceði göremezsiniz" diyenler de düþünsün...
O "dikiz aynasý" dediðiniz belki de "tarih" dediðimiz þeydir. Geçmiþi doðru yorumlamayanlar, doðrudur, geleceði göremezler. Geçmiþte 27 Mayýs darbesine "makbul darbe" olarak bakanlarýn, bugünkü darbeye darbe diyemeyip kekelemelerini böylece daha iyi anlýyoruz. 

Onlar zaten 28 Þubat 1997'ye de darbe giriþimi demekte bile zorlanmýþlardý. O dönemin Refah'ýný, Erbakaný'ný, baþ örtülülerini sürekli aþaðýlayanlar; Susurluk protestosu olarak doðru biçimde baþlayan ýþýk açýp kapatmalarýnýn, giderek darbeyi hazýrlayan yolun köþe taþýna dönüþtürüldüðünü fark edememiþlerdi. Fark edenler ise týpki Gezi eylemlerinin ilk 3 gününden sonra nasýl desteklerini çektilerse; o günlerde de ýþýk açýp kapamaktan 5-6 günden sonra vaz geçmiþlerdi.

Biraz daha geçmiþe bakalým, dikiz aynasýndan...

Tarihe arada bir akýllý bakýþlar þart. Ne de olsa kimi arkadaþlarýmýza darbe beðendiremiyoruz, direniþ beðendiremiyoruz, halk beðendiremiyoruz :( 

Kimi arkadaþlar esas olarak bir muhtýra ile baþlayan, þapkasýný alýp giden politikacýlar ve aceleyle asýlan 3 gençle anýmsanan 12 Mart 1971'e darbe diyebiliyor ama bugün yaþananlara darbe giriþimi bile demeye dilleri varmýyordu. Neden? 

Nedeni belli, o darbe aslýnda o dönem ordudan bir solcu darbe bekleyenlere zarar verdi... O halde mutlaka "darbe"ydi. 

O dönemde "Suni denge"yi sarsmak için yanlýþ biçimde silahlý isyan yolunu seçen gençleri (ki bir kýsmý öldürüldü, bir kýsmý hapse atýldý 3'ü de aceleyle asýldý) (*) umutlandýran askerlerin "sol darbe" giriþimi, 9 Mart 1971'de tasfiye edildi. Zaten onlar baþarsaydý da gençler, "asker-millet" elele diyen kötü bir 27 Mayýs taklidi Baasçý yönetiminin kullanýþlý aracý olacaklardý. 

Sað kesimin hâkimiyetinde gerçekleþen 12 Mart 1971 muhtýrasýyla da Demirel sessizce þapkasýný alýp gitmiþti. Darbeye utangaç destekler sunan CHP'den Nihat Erim baþbakan oldu, içinde bir çok CHP'linin de olduðu "baðýmsýz" hükumeti kurdu. Partinin bu tavrýna karþý o zaman genel sekreter olan Bülent Ecevit karþý durdu, istifa etti, sonra da Ýnönü'yü devirip baþkan oldu ve 1973 seçimlerinde bu tavrý nedeniyle de halktan ek destek gördü ve birinci parti seçildi. Dikiz aynasýna (tarih) hiç bakmayanlar bu destekte, onun askere az da olsa karþý çýkýþýnýn rolü olduðunu göremedi, doðru sonuçlarý asla çýkaramadýlar. 

Ardýndan gelen 12 Eylül 1980 darbesi de benzeri nedenlerle kafasý karýþýklar için de elbette "darbe"ydi ama bugünkü giriþim "hiç kuþkusuz" tiyatro... Vay canýna... Bu nasýl oluyordu? Sebep ayný, çünkü bu darbe giriþimi de (12 Eylül 1980) bir yanýyla size/bize karþýydý, o yüzden mutlaka darbe giriþimiydi ve zaten bu darbe giriþimine karþý o zaman çýkýp sokaða çýkan kimse de olmayýnca giriþim "darbe" olmaya çoktan hak kazanmýþtý kimilerimizin de nezdinde... Ama iþin ucu bir biçimde sadece kendine dokunmuþsa ses veren bu "egoist" bakýþtakilere göre bugünkü olan darbe olamazdý çünkü doðrudan onlara karþý deðildi ve zaten millet ilk kez sokaða çýkýp direndiði için de baþarýsýz olmuþ, cuntacýlar da bu yüzden bölününce yapýlan, "giriþim" aþamasýnda kalmýþtý. 

Sana karþý olunca 12 Mart muhtýrasý bile darbe oluyor; hepsinden daha gaddar bile olsa RTE'a karþý olunca, tiyatro... Bunu da kimse anlamýyor sanýlmasý daha bir garabet. Hele de pek beðenmediðiniz o halk sokaða dökülüp direnmiþse, bu yüzden de giriþim baþarýsýz olmuþsa; ona mutlaka burun kývýrýlmalýdýr, alaycý olunmalýdýr, darbe týrnak içine alýnmalýdýr, hatta tiyatro denmelidir... Kategorik karþýtlýklarýn insanlarý getirdiði nokta ne yazýk ki, burasý...

Ne acýklý bir durum... Daha da acýklýsý kerli ferli, geçmiþlerinde mutlaka "makbul darbe"si (mesela 27 Mayýs 1960) olmuþ adamlarýn, hala inatla bu bakýþ çevresinde dönüp duruyor olmalarý :( 

Þimdi durun, bu tabloya yeniden bakýn ve hangi aþamalarýný içinizden geçirdiniz, hangisini yazdýnýz, sonra hangisini sildiniz aceleyle ve þimdi hangi noktasýnda notlar yazmaktasýnýz? Bunlarla yüzleþin.

Bir an olsun dürüst olun ve tutarlý darbe karþýtlýðýna dönün, halkýnýzla barýþýn. Eksikleri, yanlýþlarý, önerileri öylece dile getirin, sahici demokrasi için birlikte çabalayalým.

Vesselam.

Ýlhami Mýsýrlýoðlu

(*) NOT: Ýdama neden karþý olmamýz gerektiðine bir neden daha, idam olmasaydý o gençler yaþýyor olacaklardý ve hepimiz þimdi daha iyi biliyoruz ki onlarýn yaptýklarý yanlýþtý ama bugünkü gaddar darbecilerin yaptýklarýyla kýyaslanamazdý bile.

Son Güncelleme Tarihi: 22 Temmuz 2016 21:55

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.