BÝLEÞKE YÖNTEMÝ
22 Eylül 2019 18:11 / 1106 kez okundu!
“Günümüzün yanýtlanmasý en zor sorusu ise, kaçýnýlmaz olarak bir öncü azýnlýk hareketi olarak oluþmaya baþlayacak olan devrimci öznenin, nasýl, hangi siyasal mücadele ve örgütlenme biçimleriyle toplumsallaþacaðý sorusudur.
Soru ortadadýr ve hazýr bir yanýtý, reçetesi yoktur.”
****
BÝLEÞKE YÖNTEMÝ
Teori, model ve öðretiler gerçek maddi toplumsal iliþkilerin anlaþýlabilir, açýklanabilir, müdahale edilebilir kýlýnmasý için baþvurulan soyutlama yöntemleridir.
Zihin açýcý da, körleþtirici de olabiliyorlar.
Nesnel gerçeklik, tarih dýþý, ezeli, ebedi ve evrensel bir kategori deðildir; tarihsel, somut, dolayýsýyla da karmaþýk bir bütündür.
Bilme edimini pratikten ve zamandan kopuk, salt bilgibilimsel (epistemolojik) bir sürece dönüþtüren yaklaþýmteoriciliktir.
Bir inancýn, o inanç doðrultusunda belirlenmiþ amacýn gerçekleþtirilmesi için üretilen, öðretilen ve savunulandinsel, siyasal, hukuksal, askersel vb. ilke ve kurallar dizgesine ise öðreti (doktrin) deniyor. Gerçekliðini araþtýrmadan, sorgulamadan bir inanca baðlanmak, güneþin altýndaki her þeye o bakýþ açýsýndan yaklaþmak doktrinerlik oluyor.
Bir sistemi ya da karmaþýk bir bütünü anlamanýn yollarýndan biri onun basitleþtirilmiþ örneðini, eski deyimle numunesini esas almaktýr. Örnek alýnan “model” oluyor.[1] Olgu ve olaylarý tarih ve somutluk dýþý örnek, kalýp ve biçimler üzerinden anlamaya, pratiði de bu örneklerin yinelenmesi ve taklidi üzerinden geliþtirmeye çalýþmak modelciliktir.
Komünistlerin, günümüzün en çetin “pratiði” olan teoriyi yeniden üretmek, yaþanmýþ örneklerin ders ve deneyimlerinden sonuna dek yararlanmak, somut durumlarýn somut çözümlenmesi üzerinden yeni siyasal yollar açmak için canla baþla çalýþýrken teoricilik, öðreticilik ve modelcilikten uzak durmalarý gerekiyor.
***
Tarihte hiçbir devrim, hiçbir büyük toplumsal dönüþüm kendisinden önceki bir örneðin, modelin tekrarý olmamýþtýr. Burjuva devrimlerinden sosyalist devrimlere tüm devrimler somut oluþumlarýyla benzersizdirler. Hiçbir devrim, herhangi bir teoriyi, öðretiyi örnek aldýðý, önceden belirlenmiþ ilkelere uyduðu, ya da kendinden önceki bir örneði taklit ettiði için gerçekleþmemiþtir.
Ekim Devrimi ve Bolþevik Parti deneyimini modelleþtirmek dünya komünist hareketine zarar vermiþtir. 1917 Ekim Devrimi tipinde bir sosyalist devrim bir daha gerçekleþmemiþ, Batý’da ve Doðu’da Bolþevik Partisi tipinde etkili bir örgütlülük yaratýlamamýþ, devrimci düþünce ve eylemi Ekim Devrimi ve Bolþevik Partisi modeli üzerinden kurgulamak, ülke partilerini partiyi kendi özgüllüklerinden uzaklaþtýrýcý bir etki yaratmýþtýr.
29 yýl önce, Sýnýf ve Parti’nin ilk basýmýnda, Leninizmin bir örgütlenme modeli olarak ele alýnmasýnýn yanlýþ olduðunu, Lenin’in örgüt teorisine bir bölümü evrensel bir bölümü yerel katký ve açýlýmlar getirdiðini, ancak þemalar, modeller çizmediðini yazmýþtým.[2] Lenin’i bir örgüt teorisyeni, hatta teknisyeni olarak algýlamak, kanýmca kendisine de haksýzlýktýr. Lenin, somut durumlarý dahiyane bir isabetle çözümleyen bir siyaset ve strateji ustasýdýr…
Þimdi daha açýk ve köþeli yazmak gerekiyor: Zamanlar ve durumlar ötesi bir örgüt modeli yoktur! Maddi toplumsal yaþamýn üretim ve yeniden üretimindeki, sýnýflarýn karþýlýklý yer alýmlarýndaki deðiþiklikler, büyük ölçekli sanayi birimlerindeki mekansýzlaþma/parçalanma, kentleþme süreçleri vb. siyasetin ve örgütlenmenin içeriðinde ve biçiminde yenilikler gerektiriyor.
Örgütün somut biçimlenmesi, yalnýzca nihai amaca deðil, ne zaman, nerede, hangi dünya ve ülke koþullarýnda, sýnýfsal ve siyasal dinamiklerin hangi kesiþim noktasýnda olunduðuna baðlýdýr. Kendiliðinden yýðýn çýkýþlarýný tetikleyen hoþnutsuzluk, itiraz ve taleplerden, sömürülen ve ezilenleri de saran kültürel, toplumsal psikolojik koþul ve koþullanmalara kadar birçok etmeni dikkate almak, filizlenen yeni örgütlülük ve eþgüdüm pratiklerinden ders çýkarmak önemlidir.
Günümüzün yanýtlanmasý en zor sorusu ise, kaçýnýlmaz olarak bir öncü azýnlýk hareketi olarak oluþmaya baþlayacak olan devrimci öznenin, nasýl, hangi siyasal mücadele ve örgütlenme biçimleriyle toplumsallaþacaðý sorusudur.
Soru ortadadýr ve hazýr bir yanýtý, reçetesi yoktur.
***
Yine de, olumlu ve olumsuz deneyimlerden yararlanarak tartýþýlmak üzere yüksek sesle düþünebiliriz.
Engels’in 21 Eylül 1890’da Joseph Bloch’a yazdýðý mektuptaki þu satýrlarýn, “tarihsel olay” a ve bizim bugünkü sorunumuza ýþýk tutabileceðini düþünüyorum:
“Tarihte nihai sonuç…birçok bireyin iradeleri arasýndaki çatýþmalarýn sonucu olarak ortaya çýkar. Bu nedenle, ortada, sayýsýz kesiþen güç, sonsuz bir vektörel paralel kenarlar dizisi ve bunlarýn da bir tek bileþkesi vardýr: Tarihsel olay…Ancak bireysel iradelerin…istedikleri sonucu elde edemedikleri, ancak bir ortalamada, bir bileþkede kaynaþtýklarý gerçeði, bizi bunlarýn sýfýr hükmünde olduklarý sonucuna vardýrmamalý. Tersine her biri bileþkeye katkýda bulunmuþ ve bu ölçüde de o bileþkeye içerilmiþlerdir.”[3]
Bu kýssadan çýkarmak istediðim hisse özetle þöyle: Bugün var olan, toplumsal, sýnýfsal, siyasal ve kültürel içerikli toplumsal muhalefet hareketlerinin bileþke gücünü anti-kapitalist, komünizan bir vektörde yoðunlaþtýrmak olanaklý ve gereklidir. Bileþenlerin her birinin kendilerini aþarak gerçekleþtirmelerinin en etkili yolu da bu gibi görünüyor.
Toplumsal proletaryanýn, kadýn hareketinin, ekoloji hareketinin istemleri, nesnel olarak anti-kapitalist bir içerik taþýyor. Burjuva demokratik karakterli hak ve özgürlükleri kullanma giriþimleri bile kapitalist iliþkilerin bugünkü totaliter sýnýrlarýna takýlýyor. Dolayýsýyla toplumsal hareketlerbileþkesi doðrudan kapitalizme yönelme potansiyeli taþýyor. Açýk olsun, “bileþke”yle, tabansýz örgütlerin bir araya geldiði, bizde “birleþik” denen düzlemleri deðil, gerçekten toplumsal ve gerçekten hareket olan dinamiklerin vektörleþmesini kastediyorum.
Kapitalizm gücü, özü itibariyle kapitalist olmayan oluþumlarý da içerme ve içselleþtirme kapasitesinden geliyor. Kapitalizmi sona erdirecek komünizan siyasal bileþke de buna denk bir toplumsal kapsama, içererek dönüþtürme kapasitesi göstermek durumundadýr.
Bir dünya görüþü ve hareket olarak komünizm, sömürü ve hükmetme iliþkilerinin dokusuna nüfuz edebildiði, toplum tabanýndan, yerelliklerden yükselebildiði oranda antikapitalist mücadelenin de birleþtirici kutbu olabilir.
Somut örgüt biçimlerinin nasýl olacaðýna ise kafayý takmamak gerekiyor. Ýhtiyaç keþfin anasýdýr. Ýhtiyaç dayatmasýyla, geçmiþ deneyimlerden dersler çýkaran bilinçli insan eylemliliðinin birleþtiði noktada yeni biçimler bulunacaktýr.
Haluk YURTSEEVER
[1] Model sözcüðü, “teorik sistem”, “matematik teorem” “model uçak” vb. örneklerinde olduðu gibi farklý anlamlarda kullanýlýyor. Bu yazýda “örnek”, “kalýp” “biçim” anlamlarýný esas alýyoruz.
[2] Haluk Yurtsever, Sýnýf ve Parti, NK Yayýnlarý, Üçüncü Baský, Ýstanbul, Haziran 2004, s. 132
[3] www.marxist.org/archive