Ya Özgüven başa ya kuzgun leşe

19 Kasım 2012 11:17 / 1601 kez okundu!

 


Ne söylesek şimdi boş. AKP iktidarı kendinden olmayan yerel yönetimlere yönelik yıpratma ve yok etme politikalarının yeni bir aşamasıdır Osman Özgüven'e kesilen cezanın hukuki geçerliliğini sevgili dostumuz Avukat Arif Ali Cangı detaylıca anlatmış.

Yaşanan hukiki süreçte nasıl bir niyet okumanın yapıldığı ortadadır. Hele de Bülent Arınç'ın hedef gösteren açıklamalarından sonra cezanın kesinleşmesi raslantı olmasa gerek.

AKP iktidarının sevgili Osman Nuri Özgüven'i yıpratmaya yönelik saldırılarını bilmeyenimiz yok. Hemen bütün CHP'li belediyelerin benzer süreçleri yaşadığı da bilinen bir gerçek. Devam eden bütün soruşturma ve davalardan sonuç alamayan iktidar bu defa istediğini elde etti. Osman Özgüven'i başkanlıktan hukukunu kullanarak derdest etti.

Osman Özgüven'in yerel yönetim anlayışını ve politikalarını ve de yaptıklarını yapacaklarını anlatmayacağım. Zaten bunları dünya alem biliyor. Her şeyden önemlisi Dikili halkı biliyor yaşıyor.

Davanın kesinleşmesinden sonra Osman Özgüven'le dayanışmamızı göstermek, ona sahip çıkmak en azından demokratlık görevidir. Bu böyledir. Ama sonuç olarak baktığımız da yine acı bir gerçek yüzümüzde tokat gibi çarpıyor.

Toplumumuzda az yetişen değerlerimizi korumak konusunda bir başka bir benzer ihmalimiz olduğu da anlaşılıyor. Dişimizle tırnağımızla yarattığımız değerlerimizi demokratik mevzilerimizi korumak için daha özenli olmak gerektiğini düşünüyorum.

AKP iktidarının hatta sadece AKP iktidarının da değil daha öncelerinden 12 Eylül'ün karanlık günlerinden bu yana sevgili Osman Özgüven sayısız soruşturmalardan geçmiştir.

Uzun zamandır gelip geçen hemen tüm iktidarlar (SHP'li yıllarında CHP'den bile) Osman Özgüven'i hep hedef tahtalarına oturtmuşlardır. Bunca yoğun saldırılar altındaki bir yerel yönetimde attığınız her adımı düşünmek zorundasınız. Her işinizi ince eleyip sık dokumak zorundasınız. Elbette ki bu durum uzman kadrolar gerektirmektedir. Elbette uzman kadrolarla çalışmak da maliyet gerektirir.

Osman Özgüven'e kesilen cezalara neden olan olaylara baktığımızda bu gerçeği görmek gerekiyor. Hazırlık aşamalarında bir eksiklik olduğu aşikar ve iktidarın hukuku bu açığı anti-demokratik, hukiki bütün dayanaklardan yoksun "bağımsız" mahkemeleri aracılığıyla Osman Özgüven'i başkanlıktan derdest ediyor.

Bu halkın başkanı olan, olmaya niyetlenen bütün yerel yöneticilere yönelik açıktan bir tehdittir.

Bundan sonra yapılması gereken her şeye rağmen Osman Özgüven'in açıklamalarında da belirttiği gibi yerel yönetim anlayışına sahip çıkarak onun politikalarının takipçisi olmak ve Osman Özgüven ve arkadaşlarıyla dayanışmayı güçlendirmek ve yaygınlaştırmaktır.

Dikili festivallerini bundan böyle daha anlam kazanacak ve daha da yığınsal kutlanacaktır. Festivalerin dışında örneğin düzenli aylık "Dikili buluşmaları" organize ederek dayanışma sürekli ve canlı tutulabilinir.

Yine geç kaldık. Bu nedenle çok üzgünüm. Ama onun cesareti ve davasına, halkına sahip çıkışı büyük umudum.

Her gün daha da çok kirlenen bir dünyada insan değerlerini yükseltebilen nadir insanlardan biridir Osman Özgüven. Bunun için onu çok seviyorum...


Ali Rıza ÜLEÇ

18.11.2012 - Almanya

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.