Harekâtın adı, “zeytin dalı harekâtı…”
 
Türkiye’nin bütün dünyaya çağrısı, “Bu bir, barış harekâtıdır.”
 
“Bu bir, terör belasını yok etme harekatıdır…”
 
Türkiye kadar, “terör mağduru...” ikinci bir ülke gösteremezsiniz. Tam 40 yıldır mücadele ediyoruz..

780 bin kilometrelik vatan toprağında; şehit vermeyen İl, İlçe ve nerdeyse belde kalmadı.
 
Bu terör belası olmasaydı, Türkiye’de; kişi başına düşen GSMH, 25 bin dolar olacaktı.

 

***

Daha da acısı, Suriye’de ikinci bir Kandil oluşturulmak istendi.
 
O kadarla mı kalındı?
 
ABD’nin himayelerinde, “sınır güvenlik ordusu” oluşturulmak istendi!
 
Artık, “sözün bittiği yere” gelindi; sabır, tahammül sınırlarını aştı!
 
***

Şunu gayet iyi bilelim ve herkese de anlatalım; “Türk askerinin olduğu yerlerde; güven ve emniyet vardır.”
 
Bunun en canlı misali Kıbrıs’tır… 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı…
 
O harekâtın üzerinden, 40 yıl geçti, Allah nazardan saklasın, KKTC Ortadoğu coğrafyasının; en huzurlu, güvenli, istikrarlı ülkesi…

Bugün, Mart-2011’de başlayan Suriye’de İç Savaşı, ülke bütünlüğünün korunarak sonlandırılmasını istiyoruz.
 
Bunu isterken de, “Suriye’nin demografik yapısı” değişmesin diyoruz.
 
Suriye’nin, Türkiye’yle sınır olan Kuzey şeridi; Akdeniz’e kadar, PKK’nın Suriye uzantısı…
 
Bu bölgeyi PYD/YPG’nin inisiyatifine verilmesi mümkün değildir.

Hedef; burada “siyasi bir oluşuma” izin vermeyiz diyoruz.

***
 
Resmi ağızlar ne diyorlar?
 
Suriye’deki iç savaştan Türkiye’ye sığınan insan sayısı; Üç milyon beş yüz bin…
 
Türkiye’nin, Suriyeli sığınmacılara harcadığı para, 30 milyar lira.

Hiçbir gelişmiş ülke, topraklarına mülteci kabul etmedi.

Mart 2011 yılında başlayan Suriye İç Savaşında; şehirler yakıldı ve yıkıldı; yüz binlerce insan hayatını kaybetti…
 
Başta Halep olmak üzere Suriye Türkmenleri, evlerinden ve yurtlarından oldular.
 
Suriye’nin demografik yapısı yerle bir edildi.

Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin de himayelerinde; PYD/YPG terör örgütü aklı sıra, Türkiye’yi tehdit etmeye başladı…

Ve; 20 Ocak 2018 tarihinde Türkiye’nin, “Afrin Operasyonu…” 72 savaş uçağının aynı anda havalanarak 100’ün üzerinde hedefi vurmasıyla başladı.
 
***

Türkiye, “insanlığa, milletler ailesine” zeytin dalını uzatıyor. 

Geliniz, “birlikte barış ve huzur içerisinde” yaşayalım diyor.
 
Geliniz, “PKK, PYD, YPG, DAEŞ” gibi bütün “terör örgütleri ile birlikte mücadele edelim mesajı veriyor.

Türkiye’nin çağrısı budur; “meşru müdafaa” hakkıdır.
 
Bu müdafaada, “bir milletin topyekûn iradesi” yer almaktadır.
 
Bu meşru irade, “Çanakkale” kadar önemlidir.
 
Çünkü, “vatan, millet, bayrak, bütün kutsalların savunması” vardır.
 
***

ABD’nin açıklamasında neler var?
 
“Süre ve kapsam bakımından hareketi sınırlı tutun…”
 
Fransa ne yapıyor?
 
“Birleşmiş Milletleri acil toplantıya çağırıyor.”
 
Yani, bütün küresel güçler, “Türkiye’nin önünü tıkamak” istiyor.
 
Şurası gayet iyi bilinmelidir ki,
 
Türkiye, “terör koridorunu Fırat Kalkanı Harekâtıyla” bölmüştür.
 
Afrin’e yapılan, “Zeytin Dalı Harekâtı” terörün bölgede belini kırmaktır.
 
İnşallah, bu haklı davasında, Türkiye; bu hareketle neticeye ulaşacaktır.

 

Hamdi TÜRKMEN/kanalben.com