Vazgeçmeyecekler - Yusuf ALABARDA

17 Ağustos 2024 08:06  

 

Vazgeçmeyecekler - Yusuf ALABARDA

Hedef tüm dünyayı hizmet hayvanı haline getirmek ve bu düzenin merkezine de Siyonizm'i almak. Bu noktada aldıkları yol akıllara durgunluk verecek cinsten.

Yıl 2013

İsrailli gazeteci David Weinberg özel bir konuşma gerçekleştiriyor. Konuşmasında dile getirdikleri özet olarak şu şekilde.

Irak ordusu tamamen bitirildi, Suriye ordusunun yarısı etkisiz hale getirildi (2013 senesi için yapılan değerlendirme), Mısır ordusuna gelirsek onların da yarısı faal durumda, geri kalanı yozlaşmış durumda.

Libya, Tunus, Mısır ve Ürdün iç çatışmalarla sarsılmış durumda. Önümüzdeki 10 yılı kafalarını dahi kaldıramayacakları iç çatışma ve ekonomik sıkıntılarla geçirecekleri için İsrail için konvansiyonel bir tehdit olmaktan çıkacaklar.

Arap orduları artık İsrail için konvansiyonel tehdit olmaktan çıkmıştır. Mısır'daki otoriter rejim (Demokratik yollarla iktidara gelmiş Mursi hükümetini kastediyor) toplumun tamamına nüfuz etmişti. Onlardan habersiz nefes dahi alınamıyordu. Bu durum şimdi ortadan kalktı. Mursi ise (protesto gösterilerden dolayı) artık Kahire sokaklarında eski gücünü kaybetmiş durumda.

Siyonizm öyle beş ya da on senelik plan yapmıyor. Siyonizm topraksız insan olarak telakki ettiği Yahudilere insansız toprak bulma kararı aldığı günden bu yana planını tüm dünyada tıkır tıkır işletiyor. O günden bu yana barış adına yapılan tüm müzakere, anlaşma ya da görüşmelerin tamamı zaman kazanmaya matuf işler.

Hedef tüm dünyayı hizmet hayvanı haline getirmek ve bu düzenin merkezine de Siyonizm'i almak. Bu noktada aldıkları yol akıllara durgunluk verecek cinsten.

Aynen dedikleri gibi Arap orduları artık İsrail için konvansiyonel tehdit olmaktan çıkarlmış, İsrail'in güvenliği gerekçe gösterilerek tüm Irak baştan başa işgal edilmiş, milyona yakın Iraklı katledilmiş, Irak tehdit olmaktan çıkarılmıştı.

Bunu şu anda İsrail Dışişleri Bakanlığı koltuğunda oturan klavye soytarısının Saddam Hüseyin'li paylaşımından da anlayabiliyoruz.

Tunus lideri Gannuşi bu yüzden jüristokratik bir darbe sonucu zindana tıkıldı.

Mursi, demokratik yollarla iktidara gelmesine rağmen darbe ile indirilerek yerine darbeci Sisi bu amaçla iktidara getirildi.

Suriye diye bir devlet ortada bırakılmadı.

Ürdün zaten İsrail'in korunup kollanması için ihdas edilmiş bir tampon devlet.

Netanyahu, bu özgüven içinde Arap liderlere 'Çıkarınızı korumak istiyorsanız, sessiz kalın' diyebildi.

İsrail açısından kim tehdit?

İşte böyle bir ortamda İsrail için bölgedeki tüm direniş hareketleri büyük bir tehdit olma vasfını sürdürüyor. HAMAS ve Hizbullah gibi direniş örgütleri ile istedikleri gibi mücadele edemiyorlar çünkü bu direniş örgütleri İsrail'e sesi dahi çıkmayan Arap liderlerin emrinde değil.

Siyonizm açısından Türkiye tehdit değil mi?

28 Şubat sonrası oluşturulan Türkiye, İsrail için biçilmiş kaftan niteliğindeydi lakin 2002 yılından sonra Erdoğan liderliğinde ortaya çıkan Türkiye kimyalarını bozdu.

28 Şubat sonrası ortaya çıkan Türkiye'nin nasıl arzu ettikleri Türkiye olduğunu daha net anlamak isterseniz, 28 Şubat darbecilerinden olan Çevik Bir ile Siyonist partnerinin birlikte kaleme aldıkları 'Türkiye ve İsrail: İstikrarın formülü' isimli yazıyı mutlaka okumalısınız.

Tüm bu çerçeveyi muhayyilemizde bir yere yerleştirdiğimizde 15 Temmuz'da milletin üzerine salınan darbecilerin kimin koordinesinde milleti katlettiklerini daha iyi anlayabiliriz.

Şimdilik Türkiye tehdidi kendileri için devam ediyor ve asla vazgeçmeyecekler.

O yüzden içerideki maaş bordrolu memurlarına çok dikkat etmeye devam edeceğiz.

Yusuf ALABARDA

aksam.com.tr

14.08.2024

Son Güncelleme Tarihi: 17 Ağustos 2024 09:17

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0