Türkiye Kürdistan'ý BDP'ye emanet

09 Aralýk 2013 21:31 / 1011 kez okundu!

 

 

Kürt coðrafyasýnda sonucu önceden belli bir seçim yaþanacak; Kürdün siyasal ve örgütlü iradesinin belirleyiciliði üzerinden zuhur eden seçim siyasetinin bir örneðini daha yaþayacaðýz.

 

Malum Mart 2014 yerel seçimlerine ramak kaldý. Siyasi partiler hýzla ve aday profilleri üzerinden mevzileniyorlar. Ýþin baþýnda söyleyeceðimi söyleyeyim ki; AKP iktidarý bu seçimlere siyaset yerine “Devlet” kimliðiyle girmeyi tercih etmiþ görünüyor. Birincisi muktedir olarak “Devlet dili”ni kendinden hayli emin edayla kullandýðý aþikâr. Muhalif muhataplarýný hem küçümseyip kale almayarak, hem de yer yer tehditler savurarak devlet dilini kullanýyor. Ýkincisi adaylarýný devlet bürokrasisi ve bakanlarý üzerinden tercih hakkýný kullanarak gerçekleþtiriyor ve halka adeta “Bakýn ben artýk ‘devletim’ iþte kanýtý” dercesine davranýyor. Hem bu durum sadece batý yakada deðil, Kürdistan’daki belediye baþkan adaylarý için de böyle. Valiler, Emniyetçiler, vekiller ve diðerleri…

Batý yakada devlet ve iktidar birlikteliði tutabilir. Ama doðu yakada ters teper, bunu muktedir çok iyi bilir, en azýndan kendi deneyimlerinden. Hafýzayý bir miktar geriye sarýp önceki iki yerel genel seçime baktýðýnýzda fark edilir ki; Baþbakan “istiyorum, Van’ý, Diyarbakýr’ý, Ýzmir’i istiyorum” diyordu.

Bu seçimlerde farklý bir üslup egemen. Kürt siyasetinin pek aðýrlýðýnýn olmadýðý batý yakadaki illerde maðrur ve egemen bir muktedir dille muhaliflerine meydan okurken! Kürdistan’da daha mütedeyyin bir çýkýþý tercih etmiþ görünüyor iktidar.

Bunun ilk sinyallerini Diyarbakýr’da bir dizi açýlýþ için bulunduðu gün ilk ziyareti Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesine yaparak iþaret fiþeðini tetikledi. Daha önce malumunuz, belediyeyi “hizmette baþarýsýz”, baþkanýný da “terörist” olarak dillendiriyordu.

Ýkinci sinyalini Diyarbakýr Büyükþehir Belediye Baþkan Adaylýðý için AKP’li vekil Galip Ensarioðlu’nu aday göstererek verdi. Galip Ensarioðlu ve Diyarbakýr’ýn Dicle (Pîran) ilçesinden olan ailesi, bölgede de siyasi arenada da tanýnan bilinen bir aile. Tercihlerini 1965’li yýllardan bu yana 2000’lere kadar, önce Adalet Partisi, sonra da muadili Doðru Yol Partisinden yana kullanmýþ / kullandýlar. Demirel, sonrasýnda Çiller ve diðerleri ile siyasal arenada boy göstermiþ bir þeyh ailesi. Fakat bir farklarý var: AKP’nin siyasal Ýslam geleneðinden gelmiyorlar. Bu açýdan AKP’ye sonradan eklemlenmiþ bir görüntüleri var. Ýþte sanýrým asýl mesele burada! AKP görüntü itibariyle devasa bir kitle partisi olarak gözükse bile dar anlamda aslýnda bir kadro partisi ve Recep Tayyip Erdoðan’ýn Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý günlerinden adým adým ördüðü bir dar kadro partisi.

Adalet ve Kalkýnma Partisi; Diyarbakýr’da Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker veya eski Ýl Baþkaný ve milletvekili Abdurrahman Kurt gibi politik kadro figürlerinden biri üzerinden Diyarbakýr siyasetine soyunup daha çok edeceði kelamý varken ve belki birkaç puan fazla oy almasý mümkünken, siyaseten ifade edebileceði pek sözü kalmamýþ ve AKP’nin parti politikasý açýsýndan daha güçsüz bir aday üzerinden Diyarbakýr sahnesine çýkmaya karar vermekle kanýmca iki önermede bulunuyor Kürt siyasetine…

Birincisi “bakýn ben genel olarak Kürdistan’da, özel olarak da Diyarbakýr’da zaten kazanamayacaðýmý biliyorum. Bu sebeple asli kadrolarýmý harcamayýp geleceðe býrakýyorum. Sizi de zayýf bir aday’la yarýþtýrýyorum. Alan sizin” demeye getiriyor. Ýkincisi de “seçimler sonrasý Kürt sorununun çözümünü birlikte gerçekleþtireceðiz. Bu sebeple birbirimizi hýrpalamamalýyýz” diyor.

1990’larýn Türkiye ve Kürdistan Siyasetine kazandýrdýðý þiddetin jargonu þuydu: “Orada, düþük yoðunluklu savaþ hâli var”. Evet, savaþ hali vardý yirmi yýl boyunca. Ýþte bu ifadeden günümüz siyasetine bir uyarlama yapmak durumunda kalýrsak bu seçimler Türkiye Kürdistan’ý için “düþük yoðunluklu seçim” olarak tarihe geçecek.

Þimdiden söyleyeyim seçimlerin pek bir heyecaný olmayacak. Sonucu önceden belli bir seçim yaþanacak Kürdün coðrafyasýnda. Öteden beri Kürt siyasetinin þahsiyetler ve þahsiyetlerin kimliði üzerinden deðil, Kürdün siyasal ve örgütlü iradesinin belirleyiciliði üzerinden zuhur eden seçim siyasetinin bir örneðini daha yaþayacaðýz.

Kürt siyaseti de göründüðü kadarýyla genel anlamda kadrolarý üzerinden deðil, Gültan Kýþanak gibi istisnalar olmakla birlikte “yedek kulübe”dekiler üzerinden bir seçim stratejisi uygulayarak demeye getiriyor ki; aslolan Kürdün siyasal iradesidir, iþte kanýtý.

Yani ez cümle; Kürt coðrafyasýnda, sonucu ayan beyan belli ve pek fazla heyecaný olmayacak, Kürt siyasal iradesinin mührünü vuracaðý bir seçim olacak önümüzdeki yerel genel seçimler.

Ama þunu da vurgulayayým ki; bu haliyle yaþayacaðýmýz son seçim olacak gibi. Mart 2014 seçimlerinden sonraki yerel seçimler, siyasetin bunca baskýn ve belirleyici olacaðý seçimler olmayacak. Siyasetinin yanýnda mutlaka birey kimliðinin de belirleyici olacaðý, projelerin tartýþýlacaðý, hizmet akitlerinin de mutlaka dile geleceði /getirileceði seçimler olacak bundan sonrakiler…

 

Þeyhmus DÝKEN

06.12.2013, Dîyarbekir

 

 

Son Güncelleme Tarihi: 10 Aralýk 2013 14:18

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.