Kürt siyasetinin tabularla savaþý

07 Kasým 2013 13:15 / 902 kez okundu!

 


Solun biraraya gelip “birlikte ne yapabilirizi” sorgulamaya ihtiyacý var. Bu ihtiyacý örgütlülüðü ile hayata katmaya müsait olan da doðal olarak otuz küsur yýllýk mücadelesi ile Kürt siyasal hareketi karþýlar.


Henüz çok erken. Tarihinin kayýt altýna alýnmasý için daha çok zaman var. Ama þimdiden tarihe not düþülmesinde yarar var.

Bilinen durumdur. Cumhuriyetin tekçi ve resmi ideoloji tespitli felsefesi, üç konuda acýmasýz ve dayatmacý davrandý.

Kürt meselesi, Ýslam meselesi ve sosyalist düþünce meselesi. Bu her üç konu cumhuriyetin adeta kýrmýzýçizgileri oldu seksen yýl boyunca.

Tarih incelendiðinde fark edilir ki; sisteme uyum saðlayan sol da Ýslam da sistem açýsýndan hiçbir zaman problem olmadý. Statükocu sol ve diyanet Ýslamý; al gülüm ver gülüm. Çünkü özünden soyutlanmýþtý.

Ayný þekilde Kürtlük de öyle! Eðer Kürt Kimliðinden söz etmeyen, Türklük içinde eriyen ve hatta kendini Türk olarak telakki eden; sorulduðunda “benim de kökenim Kürt ama ben Türküm” diyene cumhuriyetin devleti dokunmadý / dokundurtmadý, aksine ödüllendirdi.

Tek parti dönemi, devletin adýna Cumhuriyet Halk Partisi denilen ama aslýnda devletin ta kendisi olan 1950’lere kadar olan döneminin baský, zulüm, talan, ret ve inkâr dönemi oldu. 1950’lerden sonra çok partili siyasal hayatla birlikte bu kez sisteme muhalefet eden partilere karþý yasalar, yasalar imkân vermeyince de derin devletin baskýlarý ile þiddet, hapis, ölüm ve sürgünler uygulanmaya baþlandý. Yasal ve legal muhalefet partileri peþpeþe kapatýldý.

1980 darbesinden sonra Kürtler, kurulu düzene siyaseten cephe aldýlar. Uzun sürdü mücadele. Alýþýlmýþ sol söylemle baþlayan örgütsel Kürt muhalefeti; mücadelenin ulusal boyutu nedeniyle iþin rengini deðiþtirdi, ama özünden taviz vermeden.

Bugün gelinen aþamada, Kürt legal siyasal mücadelesi iki alanda kucaklayýcý ve toparlayýcý bir perspektif sunuyor 90 yýllýk cumhuriyetin kurumlarýna.

Bir; 1980 darbesinden sonra bütün örgütsel yapýlarý darmadaðýn olan Türkiye sol hareketine; Kürtler, önce Halklarýn Demokratik Kongresi, sonra da Halklarýn Demokratik Partisi ile el ve gel ediyor.

Ýki; Ýslami ideoloji ve hayat tarzý üzerinden bir yaþam biçimi dayatan sisteme de “devlet Ýslamýna karþý baþka bir Ýslam mümkün” diyerek Demokratik Ýslam Kongresini öneriyor.

Evet, kimilerine ilk anda ters gelebilir. Ama siyasetin doðru okumasý maalesef biraz da böyle. Bugünkü tarzý siyasette, sistemle mücadele etmenin yolu mevcut duruma göre siyaset yapmaktan geçiyor.

Doðrusu iki tavýr alýþ için de iyimser olduðumu vurgulamak durumundayým.

Deðiþik bir rüzgâr estirmeye aday iki yeni durum.

Solun sahiden gezi parký eylemliliklerinden sonra böylesine bir “çekidüzen” veriþe / veriliþe çok ihtiyacý var. Alternatif bir programatik siyasal tarza ihtiyacý var. Biraraya gelip “birlikte ne yapabilirizi” sorgulamaya ihtiyacý var. Bu ihtiyacý örgütlülüðü ile hayata katmaya müsait olan da doðal olarak otuz küsur yýllýk mücadelesi ile Kürt siyasal hareketi karþýlar.

Öte yandan hükümetin devletleþtiði bir dönemeçte, üstelik Ýslami inancýn sadece iktidar partisinin deðil, devletin de inanç temelli resmi ideoloji’sine dönüþme arifesinde olduðu bir dönemde “Demokratik Ýslam Konferansý” çok kýymetli. Ve bu kýymetliliði ertelememek ve ötelememek gibi bir tavýr alýþa da ihtiyaç var.

Belki "Geleneksel sol tarzý siyasetimiz saikýyla sol ve Ýslam; nasýl olacak" diye sanki muallâkta bir soru var orta yerde? Doðrusu ben de çok net deðilim. Ama sanki Kürt siyaseti epeydir bu zor ve tehlikeli, ama olmasý gereken kulvara girdi, iyi de etti diye düþünüyorum. Önümüzdeki günlerin hayli tartýþma kaldýracaðý gündemi bu olacak gibi.


Þeyhmus DÝKEN

01.11.2013 Dîyarbekir

Son Güncelleme Tarihi: 07 Kasým 2013 19:41

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.