Sekiz dakikalık mucize

06 Eylül 2011 12:45  

 

Sekiz dakikalık mucize

Çok değil 24 saat önce belki de dünyanın en karamsar insanları Türk basketbolseverleriydi. Rüyamızda görsek inanamayacağımız ölçüde kötü bir maç çıkarmış, Polonya faciasıyla tur şansımızı ateşe atmıştık.

Ama ertesi güne, sabah yerde bir milli piyango bileti bularak başladık. İnsan yerde bulduğu piyango biletinden ne kadar umutlu olabilir. İşte o bilete aynı günün akşamında büyük ikramiye çıktı. Hem de yine rüyamıza görsek inanamayacağımız bir maçla...

Emir’in bireysel zorlamaları
Britanya’nın Polonya’yı yenerek Devleri 2. tura taşıması güzel bir haberdi elbet. Bu sonuçla İspanya ile aslında 2. turun ilk maçını oynar hale geldik. Bir gün önce İspanya, Litvanya’yı sürklase ederken, geçmişteki karakterini hatırlamış ve moralini düzeltmişti. Dolayısıyla bizim karşımızda da ilk dakikalardan itibaren çoğunlukla oyun dizginlerini elde tuttular. İlk yarıda küçük bir üstünlükleri vardı (3 sayı) üçüncü çeyrekte yavaş yavaş vitesi arttırmaya başladılar. Bizim sadece Emir Preldziç’in bireysel zorlamalarıyla skor üretebildiğimiz bu bölümde fazla dikkat çekmeyen bir detay vardı. İspanya koçu Scariolo, oyunun başından beri oynatmadığı Pau Gasol ve San Emeterio’ya ilaveten Llull ve Rubio’dan da fazla yararlanmadı. Dar bir rotasyonu tercih etti.

Son 8 dakikaya girildiğinde skorboard 57-49 İspanya’nın üstünlüğünü gösteriyordu ve açıkçası iplere yaslanmış bir boksörü andıran Milli Takımımız da umut ışığı vermiyordu. Ancak kenardan Ender’in gelmesi ve dikey oynayıp her fırsat bulduğunda rakibin boyalı alanını zorlaması İspanyol savunmasının dengesini bozdu. Çember altında Ömer Aşık’ı nihayet hatırlamış ve bu arada Ibaka, Reyes, Mark Gasol üçlüsünü faul problemine sokmuştu.

Hücumdaki kıpırdanma alkışa değerdi fakat savunmada oyunun o kritik dakikalarında müthiş bir duvar örmeyi başardı Devler. Sanki geçen yılki Dünya Şampiyonası’ndan bir fragman izliyorduk. İspanya’nın fiziksel olarak tükendiği bu tükenişi mental iflasın izlediği kaçan serbest atışlarından bile belli oluyordu.

Sonrası daha kolay
Sonuçta inanılmazı başardık. 8 dakikada 16 sayı üretip hiç yemedik. Ve 2. tur maçlarına hem özgüvenimizi tazeleyen hem de şansımızı arttıran şahane bir sonuçla ‘Merhaba’ dedik. Bundan sonrası bugüne kadar olduğundan daha zor değil inanın. Hele İspanya gibi güçlü bir rakibe maçın son 8 dakikasında tek sayı bile attırmayan bir takım, neler neler yapmaz ki.

Radikal

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0