Lüveyza Tabende Carfi - Pervin Mısırlıoğlu

22 Mart 2007 00:00  

 

Lüveyza Tabende Carfi - Pervin Mısırlıoğlu

Masmavi gözlerinde taze zekasının ışıklarından geçip, böyle biri olabilmenin sihrini anlamak istersiniz onunla tanıştığınızda.Elimizden gelse de Lüveyza Hanımın mutfağından çıkamasak diyoruz. Gençlik iksiri mutfakta bir yerlerde olmalı, bu gizil güce bizi de ortak eder mi acep diye hayal ediyoruz. Kıpır kıpır, keyifle koşuşturuyor Lüveyza hanım. Çeşme’deki yazlığına konuk olduğumuzda, büyük bir ailenin ana kraliçesi ile müşerref olduğumuzu daha çabuk kavradık. Keskin sınırları olmayan, birbirine ortak, rengarenk, ışıl ışıl, geniş bir iç bahçede yaşam enerjisi ve coşkusu ile pervane etmiş herkesi kendisine. Mutfak onun her dakika girdiği fakat zorla çıkarıldığı bir yer olsa gerek.Çünkü; sıkı durun bir öğle saatine neler sığdırılmış okuyunca siz de anlayacaksınız.


Caferizade’ler soyadı kanunu ile sonradan Carfi olurlar.Aile soyağacı çok öncelere giden İzmir’in en eski ve saygın ailelerinden Carfi’ler. Unutulmaz sanayici merhum Sait Carfi’nin eşi olan Lüveyza hanım’ın paşa dedesi Mora ada’sından bir Mora beyi imiş. Yani Ege ile harmanlanan böylesine geniş ve köklü bir sülaleden gelenek haline gelen yemekler sonuçta bizi zengin sultan sofraları ile de tanıştırmış oldu.Biz kendisini çok yoracağımızı düşünüp, üzülürken o tatlı tatlı gülümseyip “benim için büyük zevk “diyordu.
Biz Külür ile Keşkek peşinde iken karşımıza ruzuful, humus ve eski Osmanlı mutfağından gerdan tatlısı çıktı. Eğer tam saatinde randevumuza yetişemeseydik daha neler çıkacaktı hamarat sultanın mutfağından bilmiyoruz.


Biz sizlere Külür ve Keşkek anlatacağız.Diğerlerinden de ip uçları vereceğiz.
Gençlik iksirinin tarifine gelince onun tarifi Lüveyza hanımda saklı.Herkes dilini ısırsın, 85 yaşında güzel, cilveli, bakımlı, akıllı, hünerli, sevecen, muhteşem bir insanla tanışıyorsunuz.Ve o Lüveyza Tabende Carfi. Lüveyza’nın anlamını sorduk sizin için : “Leziz” demek. Tabende ise “parlak “anlamına geliyor.Sonuçta anladık ki yemeklerin de karizmatik olanları var!..


Lüveyza hanımın sevgili kızı Selma Yılancıoğlu’na, bizi buluşturan Begüm Barkan’a, yaratıcılığı ile katkıda bulunan Tüzüm Kızılcan’a da ayrıca teşekkür ederiz.
Ellerinize, kollarınıza sağlık, hürmetlerimizle.



KÜLÜR


Bir tür bayram ekmeği.Tadı da bayram sevinci gibi.Karanfilli, sakızlı mis kokulu gerçekten. Lüveyza teyzeye sırası gelmişken söyleyelim.Yanımıza verdiğiniz külürleri ertesi sabah kızarttık ve tereyağı ile yedik.Karanfil kokusu bizim mutfağımızı da kapladı.O sizin güzelliğinizin kokusuydu...
Gelelim Külürün tarifine;



Bir ölçü süt

Bir ölçü yumurta

Bir ölçü kaynamış, taneli anason

Bir ölçü sıvı yağ


Bir yemek kaşığı dövülmüş karanfil

Bir yemek kaşığı dövülmüş sakız

Bir paket yaş maya (ılık suda çözülecek)

Bir tatlı kaşığı tuz

İle tüm malzemeler karıştırılarak, yumuşak bir hamur hazırlanır. Mayalanıp, kabarması için üzeri temiz bir bezle örtülerek bir, bir buçuk saat bekletilir.Daha sonra baton ekmekler gibi uzunlamasına kesilir. İsteğe göre şekil verilip, tepsiye yeterli aralıklarla yerleştirilir.Önceden 170 derece ısıtılan fırında 45-50 dk. pişirilir. Arzuya göre yıkanmış ve zeytinyağına batırılmış yumurtalar külürlerin orta göbeğine yerleştirilir. Sıcak sıcak tereyağlı, ballı,peynirli mmm!



KEŞKEK


Ah keşkem keşkek yapabilsem derseniz tarif Lüveyza teyzeden uygulaması sizden.
Bir kilo kuzu eti (isteyen tavukla da yapabilir)

2 su bardağı buğday (Aşurelik)



Buğday akşamdan bol su ile bir taşım kaynatılır.Kapağı kapatılır.Sabaha kadar bekletilir. Buğdaylar blenderdan geçirilir. Haşlanmış ve ince ince tiftilmiş kuzu eti ile buğday ateşin üzerinde ağdalanıncaya kadar pişirilir.


Bu harika karışımın üzerine tereyağı kızdılıp, kimyon dökülerek servis yapılır. Afiyet olsun.

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0