Konuþmasak da aklýmýzda bulunsun - Yýldýray OÐUR

24 Ocak 2018 08:15  

 

Konuþmasak da aklýmýzda bulunsun - Yýldýray OÐUR

Afrin’in neden Türkiye’nin güvenliði için kritik olduðunu ve neden oraya askeri operasyon yapýldýðýný anlamak için uzun uzun analizlere gerek yok, haritaya bakmak yeterli.

Türkiye’nin içine doðru uzayan bir bölge, 40 yýldýr Türkiye ile savaþ halinde olan bir terör örgütünün elinde. Ve o örgüt, Suriye’deki iktidar boþluðu, büyük devletlerle kurduðu ittifaklarla elde ettiði otonomi ve Türkiye þehirlerini vurabilecek menzildeki aðýr silahlarla kalýcý olacak bu bölgeye yerleþiyor.

Oradakilerin PYD, YPG olduðu, onlarýn Türkiye ile bir sorunu olmadýðý, oradan Türkiye’ye dönük bir tehdit, saldýrý gelmediði gibi tezlere Türkiye de müþteri bulmak zor.

Türkiye’nin þehirlerinin ortasýnda otobüs bekleyen, maçtan, okuldan, iþten çýkan insanlarýn arasýna tonlarca patlayýcý yüklü araçlarla dalýp, katliamlar yapmýþ canlý bombalarýn fotoðraflarýnýn dahi dev posterlere basýlýp binalara asýldýðý, PKK’nýn uðruna Türkiye’deki çözüm sürecini harcadýðý bir ütopya bölgesinden bahsediyoruz.

Harita ve fotoðraf bu kadar açýk olduðu için dünyada Türkiye’nin Zeytin Dalý operasyonuna yüksek perdeden karþý çýkan kimse olmadý.

Hatta Ýngiltere, ve Almanya’dan açýk destek mesajlarý geldi, BM’yi acil toplantýya çaðýran Fransa’yý da herhalde uyardýlar, onlara da geri adým attýrdýlar.

Bütün dünyanýn anlayýþla karþýladýðý böyle bir güvenlik harekatýna karþý otomatik pilot “savaþa hayýr” pozisyonun da ahlaki, mantýklý bir zemini o yüzden yok.

Ama sahada bu haklý güvenlik operasyonu sürerken, cephe gerisinde yapýlanlar baþka güvenlik zaaflarýnýn açýlmasýna neden olmamalý.

Birincisi; en baþýndan itibaren bu operasyonun hedefinde Afrinlilerin, Kürtlerin deðil, PKK’nýn olduðu ile ilgili yapýlan vurgular, açýklamalar önemliydi.

Ama bu açýklamalarýn ikna edici olmasý için “Kýzýl Elma” “Afrin’i yerle bir etme” jargonundan da vazgeçmek gerek.

Çünkü orada sadece PKK’lýlar yok, Osmanlý ordusunun “Kýzýl Elma”larý için savaþmýþ insanlarýn torunlarý da var.

Suriyeli Kürtler, dediðimizde Haçlý Seferleri’ne karþý Selahaddin’in en güvendiði, Ýran ve Þii tehdidine karþý Yavuz Sultan Selim’in arkasýný dayadýðý, 19. Yüzyýlda Hicaz yollarýný korumak için Abdülhamit’in oraya yerleþtirdiði yani yüzyýllar boyunca Kudüs’ün, Þam’ýn, Mekke’nin ve Anadolu’nun güvenliði için de orada var olmuþ insanlardan bahsediyoruz.

Ve tabii Cumhuriyet’in laik ve milliyetçi politikalarýna karþý isyan edip, isyanlar bastýrýlýnca oralara göç etmiþ Türkiye cumhuriyetinin eski vatandaþlarýndan da bahsediyoruz. Suriye’nin yýllarca Kürtlere kimlik vermemesinin sebebi de buydu onlarýn zaten bir kimliði olmasýydý zaten.

Her ne kadar Suriye’den çok Türkiye siyasetine yüzleri dönük olduðu için PKK’nýn da erken vakitlerde örgütlendiði ve taban bulduðu bir bölge olsa da PKK’nýn disütopyalarýyla taban tabana zýt hayat tarzlarýna, dünya görüþüne sahip insanlar Suriyeli Kürtler.

Bu yüzden Afrin, Suriyeli Kürtler, Kürt koridoru derken binlerce yýldýr  birlikte yaþadýðýmýz, ABD, Rusya, Esad hatta PKK gittikten sonra da birlikte yaþamaya devam edeceðimiz insanlardan bahsettiðimizi unutmadan, gönül kýrmadan konuþmak gerek.  

Ýkinci olarak, unutulmamalý ki dünyanýn her yerinde devletlerinin benzer savaþ kararlarýný, askeri operasyonlarýný eleþtiren, haklý ya da haksýz “Savaþa Hayýr” pozisyonu alan insanlar, gruplar olur, olmuþtur. “Savaþa hayýr” demek her zaman ahlaklý pozisyonu da temsil etmez. Örneðin ABD’nin Ýkinci Dünya Savaþý’na girmemesi için “Savaþa Hayýr” pankartlarýyla gösteriler düzenleyen Amerikalý pasifistler, katkýlarý olan o zaman kaybýnda ölen, yakýlan insanlarýn akýbetlerinden de sorumlu olmuþtu.

Benzetmek ve kýyaslamak mümkün olmasa da  ABD, Ýngiltere, 11 Eylül terör saldýrýsýný gerekçe göstererek, Afganistan’ý, Irak’ý iþgal ederken, New York’ta, Londra’da yüzbinlerce insan savaþa karþý gösteri düzenliyor, gazeteler yazýlar yazýyor, entelektüeller bildiriler imzalýyordu. Ýsrail Gazze’ye Lübnan’a operasyonlar düzenlerken de Ýsrailli, savaþ karþýtlarý Tel Aviv’de eylemler düzenleyebiliyordu.

Çok uzaða gitmeye gerek yok, cumhuriyet tarihinin en büyük askeri harekatý olan Kýbrýs Harekatý sýrasýnda, baþta Aydýnlýk hareketi olmak üzere bazý sol gruplar “Ýþgale nihayet, Kýbrýs’a hürriyet” sloganýyla eylemler düzenlemiþ, bildiriler daðýtmýþ ve Türkiye’nin Kýbrýs harekatýna karþý çýkmýþlardý.

O yüzden bugün de samimi ya da deðil, hoþumuza gidiyor ya da gitmiyor demeden medeni ve demokratik sýnýrlar içinde (tweet atarak, bildiri yayýnlayarak, yazý yazarak ya da toplantýlar düzenleyerek) bu operasyona karþý çýkan, sonucu deðiþtirmeyecek bu eleþtirileri dillendiren insanlarýn gözaltýna alýnmasý Türkiye’nin demokratik standartlarýný düþürmekten baþka bir iþe yaramaz.

Bu sadece PKK’nýn dünyaya ve Türkiye’deki tabanýna “Türkiye’de meþru demokratik yollarla siyaset yapmak mümkün deðil, o yüzden silahlý mücadeleden baþka yol yok” propagandasýna devam etmesine yardým eder.

Üçüncü olarak; unutulmamalý ki 40 yýldýr daðlardan baþka hiçbir yerde alan hakimiyeti kuramamýþ bir terör örgüt PKK.  Bu yüzden 2011’den sonra Suriye’de elde etmeye baþladýðý ve “Rojava Devrimi” diye üzerine destanlar, teoriler yazdýðý þehir hakimiyeti onun için her þeyden daha önemli.

Bu uðurda PKK, çözüm sürecine de ayak sürdü ve sonunda da “askeri barajlar” deyip süreçten tekrar savaþa çýkacak bir yol buldu.

Çünkü daðdaki bir PKK’lý komutan için çözüm sürecinin vereceði meþru siyasi faaliyet hakký, Suriye’de bir ütopya devletçiði, dünyayla doðrudan iliþkiler kurarak yönetmenin yanýnda çok kýymetsiz görünüyordu.  Ancak Suriye’dekine benzer bir özerklik ona cazip göründüðü için de sonunda þehirleri yýkýp geri çekildikleri hendek savaþýný baþlattýlar.

Yani PKK, Türkiye’deki Kürtleri ve yýllardýr elde ettiði kazanýmlarý Suriye’deki devletçiði için harcamaktan çekinmedi.

Harcadýklarý listesinin birinci sýrasýnda da HDP geliyordu.

Çözüm süreci perspektifiyle kurulan HDP, tekrar savaþ politikasýna dönülünce sadece devlet için deðil PKK için de ortada ve anlamsýz kalýverdi.

PKK, HDP’li vekilleri o yüzden cepheye sürerek kriminalize etmekten çekinmedi.  Ayrýca Meclis’te grubu olan HDP’nin varlýðý, PKK için Kürtleri yeniden savaþa ve silahlý yollarla ikna etmenin önünde bir engel haline geldi.

Herhalde bunun için HDP’ye,  hepsi toplansa bir Kürt düðününde halay halkasý kuramayacak marjinal sol hareketlerden  zayýf genel baþkanlar  bulunuyor

O yüzden bugün Türkiye’de meþru siyaset alanýný özenle korumak, Suriye’de silahla elde ettiði kazanýmlardan baþka gözü hiç bir þey görmeyen PKK’ya karþý elimizdeki en yerli ve etkili silahýmýz.

Türkiye’nin, içeride baþarýyla uygulanan PKK’yý askeri olarak bitirme politikasý dýþýnda herhangi bir Kürt politikasý kalýp kalmadýðýný bilmiyoruz.

Ama tutuklama, göz altýlara raðmen ýsrarla HDP’nin Meclis’te varlýðýnýn korunmasý eski politikalardan geriye kalmýþ bir nüve olarak okunabilir.

Yoksa PKK’nýn Suriye’deki partisi PYD’nin Suriye ilgili toplantýlara katýlmasýna karþý çýkarken, herhalde muhataplarýmýzdan karþý argüman olarak PKK’nýn Türkiye’deki partisinin bizim Meclis’imizde olduðu hatýrlatmalarý geliyordur.

Ve son olarak; 1995 tecrübesini unutmamak gerekir.

PKK, 1993’te MGK’dan af kararýnýn bile çýktýðý bir çözüm sürecini ve ateþkesi bitirip Türkiye’de özerk yönetimler ilan etmiþ, þehir savaþlarý yapmýþ, yenilmiþ, ardýndan çok ciddi askeri operasyonlarla Türkiye içinde bitirilmiþ, DEP’li vekiller tutuklanmýþ, ardýndan Barzani ile ortak sýnýr ötesi operasyonla Kuzey Irak’ta da aðýr bir yenilgiye uðratýlmýþtý. Ama “PKK bitti” denirken 1995 seçimlerinde HADEP 1 milyon 200 bin oy alýp herkesi þaþýrtmýþtý.

Tabii ki þartlar deðiþti, artýk 90’larýn devleti yok, inkar politikalarý yok ama eðer ortak bir gelecek tahayyülü inþa edilemezse, meþru siyaset alaný týkanýrsa, bölgede komþumuz olan Kürtlerle müzakere edilecek açýk kapýlar býrakýlmazsa bu kýsýr döngüden çýkamayýz.

Kýzýl Elma çoþkusu içinde bütün bunlar belki eski, bayat, fikirler, denenmiþ ama baþarýsýz olmuþ yöntemler gibi gelebilir.

Konuþmayalým, zaten konuþamayý da beceremiyoruz ama birilerinin aklýnda tutmaya devam etmesinde fayda var. Belki bir gün yine ihtiyaç olur...

 

Yýldýray OÐUR

karar.com

Son Güncelleme Tarihi: 24 Ocak 2018 08:31

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaþ
0