‘DENÝZÝ GÖRECEKSÝN ÞAÞIRMA’
23 Kasým 2010 00:28 / 3004 kez okundu!
Diyelim ki arabanýzla gidiyorsunuz. Seferihisar’dan çýktýnýz. Gümüldür yönünde bir köprü vardýr. Köprüden sonra fidancýlar, inþaat malzemesi satan aralýklý ticarethaneler. Bir yol ayrýmýna gelirsiniz. Orada bir levha: Karakoca Kaplýcalarý…
Ben bunun ne anlama geldiðini hiç bilemedim. Burada bir yeraltý jeotermal potansiyeli var biliyorum da bu kaplýcalarý gören yoktur yedi senedir. Levhasý orada ama.
Siz saðdan devam edin Gümüldür yönüne. Tepecik mahallesini geçeceksiniz. Artýk mandalina bahçeleri… Bir akaryakýt istasyonu mahalle gibi. Ve arkasýnda bir mandalina toplama merkezi ama adamakýllý geniþ bir yer. Ne emekleri orada topluyorlar. Dili yok ki söyleye.
Devam edin yola, bir rampaya sarar yol. Tabii ki mandalinalýklar arasýndan. Rampa serttir, sonra yumuþar. Bittiðinde tam Orhan Veli’liktir. Denizi göreceksin þaþýrma… Akarca koyu.
Dikkatli, gözlemci bir göz Akarca koyunun olaðandýþý güzel bir koy olduðunu hemen anlar. Ben orada yaþýyorum. Anlatý Akarca koyudur. Yalnýzca 25 sene evvel hem yerli balýklarý hem de göçmen balýklarý ile bu koy tam bir balýk barýnaðý imiþ. Kötü avlanma ve denize saygýsýzlýktan þu an tek tük balýk var… Meteorolojik verilere göre Ege’de oksijeni en bol yermiþ. Bunu yaþayanlar daha iyi biliyor; Ýzmir’e indiniz mi buraya koþarak geliyorsunuz, özlemle.
Daða çýkalým mý? Kekik, karabaþ otlarý toplayalým. Yabani karanfillerin dayanýlmaz güzel kokularý. Ve denizi oradan seyretmenin doyumsuz güzelliði. Mýsra mý dökeceksiniz? Bir zirvede oturun, bakýn denize, kendiliðinden gelecektir kelimeler koþar adým. Sevgiliye iki söz mü? Yabani karanfiller sufle verecektir, en ciðere deðen kelimeleri kokularýnda...
Hadi mazisini anlatmayayým. Ama bugünü kendini zengin sanan -ki benden çok zenginler!-ama küçük burjuva alýþkanlýðý ve göreceli zenginliðin verdiði bir sosyallikle garip bir yapýdýr sosyalliði...
Kekiðinizi toplayýn. Karabaþ otlarýný hiç unutmayýn. Bir de bir fide dikin, o sizindir, yýllar sonra kucaklayýn… Sevisini verecektir size, yýllarý hiçe sayarak.
Denize inelim mi? Koy da bir koy deðil, kollarý sarar sizi. Tuzlu sularý ile. Ben indiðimde hiç kýyamýyorum; koþ diyor sanki, koþuyorum... Çok konuþtum denizle. Daha doðrusu dinledim. Köpük köpük, dalga dalga.
Akarca koyu, yaþayanlarca pek güzelliði irdelenmemiþ bir koy. Etüdcü bakamýyor insanlar bulunduðu ortama. Kanýksýyor. Ama Akarca dýþýnda birden Akarcalý oluyorlar, bir hasret bir hasret.... Oksijenden, denizine, kekiðinden karanfiline…
Seferihisar’ýn bu güzel koyundan bir selamlama ile noktalayalým… Denizi göreceksin þaþýrma.
Þaþýr dalgalarýn hüznüne, kokusuna yabani karanfillerin.
Sevilmeyi bekleyen doðanýn sabrýna þaþýr.
Ve emek güzelliðinde bir gülüþü var.
Rampadan sonra denizi göreceksin; Akarca koyudur þaþýrma!
Kerim Yýlmaz Kurucu
18.11.2010, Akarca