Suskun Sosyalizm - İbrahim Akar

11 Eylül 2007 07:09 / 2334 kez okundu!

 

"Kapitalizmi özgürlüklerin düşmanı olmakla eleştiren Marksizm yanlılarına, erki ele geçirdiklerinde en özgürlükçü sistemi kuracak olan toplum mühendisleri gözüyle bakılıyordu. Aksi, eşyanın tabiatına aykırı kabul ediliyordu. Dünyanın yaşayan ilk soyalizmi

Lenin proleterya diktatörlüğünü en geniş toplumsal demokrasi olarak tanımlarken, liderlerin bir bölümü teorik ve pratik tutumlarıyla, bu husustaki kuşkularını ifade ediyordu.



Yine de Lenin, devrim sürecini, sosyalist erki ve sosyalist kuruculuk dönemini, ideolojik açıdan kıyasıya bir savaş verdiği Troçki, Plehanov ve Martov gibi aykırı düşünceler içinde olduğu liderlerle paylaştı.



Onları, sonsuza kadar susun gibi bir söylemle susturmaya çalışmadı.



Yasakçılığın sonsuza kadar susturma eylemine dönüşmesi, Troçki’nin ölümle susturulduğu Stalin döneminde başladı.



Bu aynı zamanda, farklı düşünsel zenginliklerin sosyalizme katkısının da sonu oldu.



Stalin ve sonrasında sosyalizm, özgürlükçü değerlerine yabancılaştı, dökme briket gibi düşünenlerin ve zorunlu oy birliklerinin iktidarına dönüştü. İnsanlar başlarını ya gönüllü olarak eğdi ya da zorbalıkla.



Ve sonrasında kayda değer tek teorisyen yetiştiremedi.



Yüz çiçek yan yana açsın diyen Mao da, çiçek tarlalarında kanlı gelincikler dışında hiçbir çiçek açtırmadı.



Hindi- Çin'deki sosyalizm denemeleri, sosyalizmin özgürlükle olan her türlü bağını yok ederek, Polpot’un ölüm tarlalarını üretti.



Reel sosyalizmin çöküşünün en önemli nedenselliklerinden biri, kral çıplak diyebilen çocukların hiç doğmadığı, doğmuşsa bile hunharca katledildiği döneme doğru evrilişi oldu.



Birey olmanın ve bireysel zihnin sosyalizme katkısının her türlü ön şartı yok edilmişti. Sosyalizm artık, ancak sınıf adına karar veren liderlerin katkılarına açıktı. Sosyalleşme adına, bireyin susturulduğu, silikleştirildiği hatta hiçleştirildiği bir dönem yaşandı.



Sonuçta, sosyalizm sustu ve suskunluğuna yakışır şekilde sessizce çöktü!



Tuhaftır ki, çökerken ve çöktükten sonra, sosyalizmi savunmak için en ufak bir direnişe tanık olunmadı. Dünyayı sarsan devrimler, kendilerine yakışmayan bir sessizlikle yıkıldılar!



Çünkü bireyler o sosyalizmde kendini bulamadılar ve sahiplenemediler.



Ben, insanların yeterince bireyselleşmeden sosyalleşemeyeceğine, hatta sosyalistleşemeyeceğine inanıyorum. Kapitalist toplumun sağladığı bireyselleşmenin (bencilleşme değil bireyselleşme),
sosyalist düşünceye en sağlam altyapıyı oluşturacağına inanıyorum.



Nasıl ki kapitalist gelişmişliğin sosyalizme altyapı oluşturacağını varsayıyorsak, kapitalizmin bireysel yetenekleriyle ve bireysel gücüyle tanıştırdığı insan da, sosyalist insanin öncülü olacaktır.



İşte bu nedenle, sosyalleşmeyi, liderin ve partinin evet efendimciliği olarak gören anlayışla aynı sepette olamıyorum.



Yine bu nedenle, insanları sonsuza kadar susturmayı erdem sanan sosyal faşist yaklaşımların, sosyalizmle zerre kadar ilgisinin olmadığına inanıyorum.



Tanrı sosyalizmi, bu tur sosyalistlerden korusun. Yoksa insanlığın tarihi, sosyalizmi kurmakla yıkmak arasındaki gitgellerin tarihine dönüşür.



Öncelikle insanın düşünsel dönüşümünü sağlıklı oluşturması gerekir. Diyalektiği doğru özümsemeden sosyalist olunamaz.



Nedenine gelince...



Sosyalizmi kapitalizmin de gerisinde olan feodal zihniyetle ve düşünce sistematiğiyle kurabilmek mümkün değildir. Sosyalizmin en önemli anti kapitalist değeri, özgürlüktür! Ekonomik ve sosyal alanlarda, bütüncül bir özgürlük!



Bunun için biraz egzersiz yapmak ve düşüncelerimizi şimdiden özgürleştirmek gerekiyor.



Böylece insanlığın kollektif bilincinin gelişimine ve sınıfsız topluma yönelişine şimdiden kişisel katkı sunabilmiş oluruz.



Bu katkı için illa ki devrimi beklemek gerekmiyor.



İnsanlığın düşünsel devrimine kendini katan bütün düşünürler gibi davranmak yeter.



Bir şeyler üret ve daima üretilenin bir adım ötesine ilerle!



Mermeri oy, demiri erit, tuncu döv! Eserini yarat!!



Kendi briketini sanat eseri sananlardan olma!



İbrahim Akar

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.