EKÝM DEVRÝMÝ, KOMÜNÝSTLER ve TÜRKÝYE HALK ÝÞTÝRAKÝYUN FIRKASI / 2
25 Ocak 2020 11:14 / 8902 kez okundu!
Araþtýrmacý Hamit Erdem'in TKP tarihine ve 1900'lü yýllarýn baþlarýndaki politik tesbitlerine iliþkin bu çalýþmasýný, uzunluðu nedeniyle bir kaç bölüm olarak yayýnlayacaðýmýzý söylemiþ ve ilk bölümünü yayýnlamýþtýk. Þimdi ikinci bölümünü okuyabilirsiniz...
EKÝM DEVRÝMÝ, KOMÜNÝSTLER ve TÜRKÝYE HALK ÝÞTÝRAKÝYUN FIRKASI / 2
***
TÜRKÝYE HALK ÝÞTÝRAKÝYUN FIRKASI (1920)
Türkiye Halk Ýþtirakiyun Fýrkasý, ilki 7 Aralýk 1920 tarihinde, daha sonra da 28 Mart 1922’de iki kez faaliyete geçen ve ikisinde de çalýþmalarý hükümet tarafýndan durdurulan, yöneticileri hapis cezasý ile cezalandýrýlan partidir.
Bu bölüm, Türkiye Halk Ýþtirakiyun Fýrkasý’nýn ilk kuruluþunun ve faaliyet ömrü yalnýz iki ay sürmüþ olan partinin birinci döneminin ayrýntýlarýdýr.
Türkiye Halk Ýþtirakiyun Fýrkasý’nýn Kurulmasý…
Türkiye Halk Ýþtirakiyun Fýrkasý’nýn kurulma süreciyle ilgili bilgiler Salih Hacýoðlu’nun Komintern’e yazdýðý raporda bulunmaktadýr.
Buna göre, Eski Ankara’nýn Hacý Musa semtinde bulunan Ziynetullah Nevþirvanov’un evi, Yeþil Ordu Cemiyetinden Nazým Bey ve Halk Zümresi çevresi ile –Hafi– Türkiye Komünist Partisi’nden Salih Hacýoðlu ve arkadaþlarýnýn buluþtuðu ve yeni bir parti kurulmasý kararýnýn çýktýðý mekân olmuþtur.
Hamit Erdem, 1920 Yýlý ve Sol Muhalefet, Sel Yayýncýlýk, Ýstanbul 2010, sf. 184
27 Kasým 1920’de Ýçiþleri Bakanlýðýna baþvuru yapýlmýþ, bakanlýk ‘Türkiye Halk Ýþtirakiyun Fýrkasý’nýn kuruluþunu 7 Aralýk 1920 tarihinde onaylamýþtýr.
Partinin adýndaki ‘Ýþtirakiyun’, ‘komünist’ le eþ anlamlý olarak kullanýlmaktadýr. Ýþtirakiyun, hem ‘komünizmi’ hem ‘Ýslam enternasyonalizmini’ çaðrýþtýrmaktadýr. Nitekim Hafi TKP bir bildirisinde ‘Fende komünist kelimesi ile ifade olunan bu meslek, Türkçede ortaklýk, Arapçada ‘iþtirak’ diye bilinir’ demektedir. Ayný dönemde Bakü’de kongre hazýrlýðýnda bulunan Mustafa Suphi önderliðindeki Türkiye komünistlerinin örgütünün adý da, ‘Türkiye Ýþtirakiyun Teþkilatý’dýr.
Diðer taraftan Nazým Bey Ýstiklal Mahkemesi’ndeki ifadesinde, ‘iþtirakiyun’ kelimesinin seçilmesinde, ‘komünizm’ kelimesine memleketin henüz hazýr olmadýðýný düþündükleri için baþvurduklarýný söylemiþtir.
Partinin ismi kuruluþ çalýþmalarýnda ve bazý belgelerinde ‘Türkiye Halk Ýþtirakiyun ve Bolþevik Fýrkasý’ olarak geçerken, daha sonra yalnýz ‘Türkiye Halk Ýþtirakiyun Fýrkasý’ olarak benimsenmiþtir.
Türkiye Halk Ýþtirakiyun Fýrkasý’nýn kurucularý arasýnda, Yeþil Ordu kanadýndan Tokat Milletvekili Nazým, Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Þükrü, Bursa Milletvekili Þeyh Servet, Ýzmit Milletvekili Sýrrý’nýn adý geçmektedir. Nazým Bey, yapýlacak ilk kongreye kadar muvakkat (geçici) Baþkan, Salih Hacýoðlu Kâtip’tir. Partinin Komintern için hazýrladýðý bir raporda ise, parti merkez komitesinde; ‘basýn, propaganda, enformasyon, kadýnlar arasýnda çalýþma, umumi teþkilat, maliye ve sanayi’ þubelerinin oluþturulduðu belirtilmektedir.
Merkez komitesindeki iþbölümüne göre: Basýn Mehmet Þükrü, Enformasyon Hüseyin Hüsnü, Propaganda Ziynetullah Nevþirvanov, Kadýnlar arasý propaganda Cemile Nevþirvanova, Kadýnlar arasý teþkilat Fatma Kudret, Umumi teþkilat Nazým, Maliye Ahmet Hilmi ve Mehmet Hasip, Sanayi Salih Hacýoðlu ve Mukbil’den meydana gelmektedir.
E. Akbulut-M. Tunçay, age., sf. 157
Türkiye Halk Ýþtirakiyun Fýrkasý kurulduktan sonra Yozgat, Kastamonu ve Giresun’da il örgütlerini oluþturarak faaliyete geçmiþtir.
Partinin kuruluþunun gerek Yeþil Ordu, gerekse Hafi TKP örgütlerine duyurulmasý Nazým Bey ve Salih Hacýoðlu imzalý bir ‘Tamim’ ile olmuþtur.
Ali Nazým Resmor (Kayseri Cezaevinde)
(Erzurum 1868- Ýstanbul 1935)
Mülkiyeli, milletvekili, Yeþil Ordu Cemiyeti ve
Türkiye Halk Ýþtirakiyun Fýrkasý Katib-i Umumisi,
Yeni Hayat Dergisi Sahip ve Müdür-i
“THÝF’nýn Yeþil Ordu ve Hafi TKP teþkilatlarýna Tamimi” baþlýðýný taþýyan bildiri; hem Yeþil Ordu hem de Hafi Komünist Parti taraftarlarýný ayný örgütte toplanmaya çaðýrarak, ülke içindeki bütün devrimci gruplarý birleþtirmeyi hedef aldýðýný belirtmektedir. Üçüncü Enternasyonal’e baðlý olduðunu bildiren ve hükümetin kurduðu –Resmi- Komünist Fýrkasý ile karýþtýrýlmasýný önlemek için de adýnýn ‘Halk Ýþtirakiyun ve Bolþevik Fýrkasý’ olarak konulduðunun altý çizilen açýklamada, yakýnda yayýmlanacak partinin nizamnamesinde Yeþil Ordu programlarýndaki ailenin korunmasý ve sosyal içerikli maddelerin korunacaðýný ilan etmektedir.
Tamim’de dikkati çeken bir baþka özellik köy teþkilatýna ve inkýlâptan en çok yararlanacaklar diye bahsedilen köylünün uyandýrýlmasýna yapýlan vurgudur.
E. Akbulut-M. Tunçay, age., sf. 120
THÝF’nýn Politikalarý ve Yayýn Organlarý…
16 Ocak 1921 tarihinde ilk sayýsý yayýmlanan Emek gazetesi, Türkiye Halk Ýþtirakiyun Fýrkasý’nýn yayýn organýdýr ve bu sayýsýnda, partinin yöneticilerinden Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Þükrü’nün 22 Aralýk 1920 tarihinde Darülmuallimin Konferans Salonunda verdiði konuþmanýn metni yer almaktadýr. Konferanslar, partinin kuruluþunun hemen sonrasýnda yukarýdaki ‘Tamim’de yer verilen konular ve partinin kuruluþ nedenlerini halka ve kamuoyuna anlatma çabalarýdýr.
Mehmet Þükrü Bey’in konferansta özetle:
“Fýrkanýn gayesi memleketin en mazlum ve maðdur halký bulunan köylü, iþçi ve emekçilerin hukukunu müdafaa etmek, halkýn hukukunu halka verme, halký kendi mukadderatýna bilfiil sahip kýlmak ve tabii iradesine malik etmektir” demiþtir.
Emek gazetesinin ilk sayýsýnda yer alan diðer bir makalede ‘mülkiyetin ve sýnýflý toplumlarýn’ tarihi anlatýlmýþtýr. Makalede, antik toplumlarda ve Ýslamiyet’in ilk dönemlerinde ‘servet’ kiþisel deðilken,sonraki yüzyýllarda bu düzen deðiþtiði, günümüzde ise ‘sermaye düzeninin tahakkümü’nün hüküm sürdüðü anlatýlmýþtýr.
THÝF tezlerinden Ýslamiyetin komünizmle çeliþmediði düþüncesi burada da anýlmýþtýr.
Emek’te yayýmlanan makale þöyle bitmektedir:
“Devrimiz sermaye tahakkümü devridir. … Bu yalancý kanunlarýn himayesinde asýrlardan beri emekçilerin sýrtýnda yaþamakta olan sermayeciler, zenginler, emperyalistler, yani istilacýlar tahakküm silsilelerini öyle tarsin (saðlam) ve takviye etmiþlerdir ki bütün nakliyat, idare cebir ve tasallut, istihsal, muarif ve medeniyet vasýtalarý, hulasa hayat-ý içtimaiye için lazým olan bütün vesait bunlara inhisar tarzýna geçmiþtir…
‘Emek’in maksadý ve mesleði sermayeciliðe ve zorbalýða karþý mücadele etmek, emeði ve emekçileri hâkim kýlmaya çalýþmak olacaktýr. Bu gayeye vusul için bu fikre taraftar olanlarla, bu mefkûreye iman edenlerle ve bizzat emekçi iþçi ve köylülerle elele vererek azimkârâne ileri yürüyecektir.”
Türkiye Halk Ýþtirakiyun Fýrkasý Yayýn Organlarý I, Emek 1, Yeni Hayat 1, 2, 3., Katký Yayýnlarý Belgesel Sosyalizm Serisi No: 2. sf. 9
Ýslamiyet-Komünizm yoldaþlýðýný savunanlarýn temel iddiasý; Sosyalist ideolojinin bir yönetim biçimi olarak ortaya koyduðu ‘Þura Cumhuriyetleri’ ile Ýslam’ýn ilk dönemlerindeki ‘doðrudan demokrasi’arasýnda kurulan baðdýr.
Bu dönemin siyasi temalarý arasýnda; geniþ emekçi kesimlerin çýkarlarýný koruma, yoksul halk kitlelerinin sosyal hayata katýlýmý, onlarla yönetim için kurulan diyalog ve toplumsal dayanýþma vb. unsurlarý ön plana çýkmaktadýr. Bu da geleneksel deðer Ýslam ile yükselen deðer Komünizmin bir sentezi biçiminde ele alýnmaktadýr.
Bu düþünceye göre, sonraki yýllarda kanlý iktidar mücadelelerine yenik düþen Ýslami ilkelerin, bozulan ve kirlenen bu ‘saadet asrý’ ideallerinin, adil bir düzen hayal eden komünizm ile yaþamasý mümkündür.
Gerçek Ýslam’ýn þimdiki Ýslam olmadýðýný düþünen ve sol örgütler içinde de yer bulan düþüncenin temelinde, artýk çoktan tarihe karýþmýþ, ancak zihinlerde yaþatýlan þu tablo etkili olmuþtur:
“Ýslam ümmeti Ýslam baþlangýç devirlerinde peygamberin etrafýnda toplanan bir müminler cemaati olarak teþekkül etti. Bu cemaat Hýristiyan inançlarýnýn etrafýnda odaklanan cemaatlerin aksine ‘siyaseti’ ikincil bir faaliyet alaný olarak deðerlendirip, siyaset alanýna sýrt çevirmemiþti. Aksine cemaatin günlük kaygýlarýnda politika önemli bir yer tutuyordu.
Peygamberin otoritesi dini konulara deðindiði kadar siyasi konulara da deðiniyordu. Peygamberin iþlevi dini olduðu kadar siyasi idi… Ýslam’ýn ilk yýllarýnda bir tür doðrudan demokrasi Ýslam’ýn siyasi yönünün aldýðý þekildi… Ýslami potansiyel devletin ortaya çýkýþý bu paradigmanýn parçalanmasýna yol açtý. Devletin çýkarlarýyla ilgili düþünce giderek cemaatin Kuran’da belirtilen çýkarlarýyla ilgili ilkelerden ayrýldý.”
Þerif Mardin, Türkiye’de Toplum ve Siyaset, Ýletiþim Yayýnlarý, Ýstanbul 1991, sf. 22
Ýslam dünyasýnda toplumsal devrimin kaynaklarý ve daha adil bir düzen arayýþýnýn kökeninde yalnýzca Müslümanlýðýn ilk dönemlerindeki uygulama deðil, daha derin ve kapsamlý bir anlayýþýn bulunduðu düþünülmelidir. Nitekim Þefik Hüsnü 1922 yýlýnda yazdýðý bir yazýsýnda bununla ilgili olarak:
“Akçuraoðlu Yusuf Beyin ‘Ýlim, Fen, Felsefe’ dergisinde, Karl Kautsky’nin ‘Sosyalizmin Mübeþþirleri’ (müjdecileri) adlý eserinden faydalanarak ilginç bir makale yayýnladýðýný, burada insanlýk tarihinin eski dönemlerindeki ilk komünizm deneylerinden söz ettiðini” anlatmaktadýr.
Þefik Hüsnü, Türkiye’de Sýnýflar, Ülke Yayýnlarý, Ankara 1975, Sf. 100–107
Kerim Sadi, Milli Mücadele yýllarýnda Türk komünistlerinin büyük bölümünün ‘Sarýklý Bolþevizm’e taraftar olduðunu, Selahattin Nevzad adýndaki yazarýn ‘Bolþeviklik’ adýnda bir kitabýnýn olduðunu yazmaktadýr. S. Nevzad’a göre, Bolþeviklik Ýslam Dinine aykýrý bir akým deðildir. Onun savunduðu ve telkin ettiði ‘Allahsýz bir Bolþevizm’ deðildi, ‘Sarýklý bir Bolþeviklik’ti. O, Tanrýya inanýyor ve yalnýz kuldan deðil Tanrýdan da yardým bekliyordu. Kerim Sadi, bu kitapta Komünist Manifesto’dan aktarýlmýþ pasajlar olduðunu da belirtmektedir.
Kerim Sadi, Türkiye’de Sosyalizmin Tarihine Katký, Ýletiþim Yayýnlarý, Ýstanbul 1994, sf. 164
Partinin yayýn organlarýndan Emek gazetesi ancak 6 sayý yayýmlanabilmiþtir. 7. sayý baskýya hazýrlandýðý sýrada Ýstiklal Mahkemesi tarafýndan yayýný durdurulmuþ, gazetenin yayýn sorumlusu Abdülkadir tutuklanmýþtýr.
E. Akbulut-M. Tunçay, age., sf. 121, 145, 158
Yeni Hayat’ýn 1 Mayýs 1922 “Fevkalâde Nüshasý”nýn kapaðý
Ýkaz gazetesi ise Afyonkarahisar milletvekili ve THÝF yöneticilerinden Mehmet Þükrü tarafýndan yayýmlanmýþtýr. Ýkaz gazetesi Afyonkarahisar da 11 Temmuz 1919 da yayýmlanmaya baþlamýþ, 26 Aðustos 1923 tarihine kadar yayýnýný sürdürmüþtür. 14 Aðustos 1919 tarihinde Ýstanbul Hükümetini eleþtiren bir yazý nedeniyle yayýn faaliyeti hükümet tarafýndan durdurulmuþ, Ýkaz, 1919’un Aðustos ayýndan sonra Ankara’ya taþýnmýþtýr.
Ýzzet Öztoprak, Kurtuluþ Savaþýnda Türk Basýný, Türkiye Ýþ Bankasý Yayýnlarý, Ankara 1981, sf. 384
Ýkaz gazetesi için kapsamlý bir inceleme de bulunmaktadýr:
Süha Ünsal, Ýkazcý Mehmet Þükrü, Dipnot Yayýnlarý, Ankara 2007
Ýkaz gazetesinin Ankara’ya taþýnmasýndan sonraki döneminde de -sahibi Aftonkarahisar milletvekili Mehmet Þükrü’nün THÝF yöneticisi olmasý nedeniyle- parti programý doðrultusunda bir yayýn politikasý olmuþtur. Nitekim Cemile Nevþirvanova anýlarýnda, Ýkaz gazetesinin Ankara’ya taþýndýktan sonra, THÝF’nýn yanýnda bir binaya yerleþtiðini ve kendisinin de Ýkaz’da ‘Ülker’ imzasýyla makaleler yazdýðýný anlatmaktadýr.
Cemile Selim Nevþirvanova, Milli Azatlýk Savaþý Anýlarý, Tüstav Yayýnlarý, Ýstanbul 2006, sf.100
(Devam Edecek)