Çapkın’ın ilk icraatı - Yıldırım Türker

21 Eylül 2009 23:17  

 

Çapkın’ın ilk icraatı - Yıldırım Türker

Cerrah’ın gönderilmesinden sonra İzmir’i halledip İstanbul’a terfi ettirilen Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın muhteşem bir icraatla adını duyurdu bile. 

Çapkın’ın İzmir’deki marifetlerinin dökümüne de sıra gelecek elbet. 

Şimdilik şu kadarını hatırlatalım. Çapkın efendi, özellikle Kürtler ve travestiler konusunda pek tahammülsüz bilinen, güzel İzmir’i bu muzahrafat yığınından temizlemeye ant içmiş bir yiğitti. 

Onun zamanında İzmir polisi ha dedi mi silahına davranıyor, ateş açıyor, insanları öldürüp yaralıyordu. 

Siz, Cerrah gitti de İstanbul’a insan hakları konusunda daha duyarlı, daha uygar bir emniyet müdürü atandı zannetmiyordunuz ya. 

Geçen gün gazetemizde Umay Aktaş Salman’ın haberini okumuşsunuzdur. 

İki aydır, özellikle Beyoğlu ve Şişli’de transseksüel ve travestilere günlük yaşam alanlarında bile ceza kesiliyor. Yolda yürürken, fırından alışveriş yaparken, kuafördeyken. 

Gerekçe de hazır. Kabahatler Kanunu’na göre çevreyi rahatsız ediyorlarmış. 

Bir travesti anlatıyor: “Bir keresinde kuafördeydim, çıkartıp karakola götürdüler. Kabahatler Kanunu’na göre çevreyi rahatsız etmekten 69 TL para cezası kestiler. Başka sefer et ve ekmek almış gidiyordum, yine ceza kestiler. Bir günde iki tane kestikleri de oldu. Bazı tutanaklara imza atmadım, bazılarına attım. Korkuttular beni. Şiddet kullanıyorlar, aileyi işin içine karıştırıyorlar. Artık dışarı çıkmaya korkuyoruz.” 

Kabahatler Kanunu’na göre etrafı rahatsız etmeleri de ‘kadın kıyafeti giymiş erkek’ olmalarından. Polis, onların erkek olduğuna karar veriyor ve bu kıyafetlerini uygunsuz, halkı rahatsız edici buluyor. 

Aktivist Demet Demir, polislerin ceza yazarken “Yakında İstiklal Caddesi’ne bile çıkamayacaksınız” dediğini söylüyor, “Birçok arkadaşın psikolojisi bozulmaya başladı. Eve hapsolmuş durumdalar. Yolda yürümek, alışveriş yapmak kabahat mi? İki arkadaşa ceza kesmişler. Tutanağa da kadın kılığında dolaşan erkekler diye yazmışlar. Bayramdan sonra savcılıklara hem Çapkın hem ceza yazan polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağız.” 

Çapkın’ın travesti ve transseksüelleri terörize etme konusunda İzmir’de de çok başarılı olduğunu biliyoruz. 

İstanbul’da da polis memurlarına getirdiği performansa dayalı ‘bonus’ sistemi ile bu korkunç psikolojik şiddeti yükseltiyor. 

Bu uygulamayla travesti ve transseksüeller polis tarafından bonus olarak görülüyor. 

Ne kadar yakalar, ceza kesersen o kadar kazanacaksın. 

Maksat, travesti ve transseksüelleri insan içine çıkamaz hale getirmek, hayatlarını zehir etmek. 

Onları hayattan sürgün etmek. 

Farklı olana uygulanan bu şiddeti, faşizmin en vahşi dönemlerinden tanıyoruz elbet. 

Erkeğin en gözü kara yemini, her zaman için ilk travesti/transseksüelleri işaret ediyor. 

Çapkın ve gibileri, onları görmek istemiyor. 

Onları ortadan kaldırdığında, ‘biz bize’ kaldığımızda, insana lâyık, mutlu bir hayat alnımızdan öpecek mi sizce?

Radikal.com.tr

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0