ForumPolitikitiraf.izmir  Yeni Konu 

SALTANAT KAYIÐINA KAÇ ÝKTÝDAR PARTÝSÝ BÝNDÝ?

14 Mart 2014

habibtaskin

http://www.sozveeylem.org https://www.facebook.com/SozVeEylemInternetGazetesi?fref=ts SALTANAT KAYIÐINA KAÇ ÝKTÝDAR PARTÝSÝ BÝNDÝ? Hiç tarihe dönüp baktýðýnýz oldu mu? Ya da baktýysanýz tarihte var olup sonradan yok olan medeniyetler neden yok oldu? Ýmparatorluklar, krallýklar, monarþiler ve diðerleri neden yok oldu? diye hiç düþündünüz mü? Dünyada en acýmasýz varlýk olarak insan gelir. Her ülke kendi medeniyetinden, hoþ görüsünden söz ederken kendi halkýna ve halklarýna ya da diðer ülke insanlarýna yaptýðý sömürüsünü, baskýsýný, þiddetini, iþgalini anlatmaz. Yaptýðý onursuzluðu perde arkasýnda gizlemesini saðlar. Dünyada birçok medeniyet, imparatorluk, krallýk, monarþi ve diðerleri yok olurken, dileri de, kültürleri de yok oldu. Bunlarýn nedenlerini ortaya koyarken o günkü koþullarý ‘kendi içinde ve dýþýnda' deðerlendirmeliyiz. Deðerlendirme yaparken ekonomisini, yaþam tarzýný, kültür yapýsýný ve diðer etkenleri de göz önüne almalýyýz. Genel anlamda yýkýlan ve eriyip gidenlere bakýldýðýnda! Üst kademeyi oluþturanlar rahat yaþamlarýný sürdürürken, saltanatlarýna varlýk katarken, alt tabakadaki halk ‘üretime' katkýsý olanlar ve diðer iþlerle uðraþanlarýn ezilip, sömürüldüðünü, baský altýna alýndýðýný görmekteyiz. Tabi bu iþin dýþ etkenleri de vardýr. Bugünkü gibi gücü yeten ülke güçsüz ülkeye var gücüyle saldýrmasý gibi. Yolsuzluk, açlýk, fakirlik, rüþvet ve diðer etkenleri de kattýðýmýzda bir devleti yerinden edebilir. Farklý bir sisteme de götürebilir. Bu dünyanýn varlýðýyla beraberinde gelen günümüzde güncelliðini koruyan bir yapý içerisinde hep beraber tüm renklerimizle, dillerimizle, kültürlerimizle yaþýyoruz. Hatta yaþadýðýmýz ülke içinde bir oyana buyana gidip geliyoruz. Yaþadýðýmýz Türkiye coðrafyasýnda Ýktidara gelen siyasi parti, koalisyon hükümeti dönemlerinde yolsuzluk, rüþvet iddialarý basýnda yerini aldý. Bu iddialar milletvekili, belediye baþkaný, bürokrat ve partilide olabilmekteydi. Ýþin baþka yüzünde ise iktidar koltuðunda oturan ‘baþbakan' hemen kendi yandaþýný korumaya kalkardý. O kiþiyi savunurdu. Adli olay boyutuna gelmiþse o kiþinin davasý ceza mahkemesi, hukuk hâkimliði ve diðerlerinde ise olaya dolaylý yoldan müdahale ederdi. Bu müdahale direk olarak mahkeme heyetini alýrdý. Türkiye coðrafyasýnda iktidar koltuðuna oturan kiþi ve partisi kendilerini çok yüce bir varlýk olarak gördükleri gibi kendi yaptýklarý her iþin doðru olduðunu kabul ederler. Ýktidarlar deðiþse bile kafa yapýsý hep aynýdýr. Birde duruma göre kendi doðrularýný halkýn çýkarý olmadýðý halde halka dayatmasý, yeri geldiðinde polis, asker ve savcý, hâkimi ve basýný harekete geçirir. Türkiye'de siyasetin dürüst olduðunu hiçbir dönem için söyleyemeyiz. Her dönemin kendine göre karanlýkta kalýp aydýnlanmayan davalarý vardýr. Ama bu davalar Türkiye'nin hanesinde kara bir leke olarak durduðu bir gerçektir. Hatýr iþi, gönül iþi, çýkar iþi bu ülkenin yapýsýyla yýllardýr bütünleþmiþtir. Teknoloji, bilim geliþse de, koþullar deðiþse de ayný manzara bu ülkenin her katmandan olan insanlarýn üzerinde varlýðýný biçimsel olarak hissettirmiþtir. 17.12. 2013 tarihinde 11 yýldýr iktidar koltuðunda oturan AKP'de deprem etkisi yapan, yolsuzluk ve rüþvet iddialarýyla sarsýlýrken, Türkiye'nin gündeminde þok etkisi yaptý. Üç bakanýn oðlunun adý karýþtýðý olaylar zinciri de dünya basýný ilgisini Türkiye'ye çekiverdi. AKP iktidara taþýyanlarýn arasýnda tarikat gruplarý da vardýr. Fetullah Gülen bunlardan bir tanesidir. Fakat parasal ve menfaatler en öne çýkýnca dershaneyle baþlayan, özel okullarla devem eden tartýþma, 11 yýllýk ortaklýðý sarstý. Türkiye coðrafyasýnda dershane sayýsý en çok olan Fetullah Gülen'e aittir. Sýcak paranýn sýkça döndüðü yerdir. Erdoðan'da dershanelerin okula çevrilmesini isterken parasal gelirin kendi insanlarýna kaydýrmayý düþünmekte olup, benim sözüm her yerde geçer demeye getirirken, Fettullah Gülen'de asýl sözünün geçtiði kiþi kendisi olduðunu açýkça konuþmalar arasýnda geçmektedir. 17.12.2013 tarihinden önce Hakan Þükür AKP milletvekilliðinden ayrýlýrken, Fettullah Gülen'i överken, dershanelerin kapatýlmasýnýn haksýzlýk olduðunu konuþmalarý arasýnda deðinmiþtir. Hakan Þükür'ün istifasýndan sonra geliþen AKP ve Gülen rant kavgasý hýzlanarak, dallanarak bugüne kadar iki bakan oðlunun cezaevine düþmesi, Halk Bankasý'nýn yolsuzluða karýþmasý, Ýran asýllý Reza Zarrab'ýn altýn ticaretinin Ýran-Türkiye üzerinden altýn ticareti yapýlmasý derken, Gülen ve Erdoðan'ýn birbirine aðýr sözlerle yüklenmesi, Üst düzey polis memurlarýnýn görev yerlerinin deðiþmesi, üç milletvekilinin kendiliðinden istifa etmesi ve özellikle çocuklarýnýn olaya karýþmasýyla bakanlarýn anýnda istifa etmemesi, Erdoðan'ýn sahip çýmasý, hatta komployla karþý karþýya kaldýklarýný açýklamasý, bunu yerli ve dýþ mihraklarca yapýldýðýný açýklamasý ile uzayýp giden yolsuzluk ve rüþvet olayý gündemdeki yerini, sýcaklýðýný korumaya devam ettiðini hepimiz seyrediyoruz. Gözden kaçmamasý gereken bir konu daha var! Dershaneler olayýnda Gülen ile Erdoðan'ýn arasýný bulmaya çalýþan bakanlar ve yakýnlarýnýn giriþimleri sonuçsuz kalýnca ortalýða yolsuzluðun ve rüþvetin kokusu çýkmaya baþladý. Her iki þahýs anlaþmýþ olsaydý eðer ‘yolsuzluk ve rüþvet' yoluna emin adýmlarla devam edecekti. Dershaneler ve özel okullar için parasal kavgada taraf deðiliz. Bizler parasýz eðitimden, bilimsel eðitimden, eþit koþullarda her çocuðumuzun okumasýndan yanayýz. Parasal ve önderlik sorununda Erdoðan ve Gülen'in çekiþmesi devam ederken, kavganýn bir yönü imara açýlacak ve açýlan yerlerde kaymaklý yeri, parasal üstünlüðü kendilerinde olmalarýný saðlama amaçlý kýrýlma noktasý yaþanmaktadýr. Yolsuzluk ve rüþvet olaylarýnda 17 Aralýk operasyonunun ilk ayaðýnda gözaltýna alýnýp savcýlýk sorgusundan sonra yurt dýþýna çýkýþ yasaðý konularak serbest býrakýlan Ýþadamý Ali Aðaoðlu'na ait Bakýrköy 46 Projesi Ýstanbul 8. Ýdare Mahkemesi'nin kararýyla durduruldu. Dikkat ederseniz yandaþ particilik ülkemizde varlýðýný devam ettirirken, iþadamlarýna kapý sonsuza dek açýlýyor. Ülkemizde çalkalanmalar devam ederken borsanýn düþüþü, dolarýn ve euronun çýkýþý bizim ülkemizde parasal kayýba neden olduðunu Ali Babacan þu þekilde açýklýyor: Operasyon sebebiyle elde edilen kazanýmlarýn büyük zarar gördüðünü dile getirerek, "Son 1 haftada halka açýk þirketlerimizin deðeri tam 20 milyar dolar düþmüþ. Sadece Halk Bankasýnýn deðer kaybý 1 milyar 625 milyon dolar. Halk Bankasýnýn toplam hisse senedi deðeri 9 milyar 498 milyon dolardan 7 milyar 873 milyon dolara düþtü" dedi. Burada þunu görmemiz gerekir, gerekiyor: Bir þirketin kazancý, zararý halký ilgilendirmiyor. Olan yine halka, yoksullara, emekçilere oluyor. Zarar ve kazançta ekonomide sermaye gruplarý hep kazançlý çýkýyor. Ülkemizde hava bulutlu iken Kemal Kýlýçdaroðlu ve CHP heyeti ABD'ye Gülen cemaatine yakýnlýðýyla bilinen TAA adlý sivil toplum kuruluþu ile kahvaltýda görüþtü. Basýna yansýyanlarý okumuþuzdur. Peki bizlerin bilmediði ve anlaþtýklarý konular nedir? Türkiye coðrafyasýnda saltanat kayýðýna binen biniyor. Bu kayýða çok önceleri iktidar partileri de binmiþti. Olanlar hep aþaðý tabakaya olmuþtu. Bir gün bu halk gerçek yönetimini kendi idaresiyle, paylaþýmýyla, eþitliðiyle bulur. Hüseyin Habip Taþkýn 28.11.2013
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.

Bu tartýþmayý Facebook'ta paylaþabilirsiniz:
Facebook'ta paylaþ
0