ForumSanalda Ayný Kitabý Birlikte Okumak  Yeni Konu 

Son Tapýnak Þövalyesi

11 Temmuz 2008

Moshe



Bu kitabý özellikle “Bugünlerde Amerikalýlar ne okuyor acaba?” sorusunun zihnimde uyandýrdýðý merak neticesinde aldým ve okudum. Kitabýn baþlarýnda bu kitaptan bir þey öðrenemeyeceðimi hissetmiþtim ama en azýndan yazarýn bu konuyu nasýl ele aldýðýný öðrenmek amacý ile devam ettim. Diðer taraftan da yarým býrakýlan kitaplarýn suistimal edilmiþ bir diyaloga benzetirim.

Kitap, 1292 yýlýnda Kudüs Bölgesinin Hýristiyanlarýn elinden çýkýp Müslümanlarýn eline geçmesini tasvir eden birkaç sahne ile baþlýyor. Bu savaþ hatýrlanacaðý üzere en yakýn tarihte “Cennetin Krallýðý” adlý filmde konu edilmiþti. Her ne hikmetse Selahaddin Eyyubi’nin bir Kürt olduðu vurgulanmamýþ olsa da ilk defe çok aleni bir dille Haçlýlar “barbar” olarak nitelendirilmiþti.

Akabinde Noel bayramýndan birkaç gün öncesinde New York’da açýlýþý yapýlmak üzere olan bir müzede cereyan eden olaylarla Hollywood tarzý filmleri andýran geliþmeler yaþanýr. Þehrin ileri gelenlerinin de hazýr bulunduðu bu müzeye aniden dört kiþi haçlý kýyafetleri içinde atlarýnýn üzerinde müzeye girerler. Açýlýþýn bir parçasý olduðu düþünülen bu olay atlýlardan birsinin güvenlik elemanýnýn kafasýný kýlýçla uçurmasý ile oldukça hareketli bir hal alýr. Vali, belediye baþkaný, senatörlerin gözleri önünde bu dört kiþi müzeyi biraz yaðmalar ve o sýrada gelen birkaç polise otomatik silahlarla ateþ açarak Central Park’da gözden kaybolurlar. Konak Belediye Baþkaný bile bir müzenin açýlýþýný gerçekleþtirirken o yerde daha çok polis bulundurulacaðýndan emin olduðum için bu sahne bana oldukça komik geldi.

Olaylara þahit olan bir kadýn arkeolog ve soygunu soruþturan FBI polisleri soruþturmayý derinleþtirir. FBI polisleri ve kadýn arkeolog farklý kaynaklardan birbirlerinden habersiz yaþanan soygunun nedenlerini ve faillerini aramaya koyulurlar. Pek doðal olarak bu soruþturmayý yapan kiþilerin yollarý birleþir ve hep beraber soygunun faillerini aramaya baþlarlar. Çalýnan sanat ve tarihi eserler arasýnda Vatikan’a ait olan eserler olduðundan bir kardinal de bu soruþturmaya dahil olur.

Herkes müzeden çalýnan bir þifre çözücünün ne amaçla çalýndýðý yönünde fikir telakkisine baþlarlar. Küçük bir araþtýrmadan sonra bu þifre çözücünün 1291 yýlýnda þu an Tel-Aviv’in kuzeyinde bulunan Akka þehrinde yenilgiye uðrayan Tapýnak Þövalyeleri tarafýndan yapýldýðý bulunur. Ve bu küçük araþtýrma sonucunda geçmiþleri Mýsýr Duvar Ustalarýna dayanan Tapýnak Þövalyelerinin bütün gizleri tek tek ortaya çýkar. Gerçi romanda Mýsýr Duvar Ustalarýna kadar gidememiþler ama bana sorsalardý söylerdim.

Sonrasýnda günümüzde pek popüler olan Hýristiyanlýk kurumu sorgulanmaya baþlanýr. Sözüm ona bir teoloji tartýþmasý baþlatýlýr ama zerrece baþarýlý olunamamýþtýr kanýmca. Söz konusu þifre çözücü bir mektubun tercüme edilmesinde iþe yarayacaktýr ve FBI’ýn bir departmaný þifre çözücüsünün bir kopyasýný yapar ve þifreli mektup deþifre edilir. Mektup kýsaca Nasýralý Ýsa’nýn kendi eli ile yazmýþ olduðu kitabýn yerini tarif etmektedir.

Kitabýn saklandýðý yeri tarif eden haritanýn Köyceðizde bir kuyunun içinde olduðunu söylemektedir. Olayý araþtýran iki kafadar Arkeolog Tess ve FBI ajaný Reily bilet rezervasyonu yaptýrmadan New York’dan Ýstanbul’a giden uçaðýn kalkmasýna dakikalar kala yan yana gelecek iki koltuða oturarak 10 saatlik bir yolculuktan sonra Ýstanbul’a inerler. Oradan da Dalaman havalimanýna ve köyceðize ulaþýrlar. Yazar sanýrým tam bu esnada hatasýný anlayacak ki Dalaman’da ki bir FBI ajaný sayesinde pasaportsuz içeri girebildiklerini söyler. Meðer denizaþýrý uçak yolculuklarý bu kadar kolaymýþ ta bizim haberimiz yokmuþ a dostlar… Bu esnada yaþanacak diplomatik krizleri hiç düþünmüyorum bile.

Sonrasýnda köyceðizde bölgeyi gezmek için bir rehber bulurlar. Ýþin en acýnasý tarafý þudur ki rehber bölgede ki teröristlerden korunmak için pompalý tüfekle misafirlerini gezdirir. Bu arada tam kýþ ortasýnda kýsa kollu tiþörtlerle gezerler ve geceyi çýrýlçýplak bir çadýrýn içinde geçirirler. Meðer Köyceðizde daðýn baþýnda gecenin bir yarýsý cýbýl cýbýl dolaþabilirmiþiz de haberimiz yokmuþ yine a dostlar… Yahu o bölgede terörist varsa gecenin bir yarýsýnda iki salak daðýn baþýnda ne arasýnýz? Hadi salaksýnýz geziniyorsunuz da hiç mi üþümediniz? Hadi üþümediniz de sizi hiç mi jandarma yolda çevirmedi?

Bu macera esnasýnda Arkeolog Haným Tess daha önce Aðrý Daðýnda Nuhun Gemisini aradýðý yýllarda ki deneyimleri yavaþ yavaþ sevdalandýðý ajan Reily’ye anlatýr. Ajanýmýz “way be” der ama çok sevgili pek bilgili ajanýmýz Amerikalýlarýn arkeolojik kazý bahanesi ile o daða gelme nedenlerinin gerçekte Sovyetleri yakýndan izlemek ve dinlemek olduðunu nasýl olurda bilmez?

Hadi tüm bunlarý geçelim her “Ben Nasýralý Ýsayým” diyen adamýn Hýristiyanlarýn inandýðý Ýsa olduðuna nasýl inanýrsýnýz? Çok iyi bilinir ki kendisinin peygamber olduðuna inanýlan insanlarýn yaþadýðý devirlerde ayný anda birden fazla yerde kendisini peygamber olarak tanýtan onlarca kiþi çýkmýþtýr. Daha Muhammed hayattayken bile 3 farklý yerde kendisini peygamber olduðunu iddia eden kimseler vardý. Bir arkeolog ve ajan olarak bu olasýlýðý hiç düþünmeden varlýðý meçhul bir kitabýn peþinden Konak-Karþýyaka belediye otobüslerine biner gibi uluslar arasý seyahat eden uçaða pasaportsuz, izinsiz binip ne diye teröristlerin cirit attýðý Köyceðize gelirsiniz? Ýnsan gelirken yanýnda bir palto getirirdi bari.

Roman tamamen bir rezalet. Yarým saat önce saðanak yaðmurlarýn yaðdýðý bir köyde atlarýn tozu dumana katarak ilerlediðini tasvir edecek kadar beceriksizce bir anlatým içeriyor. Hele giriþtikleri teoloji tartýþmalarýna kim bilir kaç kiþi gülmüþtür. Vermiþ olduklarý tarihi bilgiler de bir o kadar saçma.

Macera o kadar uzar ki en sonunda bir yunan adasýnda son bulur. Ve bu yunan adasýnda ki komþularýmýzýn mutlu yaþamlarýndan o kadar etkilenirler ki bulduklarý gerçek incili insanlara açýklamaktan vazgeçerler. Zira tüm inançlarýný yerlerinden sallamak istemezler.

Bu kadar bilgisizce ortaya atýlan fikirlere mi, Türkiye’yi alakasýz bir þekilde tanýtmalarýna mý, yapmýþ olduklarý teolojik tartýþmalarýn bilgiden yoksun olduðuna mý, yapýlan kurgunun çeliþkili olduðuna mý, neye þaþýracaðýnýzý bilemeyeceðiniz rezalet ötesi bir yapým.

Benim daha önce de bazý ortamlarda vardýðým teori þudur; Gücünü ve çekiciliðini kaybetmeye baþlayan Hýristiyanlýk veya Vatikan otoritesini saðlamlaþtýrmak için ortaya atýlan zekice kurgulanmýþ bir planýn parçasýndan öteye gitmeyen bir eser. Son yýllarda dikkat çekecek biçimde Hýristiyanlýk teolojisini veya Ýsa’nýn kimliði üzerinde spekülasyon yaratan bu eserlerin tek amacý mevcut otoriteyi korumaktan öteye geçmiyor. Görünürde eleþtirel bir tarzda yaklaþým var ama hepsinin sonunda ana fikir ayný. Geçmiþte yaþananlar her ne ise, insanlarýn kabul ettiði gerçeði irdelemeyin. Milyarlarca insan bu inançlarýnda memnun þimdi onlarýn kafalarýný karýþtýrmayýp kutsal Papamýza saygýda kusur etmeyelim.
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.

Bu tartýþmayý Facebook'ta paylaþabilirsiniz:
Facebook'ta paylaþ
0