ForumSanalda Aynı Kitabı Birlikte Okumak  Yeni Konu 

NE MARX NE İSA

31 Mayıs 2008

Moshe



Fransız bir yazarın oldukça ilginç iddia ve örneklemeleri ile yeni ihtilalin gerçekleşeceği ülkenin Amerika Birleşik Devletleri olduğunu ısrarla iddia ettiği bir eser. Kitap 1972 yılında ülkemizde basılmış daha sonra bir baskıya da yaptığım araştırmalarda rastlamadım. Fakat kitap da ki bazı örneklerden de anlaşılacağı üzere kitap yazıldıktan çok kısa bir süre sonra ülkemizde yayınlanmış. Yazar o yıllarda ki gerçeklik ve en yakın geçmişte yaşanan örneklerden yola çıkarak bir analiz gerçekleştirmiş.

Kitap her ne kadar yeni bir ihtilalin Amerika’da olacağını iddia etse de asıl amaçlarından biriside Marksist felsefeyi küçümsemek ve bu minvalde “solcu”lara her fırsatta taş atmaktadır. Yazar veya çevirmenin özellikle “sosyalistler” değil de “solcular” diye hitap etmesi dikkat çekici bir taraf. Bu yüzden Marksist felsefenin temel öğretilerini incelemeden bu kitabı okuyup bir kanıya varmak eksik ve hatalı olacaktır.

İhtilalin gerçekleşebileceği toplumun en kritik özelliliğinin çok sesliliğe açık bir yer olmasının gerektiği, her grubun kendisini ifade edebilecek özgür bir ortama sahip olması gerektiği, bilim ve teknolojinin o ülkede son derece modern ve sürekli ilerleyen bir durumda olması, farklı etnik kökenlere tahammülün gösterildiği, gelişim adına her bireyin ekonomik ortamda eşit kabul edildiği gibi başlıca nedenleri sıralayarak yeni bir ihtilalin Birleşik Amerika’da başladığını ifade etmektedir.

Yazar ABD’de yeni bir ihtilalin beklentisinden ziyade bu ihtilalin adım adım başladığını vurgulamaktadır. Bu konuda ki iddialarını destekleyen birkaç alıntı ile bitirmek istiyorum.

“Amerikan gençliği için –inkar- Maoizm ya da Castroizm gibi toplumda tatbiki mümkün olmayan siyasi senaryolar icat etmek manasına gelmiyor”

“Mevcut düzen kalkacaksa onun yerini ne alacaktır? İşte bunu bilmeden, insanlığı bir harekete sürüklemek mümkün değildir. Solcuların hareketi bu bakımdan havada kalmaktadır. Çünkü değiştirmek istedikleri düzenin yerine koymak istediklerini hiçbir zaman açık açık herkesin rahatlıkla anlayacağı şekilde izah edememişlerdir.” (Yazar’ın bu tespitinde aklıma Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar adlı eserinde geçen şu söz geliyor “Bizleri kurtarmak için kitaplar yazdınız ama o kitapları hiç birimiz anlayamadık!” Haksız da değil hani.)

“Bir insan bugün orta çağın şartları içinde yaşamaya kalkar ve o zamanın olanaklarını kullanırsa, ne hale düşeceği ortadadır. Bunun gibi onsekizinci veya ondokuzuncu yüzyılın şartları ile yirminci yüzyılın ikinci yarısında bir ihtilal gerçekleştirmeye çalışmak o kadar anlamsız olacaktır.”

“Emperyalizm, solun çeşitli ülkelerde uğradığı yenilgileri mazur göstermek için kullanılan bir alet haline konmuştur. Modern Yunanistan dikta rejimine geçmek için CIA’dan mı izin aldı? Brezilya ve Arjantin toplumunda, dış gizli servislerin yardımına muhtaç olmadan bir faşist rejimi ayakta tutacak yeteri kadar kaynak yok mudur?”

Altını çizdiğim birçok alıntıdan sadece bir kaçını sunmak istedim. Kitabı sanırım sadece sahafçılarda bulabilirsiniz.
01 Haziran 2008

sultan

:oops: "Utanç devri tutunamayanların (disconnectus erectus) ortaya çıktığı tunç devrinden hemen sonra gelen tarih öncesi bir dönemdir"...
"tunç devri için konulan yeni kanunların uygulanmasında karşılaşılan güçlükler, bu devrin bilinmeyen bir tarihe ertelenmesiyle sonuçlanınca, utanç devrinin ağır şartlarına boyun eğmekten başka bir çare görülmemişti..." der Tutunamayanlar' da Oğuz Atay.

Döner durur dünya. Tutunanlar, tutunamayanlar hep aynı çukura düşerler sonunda! Hepimiz anlayamadan öleceğiz yine. Tutunup ya da tutunamayıp. :oops:
02 Haziran 2008

Moshe

Ben anlayarak ölenlerden olacağım. Anlamadan gidersem bir daha gelir yine denerim. :) Nihayetinde anlayacağım.
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0