ForumDuygu Müzesi  Yeni Konu 

Duygularda Rönesans

16 Ağustos 2008

hurkus



Zaman yoksa hayat yok. Ve zaman hep ileriye doğru akıyor. Hayat da öyle. Zamanla her şey değişiyor, “duygularımız” da… Ama “duygular” değişmiyor… “İnsanların” duyguları değişirken, “insanlığın” duyguları hep aynı kalıyor. Aşk, sevgi, kıskançlık, ölüm korkusu, nefret, rekabet duygusu, sevinç, merak, hüzün, keder, özlem, inanma ihtiyacı insanoğlu var olduğundan beri var.

Peki mümkün mü bu? Yaşam şeklimiz değişirken, özellikle son çeyrek yüzyıldır teknoloji sayesinde neredeyse tümüyle farklılaşırken ve kim bilir gelecekte daha hangi aşamalara ulaşacakken, duyguların nasılsalar öyle sürmeleri, asırlar boyu bir başkalaşım kaydetmemeleri tuhaf görünmüyor mu size de? Hepsinden öte bu da yaradılışa veya tabiata aykırı sayılmaz mı acaba? Fakat bugüne kadarki gözlemlerimiz, tespitlerimiz henüz böylesi bir “sapma”yı işaret etmiyor bize.

Ancak bir şeylerin eşzamanlı ve eşit ölçülerde olmasa da er geç dönüşüme uğramaları kaçınılmaz değil mi? İnsanlık tarihinin büyük dönüm noktaları var. Bilimde ve sanatta yaşanan Rönesans, düşünce sistemleriyle siyaseti de etkilemiş. Şimdi de teknolojide bir nevi Rönesans yaşanıyor ve toplumların olduğu kadar bireylerin de hayat tarzlarını bire bir tesiri altına alıp yeniliyor. Rönesansın bilimde, sanatta, düşüncede, siyasette yarattığına benzer bir etkiyi teknoloji niye duygularda yaratmasın mesela? Artık binlerce kilometre ötedeki bir yakınımızla birbirimizi görerek konuşma şansına sahibiz. Ulaşım gittikçe daha çabuklaşıyor ve kolaylaşıyor; sonuçta insanlar arasındaki iletişim ve etkileşim artıyor. Eskisinden çok fazla kişiyle tanışmak, her alanda ilişkileri zenginleştirmek imkânı var. En azından bunlar bile yabancılık hissi, memleket ya da dost hasreti gibi duygularımızda bazı değişikliklere yol açmayacak mı?

Benim zihnimi kurcalayan; bu kadar sınırlı olmayan, duyguların büsbütün farklı bir hal aldığı bir “yenilenme” elbette. Bizim yaşadığımız, tattığımız, tanıdığımız duyguların tamamen dışında şeyler hissetmesi gelecek kuşakların…

Olabilir mi, böylesi bir ihtimal mevcut mu, tahmin etmek kolay değil… Yine de akla geliyor işte…

Teknolojide müthiş bir sıçrayış hüküm sürerken, edebiyat ve sanat sahalarında bir duraklama görülüyor sanki. Duygulara hitap eden disiplinler belki de bu sebepten daha ziyade akla ve zekaya yöneliyor. Bir anlamda sanatın “sezgisi” öngörüyor olamaz mı duyguların bugün bildiğimiz hallerinden uzaklaşacağını ya da önemini yitireceğini…

Ön kabullerimizin, ilişki biçimlerimizin değişmesi dahi bir gösterge sayılmaz mı bu gidişe… Geçen yüzyılda bir ömür süren aşklar yadırganmazken, hatta öylesinin doğal olduğu varsayılırken, günümüzde imkânsıza yakın bulunmuyor mu?

Biliminsanları birkaç asır önce doğmuş biriyle 21. yüzyılda dünyaya gelen neslin zekası arasında aslında bir fark olmadığını söylüyor. Ancak yıllar boyunca edinilen ve kuşaktan kuşağa aktarılan bilgi ve birikim zekâyı parlatıyor, yeni nesil her zaman bir öncekinden daha üst bir zeka seviyesinden hareket şansı buluyor.

Aynı durum duygular için neden geçerli olmasın? Niçin atalarımızdan miras kalan duygularımız daha yüksek bir dereceye taşınmasın? Mutasyona maruz kalmasın? Tamamen farklı bir yönde seyretmesin?

Davranışlarımız mı duygularımızı belirliyor yoksa duygularımız mı davranışlarımızı? Karşılıklı bir etkileşim söz konusuysa eğer, değişen teknolojiyle yeniden biçimlenen hayat tarzlarının davranışlarımızdaki rolü neden duygularımıza da yansımasın?

Teknolojinin çağımızda edebiyat ve sanatı göreceli olsa da gölgede bırakması bir alamet addedilemez mi… Edebiyat ve sanatla beslenen, belki biraz da onların müdahalesiyle şekillenen ya da doğrudan onların ruhuna sızıp yücelten duygularımızdaki bir “hareketlenme”nin başlangıcı olmasın bu sakın…

Eldeki verilerle kesin sonuçlara varılamıyor…

Ama galiba bir şeyler “kıpırdanıyor”.


16.08.2008
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0