Yıllık izinle ilgili merak edilen konular - Ramazan Çanakkaleli

20 Mayıs 2012 15:00  

 

Yıllık izinle ilgili merak edilen konular - Ramazan Çanakkaleli

Yaz geliyor ve yıllık izin sezonu açılıyor. İşçiler işyerinin işleyişinin aksamasına sebep olmadan yıllık izne ayrılacaklar ve tatillerini yapacaklar. Ancak yıllık izin belirli şartlar çerçevesinde kazanılmakta. Bu yazımızda 4857 Sayılı İş Kanunu’na tabi çalışanları için; Kimler yıllık izin kullanabilir? Ne kadar çalışmaya ne kadar süre yıllık ücretli izin kullanılır? Yıl içinde kullanılmayan izinler iptal olur mu?.. gibi yıllık izinle ilgili merak edilen hususlara değinmeye çalışacağım.

Kimler yıllık izin kullanabilir?

İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir ve yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez. Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli olan bir yıllık çalışma süresinin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek gözönüne alınır.

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;

a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dâhil) olanlara on dört günden,
b) Beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden,
c) On beş yıl (dâhil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden az olamaz.

Ancak on sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz ve yukarıdaki izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile arttırılabilir.

Mevsimlik ve geçici işçilere izin olmaz

Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara yıllık ücretli izin verilmez ama bu işlerde makine-cihaz bakım ve onarım işleri veya güvenlik işleri gibi işlerde mevsim kampanyaya bağlı olmadan devamlı surette çalışanlara yıllık ücretli izin verilir.

Tatil günleri izinden sayılmaz

Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmayacağı gibi iznini işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermelidir.

İzni kullanma dönemi

Her ne kadar girişte yaz geldi sezon açıldı desek de yıllık izin illaki bu dönem kullanılacak diye şart yok. İşverene bağlı olarak bir yılını tamamlayan işçi yıllık ücretli izne hak kazanır ama bu izni ne zaman kullanacağına işveren veya varsa izin kurulu karar verebilir. Kullandırtma süresi ise gelecek izne hak kazanılacak dönemin başına kadardır ve yıllık ücretli izin, işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmelidir ama tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebilir.

İzin ücreti ve ödemesi

İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır.

Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenir. İşçi izinde başka yerde çalışamaz. Yıllık ücretli iznini kullanmakta olan işçinin izin süresi içinde ücret karşılığı bir işte çalıştığı anlaşılırsa, bu izin süresi içinde kendisine ödenen ücret işveren tarafından geri alınabilir.

Kanuna aykırı davranan işverene ceza...

İşveren veya işveren vekili yıllık ücretli izni 4857 sayılı İş Kanunu’na aykırı şekilde eksik ödeyemez, izin sürelerini yine kanuna aykırı olarak bölemez ve işveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez.

Bu şekilde yıllık ücretli izni aykırı şekilde eksik ödeyen veya kanuna aykırı olarak bölen işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi için 2011 yılında 220,59-TL para cezası verilir.

Kullanılmayan izin süreleri iptal olur mu?

İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya işçinin ölümü halinde geride kalan hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar ve beş yıldır. İşçi işten ayrıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde dava açarsa kaç yıllık olursa olsun kullanmadığı bütün izin sürelerinin ücretlerini alabilir.

Kısacası; herhangi bir nedenle yıl içinde kullanılmayan izinlerin yanması söz konusu olmayıp, izleyen yıllarda kullanılması ve para karşılığı olarak alınması mümkündür.

***

Sosyal Güvenlik Haftası kutlandı

Bu yıl, Sosyal Güvenlik Haftası’nı 14-20 mayıs tarihleri arasında, geçtiğimiz hafta içinde gerek Kurum’un merkezî teşkilatı gerekse taşra teşkilatları coşkulu şekilde kutladılar ve kutlama çerçevesinde bilinçlendirme kampanyaları yapıldı. Okullar, işverenler ziyaret edildi, paneller düzenlendi, bilgi içerikli afişler, broşürler hazırlandı ve doğrudan dağıtıldı vs. Bu faaliyetler daha da arttırılmalı. Bilgilendirme ve bilinçlendirme organizasyonları daha sık yapılmalı ve kişiler, kurumlar, kısacası tüm Türkiye sosyal güvencenin önemini kavramalı. Zira sosyal güvence olmadan hiçbir birey, vatandaş rahat bir yaşam, hayat için alternatif bir güvence oluşturamaz. Karşılaşması olası risklere, tehlikelere karşı kendi başına çare üretemez. Örneğin bir iş kazası geçiren ya da hastalanarak çalışmayacak hale gelen bir işçiyi düşünün; bu durumdayken kendisinin, ailesinin gelirini nasıl sağlayacak, nasıl tedavi olacak... İşte bütün bunları sağlayıcısı sosyal güvencedir ve Sosyal Güvenlik Kurumu’dur.

***

SGK’da e-haciz dönemi

Cumhuriyet tarihinin en büyük kamu alacakları yapılandırmasından sonra kamu kurumları yapılandırmaya girmeyen ya da yapılandırmasını bozarak yine borçlu olarak kalmaya devam eden borçlularına karşı takiplerini sıkı bir şekilde yapıyor. Her kurumun uyguladığı farklı durumlar var. Bunların içinde en pratik uygulamasını Adalet Bakanlığı ile yaptığı protokol çerçevesinde e-haciz ile SGK gerçekleştirdi. Buna göre; alacağını borçlusundan icra yoluyla takip eden SGK, borçlusu adına bankalarda işlem gören hesaplara elektronik haciz koyabilecek. Bu uygulamada hiçbir yazışmaya gerek duyulmadan doğrudan hesaptaki paraya haciz konulabilecek.

Sorularınız için Faks: 0216 449 1064

Taraf

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0