'Yabancı' 19 Nisan'da sinemalarda
16 Nisan 2013 11:03

Senaristliğini ve yönetmenliğini Filiz Alpgezmen’in, yapımcılığını Eylem Akın ve Ali Alpgezmen’in yaptığı; başrollerini Sezin Akbaşoğulları ve Caner Cindoruk’un paylaştığı “Yabancı” filmi Paris’ten İstanbul’a babasını gömmeye gelen genç bir kadının hikayesini anlatıyor.
Yan rollerde Serkan Keskin, Selen Uçer, Enginay Gültekin ve Güzide Balcı gibi başarılı oyuncuların yer aldığı filmin kamera arkasında da oldukça geniş ve usta bir ekip çalıştı.
12 Eylül 1980 darbesinden sonra Fransa’ya iltica etmiş devrimci bir ailenin kızı olan Özgür’ün ve onun, ilk defa geldiği Türkiye’de tanıştığı Ferhat’ın öyküsünü anlatan Yabancı, darbenin etkisini yaşamış bir neslin birbirinden tamamen farklı iki üyesi üzerinden; bir mücadeleyi, bir tarihi, bir ülkenin bugününü anlatıyor.
Fransa’da doğup büyümüş bir mülteci kızını canlandıran Sezin Akbaşoğulları, filme hazırlanmak için, usta oyuncu Ülkü Duru ile iki ay boyunca Fransızca ve Fransız kültürü üzerine çalışmalar yürüttü. Akbaşoğulları, yine filmde bulunan ve kendisine bir köpeğin eşlik ettiği sahneler için köpek eğitmeni Targan Kozak’ın filmde de birçok yerde göreceğimiz Dutch Shepherd cinsi köpeği Action ile uzun süre hazırlık çalışmaları yaptı.
FİLMİN KONUSU
Özgür, Fransa’da mülteci bir ailenin kızı olan, hayattan ve her tür aidiyetten kopuk yaşayan genç bir kadındır. Babası Hüseyin’in ölümü üzerine onun son arzusunu yerine getirmek İstanbul’a gelir. Babası otuz senedir hasret olduğu ülkesine gömülmek istemiştir. Fakat Hüseyin’in 12 Eylül sürecinde vatandaşlıktan atılmış olması Özgür’ün önüne büyük bir engel olarak çıkar. Bu engel, Özgür’ü Türkiye bürokrasisi, İstanbul ve kendi içinde bir yolculuğa zorlar.
Bu yolculukta Özgür, annesinin ve babasının birbirinden tamamen zıt akrabalarıyla ve en önemlisi darbenin geleceğini yok ettiği kayıp neslin bir başka üyesi Ferhat ile tanışacaktır. Özgür mücadelesi süresince, İstanbul’un gecekondu mahallelerinden Beyoğlu’nun arka sokaklarına, yeni tip muhafazakar “kurtarılmış bölgeler”den devlet dairelerinin sıkıcı griliğine kadar İstanbul’un ve Türkiye’nin tüm gerçek yüzlerine dokunacaktır. Hüseyin ve karısı Selma’nın, diğer yüz binler gibi idealleri için mücadele ettiği, çok sevdiği fakat bırakmak zorunda kaldığı bu ülkeyi, bir de burada ve orada “Yabancı”lığa mahkum edilmiş 80 neslinin gözünden izleyeceğiz.
Özgür ve Ferhat ile birlikte biz de Türkiye’nin son otuz senede geçirdiği dönüşüm ve değişimleri, bir kadının varoluş ve köklerini bulma hikayesinin arka fonunda gizlenmiş ayrıntılarda bulacağız. Devrim mücadelesine ve bu mücadeleyi cesaretle veren devrimci nesillere karşı yürütülen savaşın, ikinci nesiller ve Türkiye’nin bugünü üzerindeki yansımalarını bulacağımız film ses getirmeye aday bir yapım olarak göze çarpıyor.
KADIKÖY34.COM
Son Güncelleme Tarihi: 19 Nisan 2013 01:47