Ýçim utandý

25 Aralýk 2012 00:16 / 1399 kez okundu!

 


Baþlýk Urfa’nýn Siverek ilçesi Kayalar köyünde yaþayan 11 yaþýndaki Meryem’in. Meryem, bu kýþ gününde yaðmurda, karda terliklerle okula giderken ezikliðini, duygularýný bir TV muhabirine, "ÝÇÝM UTANDI" þeklinde dile getirdi. Ayný gün bir T.V kanalýnda gazeteci Taha Akyol da "Balkan Savaþlarý" adýyla bir belgesel sundu. Benim de bu belgeseli izlerken "ÝÇÝM UTANDI."

Bulgar saldýrýlarýna karþý, Edirne savunmasýný üstlenen Þükrü Paþa'ya 50 gün dayanmasýný söyleyen Ýstanbul hükümeti, Þükrü Paþa'nýn altý ay dayanmasýna raðmen doðru dürüst hiç yardým, erzak göndermeyen iktidar, saray entrikalarý ile boðuþup, iktidar kavgasý veriyordu. Þükrü Paþa'nýn askerleri açlýktan aðaç kabuklarýný yiyerek ölürken, Ýttihatçýlardan Enver Paþa 23 Ocak 1913'te Babýâli’ye baskýn yaparak iktidarý ele geçiriyor. Bunca felaket varken iktidarla muhalefet birbirini yok etmeye çalýþýyordu. Sonuçta Edirne’ye zamanýnda destek, yardým erzak gitmeyiþi yüzünden on binlerce asker açlýktan, yoksulluktan ölerek Edirne Bulgarlara teslim edildi, binlerce asker de esir düþtü.

Bu programý izledikten sonra da yeni baþladýðým Falih Rýfký Atay’ýn Zeytindaðý eserinde Mehmetçiðin Yemen’de Aden’de Gazze’de nasýl kýrýldýðýný, büyük bozgundan sonra Þam istasyonunda býrakýlmak zorunda kalýnan bir vagon dolusu mecidiye altýnýný okuduðumda vatan, millet, Türklük adýna ortaya çýkan Ýttihatçýlardan Cemal Paþanýn bu ülkeye yaþattýðý bu büyük yenilgiler içimi daha da utandýrdý.

Ýçimi utandýran asýl konu hala ittihatçýlýk anlayýþýnýn, zihniyetinin bu ülkede devam etmesidir. 27 Mayýs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Þubat ve devam eden davalar. Bu ülkede sað veya sol fark etmez, genlerimizde hala ittihatçýlýðýn olmasýdýr. Ýþte, 27 Mayýs'ý demokratik bir devrim olarak göstermeler, 9 Mart 1971'deki darbe beklentimiz. Dünyanýn o dönemdeki konjektörel ortamýnda gençlik hareketleri bilinçli veya bilinçsiz veya dolaylý da olsa darbeciliðe, komploculuða dönüþmüþ olmasýdýr. Cami avlulusuna býrakýlýr gibi askeri vesayetin tahakkümündeki Meclisin iradesine býrakýlarak 1972'de idam edilen gençlik liderlerinin eylem ve iliþkileri ayrýntýlý incelensin bakalým ne çýkacak?

Dünyanýn haline bakýn, bir dönem Mao’nun, bir dönem Enver Hoca’nýn savunuculuðunu yapanlar, bir dönem PKK’nýn dað kadrosunu Apo ile denetleyen bazý hareketlerin liderleri, þimdi de deðerlerin arkasýna sýðýnarak, Silivri de insanlara ‘’Mustafa Kemal’in askerleriyiz’’ sloganýný attýrmanýn öncülüðünü yapýyor. Onlarý kurtarmaya gidenler, Ergenekon davasýndan yargýlananlara özellikle, Veli Küçük, Ýbrahim Þahin ve Paþalara sorun bakalým 12 Eylül'de neredelermiþ? Yüz binlerce insan baðýmsýzlýk, özgürlük mücadelesi verirken, iþkencelerde ölürken, insanlar idam edilirken neredelermiþ? Binlerce faili meçhul cinayetler iþlenirken bu zevatlar nerelerde imiþ? Darbe günlükleri yazýlýrken nerelerde imiþ? Silivri de telleri aþmaya çalýþan, Artist Tarýk Akan’ý hücreye koyup baþýnýn bitlenmesine kim sebep olmuþ? 12 Martlarda, 12 Eylüllerde adalet ve eþitlik mücadelesi verenleri düþman görüp esir muamelesi yapan askeri vesayet nerelerdeydi de þimdi kendilerinin adaletsizlikten, eþitsizlikten yakýnmaya haklarý var mý? Sistemi kendileri kurdu.

Bu durumun en vahim yaný da hala bu zihniyetin devam etmesidir. Hala birileri, bu davalarý sulandýrmak için elinden geleni yapýyor. "Kurunun yanýnda yaþ da yanar" hesabý her muhalefeti veya eleþtiriyi bu tür davalarýn içine katýyorlar. Tam da istedikleri gibi halkýn kafasýný karýþtýrýyorlar.

Bu ülkede siyaset vesayet sistemi üzerine kurulduðu gibi halkýn duygularýna basarak maðduriyet üzerine de kuruludur. Kimsenin kimseye diyeceði yok. Kimi darbeci gençlik, kimi dinci, kinci gençlik, kimi PKK'lý gençlik yetiþtirmek istiyor. Ýktidarý alasýya kadar, demokrasi, özgürlük derken iktidarý alýnca hepsi aslan, kaplan kesiliyor. Ýki adým ileri, tepkilere göre bir adým geri taktiði ile yavaþ yavaþ kafalardaki isteklerini hayata geçirmeye çalýþýyorlar. En küçük bir eleþtiriye, hak aramaya, protestoya acýmasýzca saldýrý, biber gazý, gözaltý, iþten, okuldan atýlma biçiminde karþýlýk veriyorlar.

Ýktidar ne týlsýmlý bir þeymiþ? Yüzlerce sorun varken, iktidarý ele geçirenler buradan ayrýlmamak için, iktidarý ele geçiremeyenler de ele geçirmek için, hem kendi içlerinde hem de dýþa karþý Ýttihatçýlar gibi kýyasýya mücadele ediyorlar. Bu ülkenin ne kadersiz, ne çileli insanlarý imiþiz. Bir gün dahi gün yüzü görmeyecek miyiz? Hala bu ülkede, ortaya çýkýp da, insanlarýn, gruplarýn, etniklerin, dinine, inancýna, diline bakmaksýzýn hiç ayýrým yapmadan, ötelemeden kurucu, yapýcý, yaratýcý tüm insanlarý kucaklayan eþitliðin, özgürlüðün, adaletin içini doldurarak, demokratik bir görüþ, bir örgütlenme saðlayamayacak mýyýz? Kýsa vadede de bu umut gözükmüyor. Bu nedenle gördüklerimden, bildiklerimden, duyduklarýmdan içim utanýyor, içim.



Sabahattin ÝZCÝOÐLU

24.12.2012

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.