Cumhurbaşkanı mutlu ayrıldı, ama...
25 Mart 2018 22:21 / 1083 kez okundu!
Vatandaş olarak biz şahidiz ki, olağanüstü halin kaldırılmasıyla başlayan iyileştirmeler birçok yasal düzenlemenin yanı sıra açılan Kürdolojilerle, Yüksek lisans marifetiyle Kürtçe dersi için binlerce öğretmenler yetiştirildi, Kürt edebiyatı hayat buldu. TRT KÜRDİ ile dilin varlığı tüm vatandaşlarımız tarafından hissedildi.
******
Cumhurbaşkanı mutlu ayrıldı, ama...
AK Parti'nin Diyarbakır mitingini üç açıdan değerlendirmek lazım.
Birincisi; Melikahmet’teki açılış etkinliği,
İkincisi; Seyrantepe spor salonunun önündeki açık hava mitingi,
Üçüncüsü; kapalı spor salonundaki kongre toplantısı.
Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, açık hava mitingi her yönüyle bir adım ön plana çıktı.
Kapalı spor salonunda ise cumhurbaşkanı konuşurken bir kısım tribünlerin boşalması gözden kaçmadı, Ak Parti il yönetiminin vido kayıtlarını inceleyip bunun nedenini ortaya çıkarması lazımdır diye düşünüyorum.
Toplamda 100 bin katılımcıyı geçmesine rağmen rekor katılım açık hava toplantısındaydı. Yaklaşık 70 bin kişinin ilgi gösterdiği, teşrif ettiği miting beklenenden fazla heyecanlı geçti. Tabi bu gelenlerin tamamı Ak Partilidir de demiyoruz, ancak Cumhurbaşkanımızdan barış, huzur adına, Kürt hakları adına beklentileri var, hala umudunu kaybetmemişler kanaatimce.
Cumhurbaşkanımız keyifli ayrıldı, şimdi sıra bizde. Acaba biz de vatandaş olarak yakın zamanda mutlu ve huzurlu olabilecek miyiz?
Her üç konuşmasını değerlendirdiğimiz zaman satır aralarında bu ifadelerin dile geldiği dikkat çekiyor.
> "Allah katında hepimizi biriz; hepimiz Allah’ın kullarıyız, Ahmet, Mehmet gibi Tayyip Erdoğan da Allah’ın bir kuludur, hepimizin sarılacağı bir kefen ve yaşantımızın ameli… var mı gerisi?" anlamında bir ifade kullandı.
> Bir Kürt Kürtlüğünden dolayı sıkıntı yaşarsa, beni yanında bulur, bu ciddi bir ifade, bu sözün arkasında da duracağına inanıyorum. Zaman gösterecek ama benim kanaatim şu ki, büyümekte olan bu ülkenin artık kendi iç sorunlarına ayıracak zamanı yoktur, bir an evvel şu Kürt sorunu yasal ve anayasal düzeyde çözülmeli ve büyüme yolunda ilerlemeye çalışmalıdır.
> PKK’nin Kürt haklarıyla ilgili bir dertleri yok, eğer PKK’nin derdi Kürt hakları olsaydı, 2009 yılından sonra artık buralarda silah patlamamalıydı. Kanaatimce bu önemli bir tespitti, biz de vatandaş olarak bunun şahidiyiz.
Eskiden derin devletin zulmüne karşı mücadele ediyor diye halk olarak bir şey demeyip sessiz kalıyorduk, PKK’den Kürt halkına hayır gelmez demiyorduk, diyemiyorduk. Ama bugün artık iki kuruş aklı olan bunu fazlasıyla anlamıştır. Cumhurbaşkanı birinci ağızdan bu gerçeğe işaret etti.
Devlet bazı yasal düzenlemeler yaptıkça onlar daha da ileri gitmeye devam ettiler.
Vatandaş olarak biz şahidiz ki, olağanüstü halin kaldırılmasıyla başlayan iyileştirmeler birçok yasal düzenlemenin yanı sıra açılan Kürdolojilerle, Yüksek lisans marifetiyle Kürtçe dersi için binlerce öğretmenler yetiştirildi, Kürt edebiyatı hayat buldu. TRT KÜRDİ ile dilin varlığı tüm vatandaşlarımız tarafından hissedildi.
> Sabrettik, zafere ulaştık,
a) PKK'ye karşı sabır, PKK’nin bin bir türlü mızıkçılığına rağmen devlet bazı iyileştirmeler yapmaya devam ediyordu. Çözüm sürecinde yüzlerce sorun çıkardı, öyle ki artık vatandaş illellah etmişti.
b) Derin devlete karşı sabır, bu 15 yıllık yönetiminde, 15 defa hükümetin başına hile getirmeye çalıştılar, en son darbe teşebbüsünde bulunmaya bile tenezzül ettiler, elhemdulillah başaramadılar.
c) Yetersiz muhalefete karşı sabır, muhalefet iktidara yol göstereceğine hep işini zorlaştırdı, ama hükümet sabırla çalışmalarına devam etti.
> Kardeşlik hukuku, belki de elle tutulur ifadelerden biri buydu, çünkü kardeşlik edebiyatı artık iflas etmişti ki, bu ifade imdadımıza yetişti. Bizim gibi yazar çizer takımının bu kavramı hep gündemde tutması lazım.
Bir yazıya ancak bu kadar sığdırabildim. Kanaatim şu ki, bu ifadeleri dahi sahiplenirsek zaman içinde hayatımız daha da kolaylaşacak.
Selam ve selametle kalın.
Eyüphan KAYA
25.03.2018, Diyarbekir
