Urla Enginar Festivali 27-29 Nisan'da
Urla Enginar Festivali 27-29 Nisan'da
Eklenme Tarihi: 26.04.2018 23:09
Facebook'ta paylaş
0

Uluslararası Urla Enginar Festivali 27 Nisan 2018 Cuma günü başlayıp 29 Nisan Pazar akşamına dek sürecek.

Geçtiğimiz yıl on binlerce kişinin katıldığı festivale bu yıl da katılım rekoru kırılması bekleniyor.

3 gün boyunca yerli ve yabacı konuklar Urla sokaklarında enginar kokusunun, lezzetinin ve mucizesinin peşinde olacak.  

Nerdeyse tüm meydan ve meydana yakın sokaklar tezgahlar dolusu taze enginar, çeşit çeşit enginarlı yiyeceklerle dolu olucak. Öncelikle evde pişirmek için taze enginar almak istiyorsanız satıcılara "Sakız enginarı"değil mi? diye muhakkak sorun. Sakız enginarı Urla'nın yerel ve coğrafi işaret almış enginarıdır. Sakız enginarının bir özelliği de taç yaprakları gibi saplarının da yenebilmesidir.

Bu arada vaktiniz varsa mutlaka bir enginar tarlasını ziyaret edin. Bol bol fotoğraf çekin.

Tezgahlarda size sunulan farklı enginar yemekleriyle tanışmadan önce geleneksel lezzetleri deneyimleyin. Aklınızda sadece zeytinyağlı enginar varsa ezberleri bozma zamanı geldi demektir.

Urla çarşısının 100 yıllık esnaf lokantası Şafak damağınızı yerel enginar lezzetleriyle tanıştırmak için ideal bir mekan. Burada çeşit çeşit lezzetli yemekler ve geleneksel reçetelerle pişirilmiş enginar yemeği yemek mümkün.

Etsiz doyamıyorum diyenler için körpe kuzu etiyle pişmiş enginar, et yemiyorum diyenler için baklalı zeytinyağlı enginar, bir Ege klasiği olan enginar dolması...

Bu olağanüstü enginarların lezzetine varmak için tek yapmanız gereken tabağınızdaki enginarın yapraklarını sıyırmanız gerektiğini hatırlatmak isteriz.

Geleneksel enginar tarifleriyle tanıştıktan sonra sırada yenilikçi lezzetler var. Bu bölümde alternatifler çok fazla. Ama bizim tavsiyemiz özellikle gastronomi okullarının genç şeflerinin hazırladıkları özgün şaşırtıcı lezzetler. Enginarla hazırlanan; suşi, turşu, mücver, dondurma, ve çeşitli tatılar muhakkak tadılmalı.

Yabancı şeflerin ve Urla'nın çok kültürlü yeme içme geleneklerinin anlatıldığı atölyelerin en azından birine katılmalısınız. Atalardan kalma yeme içme alışkanlıklarına bağlı, içinde yaşadıkları doğayla barışık insanlarla bir arada olmanın keyfine varın.

Festival alanında 2-3 saat geçirip enginara doyduysanız Urla sokaklarında köylerinde vakit geçirmenin zamanı gelmiştir. Urla'nın eski pazar yeri Malgaca pazarında yorgunluk atın. Yer bulabiliyorsanız pazardaki yarım asırlık çay ocağında bir çay için.

Sanat sokağındaki atölyelerde Urlalı sanatçıların elinden çıkan eserleri keşfedin. Bu atölyelerde enginar çiçeğinden ilham alınmış çeşit çeşit çalışma var. Sokak müzisyenlerinin dinletisi eşliğinde sevdiklerinize hediye seçin.

Urla'da hem ruhunuza, hem de midenize iyi gelecek çok köy var. Onları keşfedebilirsiniz. Efil efil esen rüzgarın eşliğinde Urla iskelede büyük şair Yorgo Seferis'in doğduğu, çocukluğunun geçtiği, bahçesinde koruk suyu içtiği evini dolaşıp bahçesinde kahve içebilirsiniz.

Urla yarımadasında bu mevsim yapacağınız yolculukta size enginar bahçeleri, Ege'nin iyotlu rüzgarlarıyla buluşan zeytinlikleri yol yeni yeni yeşermeye başlayan bağlar, çam ağaçları, katır tırnaklarıyka dolu tepeler ve çeşit çeşit açmış kırçiçekleri eşlik edecek. Urla Bağyolu'nu ziyaret edip yerel bağlarla tanışıp, kendinizi İtalyan kasabalarında hissedebilirsiniz.

Demircili köyünün olağanüstü koyları denizin ve huzurun tadını çıkarıp, doğanın sesini dinlemek isteyenler için ideal. Denizle iç içe olan enginar bahçelerinde, yeni açan mor enginar çiçeklerinin doyumsuz görselliği büyüleyicidir.

Bazıları bir insan boyuna ulaşan korkulukları ile fantastik bir atmosferi olan Barbaros Köyü, narenciye ve nergis kokularıyla bezeli Balıklıova da ziyaret edilebilecek en güzel köylerden biridir. Balıklıova’da denize karşı bir çay bahçedinde oturup turkuaz denizi seyredip huzura dalabilirsiniz.

Yerel deniz ürünlerinin sıradışı lezzetlerini seviyorsanız küçük balıkçı köyü Özbek uğramanız gereken noktalardan biri.

Antik çağlardan gününümüze gelen, atası devedikeni yani kenger olan bu mucizevi bitki, gastronomi dünyasının özel mutfaklarında rafine bir lezzet olarak yer bulmuştur. Bu festivalde doğanın cömertliğinin, baharın fışkıran tazeliği ve bereketinin bir arada olup tadına varmak gerek. Bunun için de tadıp, koklamanız ve hissetmeniz şart.

ntv.com.tr

 

 

Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.