ForumRessamlar Köşesi  Yeni Konu 

Filiz Pelit'ten Sanat ve Atölye üzerine..

20 Mart 2008

hurkus



Söbütay Özer ‘Resim gece gidilen bir yol gibidir. Arabamızın farları ne kadar aydınlatırsa o kadarını görürüz. Ondan sonra karşımıza ne çıkacağını sadece düşleriz. O anda göremeyiz ama ilerledikçe her şey ortaya çıkar’ demişti. Yaşanarak anlaşılan bu düşünce çok doğrudur bence. Sanat yolculuğuna başladığım Buca Eğitim Fakültesi resim bölümünde, sanata ilk adımlarımızı atarken hep bir şeyler sorduk kendimize. “Sanat nedir, neye sanat yapıtı diyebiliriz, resmin ana etmenleri nedir” gibi… Dört yıl boyunca sanatı duyumsayıp, içgüdülerimiz ve yeteneklerimizle kendimize bir yol bulmaya çalıştık. Mezun olurken bu serüvenin ancak başında olduğumuzu, ömür boyunca üzerine eklenecek bilgiler ve yaratım edimiyle gerçekleşecek, hiç bitmeyecek bir yol olduğunu anladık. Bize temel verilmişti sadece. Sonrası bireyin kendi çabası, hesaplaşmasıyla ilgiliydi. Ben oldum, yapacağımın en güzelini yapıyorum demenin sanatçının bitişi olduğunu öğrendik. Çünkü seksen yaşında da öğreneceğimiz, sanatımıza katacak, zenginleştirecek doneler olur mutlaka. Önemli olan sanatçının kendisiyle hesaplaşması ve aşmasıdır. Bunu yapacağı yerde tabi atölyesidir.

Seneler önce çocuklarım küçükken atölyem yoktu. Bende zamanım yok mazeretine sığınmamak adına evde resim yapıyordum. Gece 12 ile sabah 5 arası resim yapardım. O zamanlar sanatçı dostumuz Ekrem Kahraman ‘Ne olursa olsun mutlaka atölyen olsun. Birebir atölyede yaratmanın etkisi ve konsantrasyonu hiçbir şeyle aynı değildir. Yapılan eserlerin kalitesini arttırır. Kendine ait bir dünya kurarsın.’demişti. Ancak birkaç yıl sonra kendi atölyem olduğunda bu sözlerin değerini anlayabildim. Tuval ve boyalarla karşı karşıya gelen ve dış etmenlerden soyutlanan sanatçı, bir anlamda kozasının içinde yaratma yolculuğuna çıkar. Tuvalin karşısına geçince duyulan heyecan, boyaların fırçayla buluşması, fırçanın yetmediği yerde parmaklarınızla boyaya bulanmak, resminizi asıp, seyredip tekrar indirmek, tekrar boyamak, zamanın yitirildiği yoğunlaşma hali… Kolay bir yol değildir bu. Büyük kavgaların, hayal kırıklıklarının, bozup tekrar yapmanın, ölçü, renk, dengeyle uğraşıp, sezgilerinize güvendiğiniz, yaşayan, sahici bir şeyler çıkarmaya çalıştığınız kocaman bir arenaya dönüşür. O an gerçek dünya gerçekliğini yitirir ve konsantrasyonunuz artar. Ellerinizden, yüreğinizden, beyninizden bambaşka bir dünya çıkar tuvalinize. Bazen kısa sürede çıkan doğru bir resim, bazen defalarca bozulup yapılan bir resim. Le Carbusier in sözü bu durumu çok iyi anlatır.’Korkunç bir kavgadır resim. Yoğun, acımasız, tanıksız, sanatçıyla kendi arasında bir kavga. Her resim birileriyle konuşmak ister. Ama yalnızca ona seslenirseniz sizinle konuşur. Bir tür günah çıkarma, sır verme konuşmasıdır.’Bu yoğun kavga sanatçıya hiçbir zaman ağır gelmez. Hatta onu besler. Resmin doğasıdır bu çünkü. Çıkan ‘şey’in sanat eseri niteliği kazanması için gereklidir.

Sanat hiçbir zaman hiçbir yerde durmayan dinamik bir güçtür. Yaşam sanatın odağıdır ve bir acı, bir duruş hepsini sezgilerimiz arttıkça çoğaltırız. İnsanla nesnel arasındaki estetik ilişki içerik ve biçimi oluşturur. Sanat eserindeki güzelliğe gelince, eseri meydana getiren elemanların güzelliği değildir. Sanatta ‘neyin’ yapıldığı değil,’nasıl’ yapıldığı önemlidir. Picasso’nun ‘Guernica’sı veya Dürer in ‘Yaşlı kadın portresi’ne kim çirkin diyebilir. Sanatta güzellik eserin ifadesindeki güzelliktir. Biçimin sağladığı hoşa giden bağlantılarla sanat olmaya, güzel olmaya başlar.

Tolstoy ‘Gerçek sanatsal yapıt, belirli bir düzene konulmaz çünkü gerçek sanat yapıtı(bizim kavrayışımızın ötesindeki yasalarla) sanatçının içinde uyanan yaşama ait yeni bir kavramın açığa vurulmasıdır ve bu kavram ifade edildiğinde insanlığın yürüdüğü yolu aydınlatır.’der.

Yaşamınızı sanat aydınlatsın, öyle çok aydınlatsın ki geleceğimize de ışık verebilelim…

Filiz Pelit
22 Mart 2008

birol

Eski dost Filiz PELİT'in yazılarıyla izmirizmirnettede buluşmaktan çok memnunum , Yazınıza tamamen katılıyorum 2 yıldır atölyem yok ve ben hiçbirşey üretemiyorum.
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0