OSMAN ÖZGÜVEN DÝKÝLÝ BELEDÝYE BAÞKANI: AÇIKÇA SÖYLÜYORUM... SU SOSYAL BÝR HAKTIR!
28 Haziran 2009 10:50
Birleþmiþ Milletler’e ait ‘Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleþmesi’ne göre, su hakký diðer haklarýn kullanýlmasý açýsýndan temel bir koþuldur.
Sözleþmede ayrýca suyun yeterli ve sürekli olmasý, güvenli olmasý, ekonomik açýdan eriþilebilir olmasý kýstaslarý gösterilmiþtir.
Haziranýn 12. günü “10 tona kadar suyu ücretsiz vermek” suçlamasý ile hakkýmýzda açýlmýþ davanýn 5. duruþmasý vardý. Yeni duruþma günü için mahkeme temmuzun 31. gününü belirledi. Davada sona geliniyor.
Ýnsan haklarý ve demokrasi konusundaki duyarlýlýðýmýz ve sorumluluklarýmýz sonucu, 15 yýlý aþan belediye baþkanlýðýmýz süreçlerinde sayýsýný hatýrlayamadýðým dava ile karþýlaþtým. Yani alýþýðým. Mahkeme kararý tabii ki çok önemli. Ama önemli olan daha da önemli olan su konusundaki yaklaþým olacaktýr.
Hukukçu arkadaþlarýmýzýn dillendirdiði gibi, 2464 Sayýlý Belediye Gelirleri Yasasý’na göre küçük teknik bir yanlýþlýk yapýlmýþ olabilir. Anayasaya aykýrýlýðý çok açýk görülecektir. Mahkemenin kararý, hukukçularýmýzýn talebi doðrultusunda davayý Anayasa Mahkemesi’ne taþýmak olursa, demokrasi ve insan haklarý açýsýndan bir ilke imza imza atýlmýþ olacaktýr. Suyun insan hakký olduðu yaklaþýmýmýz güç kazanacak, yaygýnlaþacaktýr. Aksi durumda ise mücadelemizin güçlendirilmesi ve tutumumuzun daha iyi anlatýlmasý ihtiyacý belirecektir.
YURTDIÞINDAN DESTEK GELDÝ
Mevcut yasa (?) bizi hileye zorluyor. Biz bunu yapmak istememiþtik. Ancak çaresiz kalýnca bunu yaptýk. Suyu “10 tona kadar 1 kuruþ” tarifesiyle daðýtýyoruz. Yani ayný konuyla baðlý dava bir yýlý aþkýn sürerken, þimdi yasaya karþý hile yaparak suyu ücretsiz deðil, bir kuruþa vermemiz nedeniyle ortada davalýk bir suç yok. Demokratik bir gözün ve aklýn bunu anlamasý elbette mümkün deðil.
Su ile ilgili davamýz Türkiye içinden olduðu kadar yurtdýþýndan da yoðun tepkiler aldý. Su meselesi çok yaygýn olmasa da tartýþýlmaya baþlandý. Hatta 2009 Yerel Seçimleri öncesinde kimi belediye baþkan adaylarý Dikili’yi örnek alacaklarýný açýkladý.
Somut olarak yararýný yaþayanlar baþta olmak üzere, halkýmýzýn ilgisi de önemliydi. Söylemek zorundayýz ki Ýsveç’ten bile konuya ilgi duyduðu için bir milletvekili gelirken, özellikle kendini ilerici-halkçý olarak ifade eden belediye baþkanlarý da dahil, hiçbir baþkan ve yerel yönetici davamýza katýlmadý. Bu, henüz yönetici kesimlerin su meselesinde açýk, net ve doðru bir duruþ konusunda yeterli inanç ve donanýma sahip olmadýklarýný açýk olarak göstermektedir.
TEMEL BÝR YAÞAM MÜCADELESÝ
Ne yazýk ki su konusunun genelde insanlýk, özelde halkýmýz açýsýndan öneminin henüz yeterince kavranamadýðýný ifade etmek zorundayýz. Bu nedenle konunun yeniden gündeme gelmesini ve tartýþýlmasýný saðlamak, tutumumuzu açýklamak, görüþlerimizi bir kez daha kamu ile paylaþmak istedik.
Biz suyun temel bir yaþam mücadelesi olmasý nedeni ile “Sosyal Bir Hak-Bir Ýnsan Hakký” olduðunu düþünenlerdeniz. Bu yaklaþýmýn özü, suyun mutlaka karþýlanmasý gereken önemli bir gereksinim olduðu, suya ulaþýmýn kesin ve pazarlýk yapýlamaz biz insan hakký niteliði taþýdýðýdýr. Birleþmiþ Milletler’e ait ”Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleþmesi”ne göre su hakký diðer haklarýn kullanýlmasý açýsýndan temel bir koþuldur. Sözleþmede ayrýca suyun yeterli ve sürekli olmasý, güvenli olmasý, ekonomik açýdan eriþilebilir olmasý kýstaslarý gösterilmiþtir.
BM, BÝZE BU GÖREVÝ YÜKLEDÝ
Hak kavramýnýn somut unsurlarý olarak suyun yeterli kalitede ve miktarda olmasý, insanlara evlerinin içinde ya da yakýnýnda sunulmasý, eþit eriþim olanaklarýnýn yaratýlmasý, engellilerin, yaþlýlarýn dikkate alýnmasý ve su fiyatýnýn eriþilebilirliði engellenmeyecek düzeyde olmasý, su hakkýna uyulmasý ve saygý gösterilmesi sayýlabilir.
Ayrýca BM tarafýndan kabul edilen yönetmelik kamu kesimine önemli görevler yüklemektedir. Ýþte tam bu noktada suyun daðýtýmý ile ilgili olarak belediyeler devreye giriyor. Biz ne yaptýk? Suya iliþkin duruþumuzu yukarýda açýkladýk. Düþünceleri ifade etmek yetmez. Pratik olarak uygulanmalarý gerekir. Yoksa uygulanmayan en iyi düþünceler bile süs olarak kalýrlar. Bu nedenle bir yandan tasarruf anlayýþýný geliþtirmek ve yaygýnlaþtýrmak,diðer yandan eþit ulaþýlabilirliði saðlayabilmek için “10 tona kadar su kullanýmýný” ücretsiz yaptýk.
SU SATMAYI TEKELLER ÝSTÝYOR
Su parasýný olanaksýzlýklar nedeniyle ödeyemeyen hiç kimsenin suyu kesilmedi. Suyu bir “meta” yani mal olarak gören anlayýþlar esas olarak suyu özelleþtirmeye çalýþmaktýr.
Bu düþünce ve çabalarýn arkasýndaki temel güç uluslararasý dev su tekelleridir. Su konusundaki küresel ölçekte gerçekleþtirilen giriþimler 1970’li yýllarda baþlamýþtý. 1972 yýlýnda “Uluslararasý Su Kaynaklarý Birliði” ABD merkezli ve özel kesimin giriþimleri sonucunda kurulmuþtu. Bu oluþum, "Dünya Su Konseyi" adý verilen ve günümüzde küresel su politikalarýn belirlenmesi açýsýndan önemli bir yere sahip oluþumun kurulmasýnda da ön planda yer almýþtýr.
Dünya Su Konseyi, bu birliðinin de desteðini alarak dünya devi Suez, Kanada Yardým Kuruluþu (CIDA) ve Mýsýr hükümetinin giriþimleriyle, 1966'da kurulmuþtur. Konsey, Dünya Su Forumu’nun düzenleyicisi olmasý açýsýndan da önemlidir. Son olarak 2009'da Türkiye’de toplanan bu forum üç yýlda bir, su hizmetleri yönetimi ile ilgili küresel politikalarýn belirlenmesi amacýyla toplanmaktadýr.
Konsey suyun özelleþtirilmesi konusunda çalýþmalar yapan tek kuruluþ deðildir elbette. Dünya Bankasý baþta olmak üzere, BM Kalkýnma Programý, küresel su ortaklýðý, deðiþik kalkýnma bankalarý, finans kuruluþlarý ve daha birçok kuruluþ sayýlabilir. Ortak yanlarý suyu meta olarak görmek ve nemalanmak, suyun bir insan hakký olduðu gerçeðini gölgelemektir.
ÝNGÝLTERE'DE FATURALAR YÜZDE 45 ARTTI
Dünya su devleri þimdi de gözlerini Türkiye’ye dikti. Türkiye onlar için çok kârlý bir pazar. 16-22 Mart 2009’da Türkiye'de toplanan 5. Dünya Su Forumu bunun açýk kanýtýdýr. Ýnsanlýk ailesine ait olan suyun özelleþtirilmesinin gerçekleþtirildiði kimi örneklere göz atmak durumun ciddiliðinin görülmesine bir nebze de olsa yardýmcý olabilir.
Ýngiltere’de 1989'da su hizmetleri yönetimi kamu kesiminden alýnarak özel kesime býrakýlmýþtýr. Bunun sonucun da su faturalarýnda yüzde 46 oranýnda bir artýþ görülmüþtür. Fransa’da kaynaklarýn mülkiyeti kamuda kalmakla beraber iþletme hakkýnýn özelleþtirilmesi gerçekleþtirilmiþtir. Bu nedenle de belediyelerin hizmet sunduðu duruma göre, fiyatlar yüzde 40 oranýnda artmýþtýr.
AKARSULAR BÝLE ÖZELLEÞTÝRÝLDÝ
Bulgaristan’da International Water ile Sofya Belediyesi tarafýndan kente su saðlamak üzere kurulan þirket, sözleþmeyi takiben 3 ay içinde fiyatlarý yüzde 25,5 oranýnda artýrmýþtýr. Hindistan’da 'özelleþtirilen akarsular' polis tarafýndan 'su hýrsýzlýðý'na karþý korunmaktadýr.
Bolivya’nýn bir eyaletinde 1999 yýlýnda Aquas Del Tunari adlý firmaya 40 yýllýðýna verilen su imtiyazý sonrasýnda su ücretleri yüzde 100 ile yüzde 200 arasýndaki oranlarda yükselmiþtir. Asgari ücretin 100 dolar olduðu ülkede insanlarýn 20 dolar su faturasý ödemeye baþladýklarý bilinmektedir. Ancak 2000'da 7 gün süren eylemler sonunda sözleþme hükümet tarafýndan iptal edilmiþti. Özelleþtirme sonrasýnda Bolivya’da halkýn “yaðmur suyunu biriktirip kullanmasý” bile yasaklanmýþtýr.
Ayrýca su hizmetlerinin özelleþtirilmesi, önemli saðlýk sorunlarýna da yol açmaktadýr. Örneðin 1988’de Avusturalya’ nýn Sidney kentin içme suyunda iki önemli parazit çýktýðý ve insan saðlýðýný tehdit ettiði bilinmektedir. Elbette Tanrýsý kâr ve para olanlar için, insan saðlýðýndan daha önemli olan ilaç tüketimi olmaktadýr.
SU ÝNSANLIK AÝLESÝNE AÝTTÝR
Tüm örneklerin gösterildiði gibi temel bir yaþam maddesi olarak bir insan hakký olan suyun özelleþtirilmesi geniþ halk yýðýnlarýnýn çýkarlarýna ters düþmektedir. Kendisini ilerici demokrat ve her þeyden önce 'insan' olarak tanýmlayan tüm yöneticiler, belediye baþkanlarý Türkiye halkýnýn suyuna göz dikmiþ olanlara karþý uyanýk olmalýdýr.
Ýçinde meslek örgütlerinin de yer aldýðý alternatif su forumunun düzenleyicileri baþta olmak üzere dünyada ve Türkiye ‘de “Ýnsan'ýn Suyu"na uzanan ellere fýrsat vermemek için mücadele eden bir çok kuruluþ da var þüphesiz. Elbette yeterli deðil.
Þu anda su daðýtýmdan sorumlu olan belediyelere ve yerel yönetimlere önemli görevler düþmektedir.
»Suyun bir insan hakký olduðu gerçeðini daða taþa yazmalý, haykýrmalýyýz.
»Suyun dev su tekellerine peþkeþ çekilmesine müsaade etmemeliyiz.
»Suyun insanlýk ailesine ait olduðu, özelleþtirilemeyeceði gerçeðini her fýrsatta dile getirmeliyiz.
»Suya herkes ulaþabilmelidir. Bu koþullar belediyelerce hazýrlanmalýdýr.
Biz ne popülizm ne de kahramanlýk peþindeyiz.
HALKIN ÇIKARLARINI SAVUNACAÐIZ!
Ýlerici demokrat bir 'insan' ve yönetici olarak, büyük çoðunluklarýn çýkarlarýný savunmayý görev kabul etmiþ bir belediye baþkaný olarak hiçbir davanýn ve cezanýn “Suyun Ýnsan Hakký Olduðu “gerçeðini deðiþtirmeyeceðini bir kez daha vurgulamak istiyoruz.
Son olarak da tüm belediye baþkaný arkadaþlarýma su konusundaki uygulamalarýnda bu yaklaþýma uygun pratikler yaratmaya davet ediyorum.
Ayrýca suyun özelleþtirilmesi planlarýnýn taþýyýcýsý ve propaganda aracý olan “Dünya Su Forumu”na karþý, alternatif olarak düzenlenen forum ve toplantýlar desteklenmeli, her tür katký ve araçla güçlenmeleri saðlanmalýdýr.
BirGün Gazetesi

