Barbarlar eğleniyor
21 Kasım 2006 15:30

1980 yılının Mayıs ayıydı. İzmir'i soluksuz bırakan bir şampiyonluk mücadelesi yaşanıyordu. Karşıyaka ile Göztepe, düğümü çözebilmek için ülkenin en büyük stadı olan Atatürk Stadı'nda karşı karşıya geleceklerdi. Hafta başında, biletlerin karaborsaya düşeceği konuşuluyordu. Maç günü stada gidenler, gişelere yığılan mahşeri kalabalığı görünce içeriye girmenin insanüstü çabalar gerektirdiğini anladılar. Sonradan öğrendiğimize göre, yaklaşık doksan bin kişi stadın çevresine doluşmuştu. Ellerinde biletleri olduğu halde çok sayıda futbolsever evine dönmek zorunda kalmıştı. Dünya üzerinde ikinci ligde en fazla seyircinin (seksen bin) toplandığı futbol karşılaşmasıydı. Dağ fare doğurdu, akıllarda kalan karşılıklı iki pozisyonla golsüz sona erdi büyük kapışma...
Karşıyaka bir puan önde girdiği son haftada Bandırmaspor'u yenemeyince averajla kaybetti şampiyonluğu. Göztepe son dakikalarda Sadullah'ın ceza alanı çizgisi üzerinden attığı 'anlamlı' kafa golüyle Balıkesirspor'u 3-2 yenerek ulaştı mutlu sona. Körfezin bir yakasında coşku yaşandı, diğerinde yas tutuldu günlerce...
Yıllar içinde, ezeli rekabet, iki takımın taraftarları arasında her dem canlılığını koruyan bir nefret savaşına dönüştü. İzmir'in herhangi bir yerinde karşılaşan Karşıyakalı ve Göztepeliler mutlaka kavga eder oldu. Yaralamalar, semt baskınları sıradan olaylar olarak kabul görmeye başladı. Düşmanlık öyle bir boyuta vardı ki, Galatasaray'ın şampiyonluğunu kutlamak isteyen İzmirliler bile, sarı-kırmızı bayraklarla Karşıyaka'dan geçemez oldular.
Yeni sezonda, uzun bir aradan sonra, Karşıyaka ile Göztepe aynı ligde mücadele edecekler. İki takım Salı akşamı izmir TSYD Kupası'nda karşılaştılar. Taraftarlar Alsancak Stadı'nı güzelce doldurmuşlardı. Açık tribün bütünüyle Karşıyaka'nın olmuş, kapalı tribün Göztepe'ye verilmiş. Yakılan meşaleler eşliğinde maç başlıyor. İlk yarım saatte oyunun temposu hayli yüksek, zevkli bir maç izleniyor. Ancak stattakilerin çoğu, karşılıklı küfürleşmekle uğraşıyor. Takımlarının ortaya koyduğu futbolla ilgilenmiyorlar. Bir şiddet gösterisine gelmişler. Ne zaman patlayacak olaylar diye diye tamamlanıyor devre.
İkinci yarı, tempo giderek düşüyor, geliştirilen organize atak sayısı azalıyor. Yetmişinci dakikadan sonra tribünlerden pet şişe, bozuk para gibi cisimler atılmaya başlıyor. Sahada tribünleri hareketlendirecek bir gerilimden eser yok. Hakem iki kez anons yaptırıyor. Seksen altıncı dakikada, Karşıyakalı bir oyuncu Göztepe tribünlerinin önündeki köşeden korner kullanmaya gidiyor. Koltuklar sökülerek kafasına fırlatılıyor. Barbarlar galeyana geliyor. Ellerine geçeni sahaya atıyorlar. Karşıyaka tribünü aynı biçimde katılıyor eğlenceye. O arada, kamera yerde yatan bir çocuğu yakalıyor. Top toplayıcı isabet almış. Olabilir. Düşünmenin yeri ve zamanı değil. Çocuk güçlükle yerden kalkıyor. Sekerek uzaklaşıyor savaş yerinden. Hakem bir anons daha yaptırsa, diyorum, hatta kendi yapsa, "insan!" diye bağırsa yalnızca. Olayları durduracağını düşündüğümden değil, şaşkınlıktan.
Karşıyaka ile Göztepe, İkinci Lig'de 6-7 Eylül haftasında karşılaşacaklar. Takımların oturması için daha zamana ihtiyaç var. Ancak barbarlar dehşet saçmaya her an hazır, bekliyorlar...