ForumYeni kitaplar  Yeni Konu 

Umutsuz bir Tanrı arayışı

11 Haziran 2008

hurkus





Ortaçağ'dan başlayarak geçen yüzyılın neredeyse başlarına kadar, özellikle Katolikler, ceketlerinin ceplerinde dua kitabı adı verilen küçük kitapçıklar taşırdı. Önemli duaların bulunduğu bu kitaplar sadece Tanrı'ya yakarışın değil, servet ve asaletin simgesi olarak da kabul ediliyordu. Dönemin önemli ressamlarınca süslenen bu kitapların kalitesi insanın cemiyetteki yerini belirlerken, yaşlılar da huzura kavuşmak için sık sık başvururlardı bu kitaplara...

Rainer Maria Rilke de Almanca'da Das Stundenbuch adıyla anılan bu kitaplardan esinlenerek 1898 ve 1905 yılları arasında yazdığı kitaba aynı ismi vermişti. Türkçe'ye Dua Saatleri Kitabı adıyla çevrilen kitap şiir tutkunu bir gencin gerçek bir şair olarak anılmasını sağlayacak ve Rilke'yi Alman dilinin en büyük şairleri arasına sokacaktı. Rilke'nin daha önce birçok yapıtının Türkçe'ye kazandırılmasına rağmen es geçilen Dua Saatleri Kitabını nihayet Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık'ın Kazım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi'nden yayımlandı.

Yüksel Özoğuz tarafından Türkçe'ye çevrilen eser ilk defa yayımlanmış olsa da kitaptaki bazı şiirler daha önce çeşitli çevirilerle karşımıza çıkmıştı. 1976 yılında Adam Yayınları tarafından hazırlanan Seçilmiş Şiirler ve tarafından hazırlanarak ve Kavram Yaymları'nca yayımlanan Rilke bunlardan ikisi. Ama tabii daha önce parça parça karşımıza çıkan bu şiirleri tam bir kitap ve iyi çeviriden okumak farklı bir tat bırakıyor insanda.

Rilke, Dua Saatleri Kitabı'nı, yaşamında bir dönüm noktası olarak kabul edilen Rusya seyahatinden hemen sonra, 1898 yılında 23 yaşındayken yazmaya başlıyor. Yedi sene gibi uzun denebilecek bir zaman diliminde yazılan kitap 1905 yılında yayımlanıyor ve Rilke'yi yirminci yüzyılın ilk büyük şairi katına yükselttiği gibi modernist şiirin de köşe taşlarından biri yapıyor.

Kitap, adını aldığı dua kitaplarına göndermeler yaparak başlıyor. Rahip Hayatına Dair, Hacılığa Dair ve Yoksulluk ve Ölüme Dair başlıklarında yazılan bölümlerde Tanrı'nın varlığından şüphe etmeye başlayan, aslında tüm yaşamını kendine öğretilmiş olan Tanrı'ya adasa da bir türlü onun mutlak varlığından ve gerçek yaratıcının, söylendiği gibi o olup olmamasından endişe duyan bir rahiple başlıyor. Rahibin çıktığı bu Tanrı arayışının öyküsünü anlatıyor Rilke uzun soluklu şiirinde, dualarıyla, sorularıyla, çelişkileriyle...

Rahibin bu arayışı aslında bir anlamda Rilke'nin de tanyrıla uzlaşma çabası olarak kabul edilebilir, ama o bahsi geçen Tanrı kesinlikle kutsal kitapların bahsettiği kâdir-i mutlak değildir. Rilke yaşadığı dönemin ruhuna ilişkin bir Tanrı yaratıyordu kendisine, arkadaşı ve kendisiyle aynı kadına âşık olan Nietzsche'nin yok sayıp yaratmaya çalıştığı yeni Tanrı, ya da benliğin Tanrı olması onu daha fazla ilgilendiriyordu. Aile, devlet ve bir önceki yüzyıldan kalan hemen her şey tartışılırken elbette ki genel ahlak yasalarının belirleyicisi olan kilisenin sözlerine de kimse güvenemezdi artık...

Robert Musil, onun için "Bu büyük sair, Alman şiirini ilk kez mükemmel yapmaktan başka bir şey yapmadı. O bir anlamda Novalis'ten bu yana en dindar şairdi, ama onun bir dini olduğuna emin değilim" diyordu Rilke için, ancak o hiç bir zaman tam anlamıyla bir Alman olamadı. Alman dilinde yazsa da, Alman edebiyatında adı anılsa da o aslen Kafka gibi Praglı idi. 1875 yılında bu kentte doğmuş ve Prag'ın şiirsel atmosferinde dolaşmış, Yahudi mahallelerinde gezen golemleri görmüştü elbette.

Ama bu kentin ruhu içinde hiç eksik olmasa da, Rusya onu daha fazla etkileyecekti, aslında tam olarak Rusya da değildi onu etkileyen,beraber gittiği kadın; Lou Salome'ydi. Görür görmez âşık olmuştu Rilke Salome'ye, ama zor bir hayata adım atacaktı bu aşkla, çünkü aynı kadına Nietzsche ve Paul Ree de âşıktı. Onunla birlikte, kökenlerine doğru bir yolculuğa çıkmışlardı ve Rusya'da yaşanan bu kimlik arayışının ardından kaleme alınmıştı Dua Saatleri Kitabı. Kitap için işte bu yüzden umutsuz ve huzursuz bir aşkın kitabı diyebiliriz...


Taraf Gazetesi
11 Haziran 2008
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0