ForumGüncel Politika - İskender'in Düğümü  Yeni Konu 

Politik yoldaşlıklardan dostluğa ulaşan yol- A. Rıza Üleç

30 Ocak 2007

nuhungemisi



Nedir bizi biz yapan değerler? Elbette bir başlasak saymaya bitiremeyiz.ama “dostluk”, dostluğa verdiğimiz değer, kimilerimizin en ayırt edici özelliklerinden. Bir de yaşadığımız yoldaşlıklarımız...

Yoldaş!

Aynı yolun yolcusuyduk,aynı yolda yürüyerek kendi kaderlerini kendileri yaratan insanlardık... Birbirimiz için öldük, işkencelere katlandık, acılar çektik, yıllarca içeride yatmayı göze aldık.Bütün bunların hepsini yaptık da ne kadar dost olduk birbirimizle, ne kadar arkadaş?

Zaman zaman hepimiz birilerinin politik hesapları (yanlış anlaşılmasın çıkarları demiyorum özellikle de hesap diyorum) uğruna dostluklarımızı da yitirdik. Hesaplar Bağdat’tan dönünce yitirdiklerimizi yeniden kazanmak için geç kaldığımiz da oldu.

Haklı yanlarımız da yok değildi tabii .Haftalık ikişer saatlik görüşmelere neleri sığdırıyorduk. Zaten dardaydık. Daralıyorduk, daraltılıyorduk ama yine de inançlarımıza dair, insana dair harikalar yaratabiliyorduk. Bazen başımız göklere değiyor bazen de yere vuruyorduk.

Dost muyduk, yoldaş mıydık? Yoldaşlarımızı mumla ararken dost kucaklarda uyandığım sabahlar yüreğimizi acıtıyordu. Yasayanlar anlatıyorlardı. Hemen 12 Eylül sonrası işkenceler altında daha önce kanlı bıçaklı olduğumuz farklı siyasilerin birbirine davranışları (aslında ibret vericidir diyeceğim ama) ne kadar da öğreticidir.

Evet, işkenceler altında birbirilerinin direncini güçendirmek.ayakta başı dik kalmak.zulmün önünde eğilmemek. Hepimizi nasıl da birleştirivermişti.

İnsandık. Hatırladık.

Bir öte yanımız yok muydu? Birbirimize ne kadar sahip çıktık. İçeri düşenin etrafinda ne kadar nasıl bir dayanışma örgütleyebildik? Aksine biz kaçtık. Bahanemiz örgütü korumak oldu, oldu da tam da o zaman insan kalamadık dost olamadık.

Evet arkadaslar lafı uzatmayalım. Yaşadıklarımızdan öğrendiğimiz ve daha da
öğreneceğimiz çok şey var.

Bence öğreneceklerimizin en önemli adreslerinden biri olmalıdır izmirizmir.net.

Bir düşünün.daha önceleri de bir araya gelmiş insanlardık. Nasıl düşüneceğimiz söyleniyordu. Öyle düşünüyorduk. Farklı düşüncelerimizi dinleyen mi vardı. Ne kadar yaratıcı olabiliyorduk? Üretkenliğimizin sınırlarını ne kadar kendimiz belirliyebiliyorduk? Evet bence her şeye rağmen dost kalabilmişlerin yarattığı bu iletişim ortamında, alabildiğine sınırsız, düşüncelerimizi paylaşabilme birbirilerimizin yaşadıklarından kendi payımıza düşeni almak özgürlüğümüz var. İletişim olanaklarının bu sınırsızlığına biz bilincimizi katalım. Özlediğimiz, aradığımız, yaşayamadığımız dostluklarımızı sımsıcak yaşamak bizim elimizde. Bugün Can Dündar’ın Milliyet’teki İzmir Belediye Başkanının Tayland gezisi üzerine yazısını okudum.

"Çoğumuzun gözünde İzmir Türkiye’nin son kalesidir" diyor. Ne kadar da doğru söylüyor.

Evet arkadaşlar bizim dostluklarımız bu kalenin surları olmalıdır. Bizim bu potansiyelimiz ve bu gücümüz var.

İşte izmirizmir.net bu dostlukların üretilebileceği en önemli olanaklardan biridir.

Kale bizim kalacak. İzmir yarınlarımızın da çocuklarımızın da kalesi kalsın.

Ben inanıyorum “En mükemmeli doğacak bizden"

Ali Rıza Üleç
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0