ForumGüncel Politika - İskender'in Düğümü  Yeni Konu 

'Gazeteci Darbeyi Teşhir Eder'

19 Mart 2009

hurkus

Ergenekon tutuklusu gazeteci Mustafa Balbay’ın ‘darbe günlükleri’, Türkiye’nin yakın tarihte atlattığı ve çoğunda Ergenekon davaı sanığı emekli generallerin başrol oynadığı darbe girişimlerini deşifre etti.

Balbay’ın ‘darbe planlarına’ ortak olmasına meslektaşları ve siyaset bilimciler tepkili: Gerçek gazetecilik yaparak darbecileri teşhir etmeliydi. Darbecilerin basın danışmanlığını yapmış.

İŞTE BALBAY’IN GÜNLÜKLERi

Gazeteciler Eruygur’a darbe yap gazı vermiş

Ergenkon tutuklusu Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın bilgisayarından çıkan ‘İkinci Darbe Günlükleri’ içinde bazı bilinmeyenleri de barındırıyor. Dönemin Jandarma Genel Komutanı şimdiki Ergenekon soruşturması tutuklusu Şener Eruygur’la görüşen gazetecilerin, AK Parti ikidarını devirmek için darbe yapmaları konusunda teşvik edici konuşmalar yaptıkları ortaya çıktı.

Gazetecilerdin ikisinin Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz sahibi ve Ergenekon davası sanığı İlhan Selçuk ile Mustafa Balbay olduğu günlüklerde yer alıyor. Ancak dönemin komutanlarıyla görüşüp darbe konusunda onları teşvik eden ‘ sizin bir numara (Hilmi Özkök) ile kafanızdakileri yapmak çok zor...’ diyen diğer gazetecilerin kimler olduğu merak konusu oldu. Kadınlarla olan ilişkisi gösterilerek darbe hevesinden vazgeçirilen ‘Bethoven’ takma isimli komutanın kimliği de merak konusu.

Günlüklerde ismi geçen Ergenkon sanığı bazı komutanların dışında, darbe ekibi içinde yer aldıkları ortaya çıkan Atilla Ateş, Aytaç Yalman, Çevik Bir, İbrahim Fırtına, Özden Örnek ile dönemin Malatya, İstanbul, Samsun, 9 Eylül üniversitelerinin rektörleri hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmayacağı ise merak konusu oldu. İşte o darbe notları:

Önce Özkök’ten kurtulmalısınız

(10 Şubat 2004 Etimesgut Jandarma Tesisleri)

Şener Eruygur- Arkadaşlar şöyle bir araya gelelim, ne oluyor, ne yapabiliriz, enerjimizi nasıl birleştirebiliriz, bir konuşalım dedim. (...)

Gazeteci: ...şöyle bir gerçek var ortada; sizin bir numara (Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök) ile sizin kafanızdakileri yapmak çok zor... önce orada bir şey yapmak.. (...)

Eruygur: Bütün bunlar söyleniyor öyle mi?

Gazeteci: Evet, her yerde... Burada bizim gördüğümüz bir şey var. Siz tamam, bütün kuvvet komutanları tamam, bloksunuz ama üstünüz olmayınca olmuyor..

Eruygur: İşte dediğiniz gibi, kuvvet komutanı arkadaşlar bakımından bir sorun yok. Aynı düşünüyoruz...

Eruygur: Şu andaki sohbetimizden öteki arkadaşların haberi var... Türk Silahlı Kuvvetleri sizin kafanızdaki şeyleri düşünüyor. İnanın buna... Öte yandan şu da var; Yüzde 1, yüzde 99’a uymak zorunda. Uyar...

Darbe hevesinden belgeler vazgeçirtti

Mustafa Balbay (8 Eylül 2004): Şener Abinin (Şener Eruygur) durumu ilginç. Önüne bilgisayar disketlerini döküp koymuşlar. AY IŞIĞI GİRİŞİMİ...

Örnek Abinin (Özden Örnek) durumu da biraz karışık. Kendisinden üç defa mal bildirimi istenmiş. Birincisini beğenmemiş tepedeki, ikincisini göndermiş sonra bir defa daha göndermiş. Durum trilyon. O da bu nedenle bir ölçüde geri çekilmek durumunda olabilir..

Beythovenın (üst düzey komutan) da görev sırasında bazı kadınsal ilişkiler nedeniyle durumu hoş olmamış. Bu da biliniyormuş..’

Bir daha yenilen taraf olmayalım

İlhan Selçuk: Tabii biz sizinleyiz. Ama sizi bölünmüş göstermek isteyenler var.

Şener Eruygur: Ne dediğinizi çok iyi anlıyorum. Ona dikkat ediyoruz.

İ.S.: Ben çok şey yaşadım. 9-11 (9 Mart cuntası) yaşadık. Yani öyle bir şey olmasın isterim. Bir kez daha biz yenilen tarafta olursak, hiç istemiyorum. Bundan korkuyorum

Ş.E.: Korkunuzu anlıyorum, endişeniz olmasın.

27 Mayıs gibi kanlı bir şey olur

Üst düzey askeri yetkili Memet İlhan (23 Nisan-19 Mayıs 2003 arası): Her şey planlandğı gibi. 30-60 gün içinde ilk hareket. Sizin tahmininizden de öte. Çok öte. Birin (Gen. Kur. Başk. Hilmi Özkök) yanısıra 59’un (Başbakan Erdoğan) da gitmesi gerek. (...) Tümüyle bir temizlik. SBF mezunu, yerel yönetimleri bilen, eğitim almış subaylar var. Bu son şans olabilir. Yoksa daha kötü. Tümüyle bir yenilik. Her konuda..

(...) Öz Ör (Donanma Komutanı Özden Örnek), Çetin (1.Ordu Komutanı Çetin Doğan), Tamer (3.Ordu Komutanı Tamer Akbaş) emekli edilirse bu iş bitmiş demektir. Ya da 27 benzeri bir şey olabilir demektir. O da kanlı olur. Komlar da öyle düşünüyor.

Rektörler darbe için çok heyecanlı

Şener Eruygur (18 Şubat 04): Biz bir çalışma yaptık. Öteki üç arkadaşımla birlikte konuştuk. Bu kararı aldık. Artık yürüyeceğiz. (...)

- Biz kimlerle görüştük, bilgi verelim. Anıl ÇEÇEN, Yıldırım KOÇ, Malatya, İstanbul, Samsun, 9 Eylül Rektörleri. Onlar çok heyecanlı. Malatla falan bir görseniz, bu işi yarına bırakmayalım diyecek kadar heyecanlı. Buna yeni rektörler de katılabilir. Artık bilen bilir, gören görür, biz yola çıktık..

Sağ siyasetçiye ‘cemse’li tehdit

Erdal Şenel (12 Eylül 2002): AKP yükseliyor. Tek başına iktidara gelebilir. Bunlar Erbakan’dan daha beter. Erbakan’ı ararız. Laikliği sulahdırmak isteyeceklerdir. Merkez sağdan bir kişi onlara geçecekti, sordular. cemsede size de yer ayıralım’ dedim... Öyle bir şey olursa AB, mabe dinlemeyiz.

Erdal Şenel (23 Nisan 2003): Yav biz bu işi 28 Şubat’ta bitirecektik. Bunu o gün üç kişi planladık, Bir (Çevik Bir), Fevzi (Türkeri) Ben. Her şeyi hazırladık. Bakanlar Kurulu’nu dahi. Müsteşarları bulmak zordu, onları da tamamladık. Karadayı bizi uyuttu.

Atasagun: Ordu ihtilale hazır

MUSTAFA Balbay’ın günlüklerinde Ergenekon operasyonu kapsamında hakkında soruşturma talep edilen eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’a ilişkin notlar da yer alıyor. Atasagun Cumhuriyet ekibine ‘1. Ordu Komutanlığı’ndan gelen mektuplara bakılırsa ordu ihtilale hazır’ diyor. Balbay’ın notlarına göre Atasagun, Cumhuriyet yöneticileri ve yazarlarını 2003’te iki kez konuk ediyor. 30 Mayıs 2003’teki yemeğe Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Yayın Kurulu Başkanı İlhan Selçuk, Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız ve Mustafa Balbay katılıyor. MİT’in Marmara Köşkü’nde 13 Haziran 2003’teki ikinci yemeğine, gazetenin kıdemli yazarı Cüneyt Arcayürek de konuk ediliyor. Görüşmelerde Atasagun, Cumhuriyet’in 23 Mayıs 2003’teki Balbay imzalı ‘Genç subaylar tedirgin’ manşetinin kaynağını soruyor. Kendilerine de çok sayıda mektup geldiğini belirten Atasagun ‘1. Ordu Komutanlığı’ndan gelen mektuplara bakılırsa ordunun ihtilale hazır olduğu’ gibi bir izlenim çıktığını söylüyor.

Medyayı hizaya getirmek lazım

ÖZKÖK SOYADI SAKAT

Ş.E: (...) mesela bu Ertuğrul ÖZKÖK’le ne konuşulur, konuşulur mu

Ş.E: (gülerek, özkök soyadını kastederek) soyadlarda bir sakatlık var..

KARAMEHMET ZAVALLI

Gazeteci: Patronlarla zaman zaman görüştüğünüzü biliyoruz... onlar etkili oluyor, bilesiniz..

Ş.E: Evet, görüşüyoruz, bize gelince başka bir halde oluyorlar... Bir de tabii şaşırıyor insan, mesela o Akşam Grubunun sahibi geldi, adam zavallı bir adam gibi oturuyor... ama yine de onlarla da konuşmak lazım..

BUNLARLA OLUR MU?

Yaşar Büyükanıt (6 Nisan 2003): Söyleyin Sayın Balbay, bu medya yapısıyla bugün darbe yapılır mı? Yapılmaz. Bugün medyayı arkanıza almadıktan sonra bir şey yapamazsınız.

ADAM EDİLMELİLER

Aytaç Yalman (30 Ocak 2003): Medya modeliniz güzel, oturmuş olmasına sevindim. Ama dikkat edin. Hatta onları kendi yanınıza çekmeye çalışın. Medyanın kesin adam edilmesi lazım. Burada işbirliği yapmamız lazım.

Tuncer Kılınç (22 Aralık 2002): Bu medya ile ilgili mutlaka bir şeyler yapılmalı. Böyle gidemez. Bilmiyorum, toplayıp konuşmalı mı... Önümüzdeki günlerde belki öyle bir şey yaparız.

ERGENEKON tutuklusu, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın bilgisayarından çıkan ‘darbe’ içerikli notlar şok etkisi yarattı. Söz konusu günlüklerde, aralarında Ergenekon Terör Örgütü (ETÖ) sanığı emekli Orgeneral Şener Eruygur’un da bulunduğu paşaların gazetecilerle yaptığı darbe konuşmaları, yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Balbay’a tepki gösteren meslektaşları ve siyaset bilimciler bunun gazetecilik olmadığını belirttiler. Ortak görüş, ‘Gerçek gazetecilik sergilenecekse, söz konusu konuşmalar teşhir edilmeliydi’ şeklinde ortaya çıktı.

Bu gazetecilik değil darbe taktiği üretmiş

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay: Bu olay doğru ise ki doğru gibi görünüyor. Balbay’ın gazeteciden çok hükümete karşı harekete geçmek isteyen ordu mensupları ile taktik üretme olgusu içinde olduğu gözüküyor. Bu gazetecilik değil. Demokratik bir tutum değil. Çünkü gazeteci gibi bir olayı izleyici olarak değil, eylemler konusunda taraf olarak yer alıyor.

Halkla çeliştiği için ahlakiliği tartışmalı

Prof. Naci Bostancı: İster gazeteci ister inşaatta işçi olun sonuçta TC demokrasiye ilişkin müktesebat oluşturmuştur. Herkesin buna destek vermesi gerekir. Çeşitli yöntemlerle darbe yaparak, kendi siyasi anlayışını güç marifetiyle egemen kılmaya çalışmak halkla çeliştiği için ahlakiliği tartışmalı bir iştir. Böyle bir yönteme evet demek daha erken kalkanın darbe yapmasına evet demekle aynı anlama gelir.

Tüm detaylar Örnek’in günlükleri ile örtüşüyor

Alper Görmüş (Taraf): (Eski Nokta Dergisi’nde emekli Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu iddia edilen Darbe Günlüklerini yayınlayamıştı.) Benim özellikle önemsediğim nokta bu metinlerin darbe günlüklerini tamamen doğrulamış olması. Her şey orada anlatılan gibi. Tüm detaylar birebir örtüşüyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un darbe girişimlerine soğuk baktığına kadar vurgu yapılıyor.

Darbecilerin basın danışmanlığını yapmış

Prof. İhsan Dağı: Bu tür görüşmeler normal değil ama şaşırtıcı da değil. Bütün askeri darbelerde medya ayağı oldu. Darbeciliğin medya kanadı ile yüzleşmeden askeri darbelerle yüzleşmek mümkün değil. Bu ifşa, medyadaki darbe yanlılarının varlığını ve tezgahını ortaya koyacak çok önemli bir gelişme. Balbay neredeyse darbecilerin basın danışmanlığını yapmış.

Suça ortak olmasa bile büyük zaafiyet var

Prof. Doğu Ergil: Gerçek gazetecilik sergilenecekse söz konusu konuşmaların yayınlanıp, darbecilerin teşhir edilmesi gerekir. Suça ortaklığı olmasa bile büyük bir ahlaki zaafiyet sergiledikleri açık. 2007 seçimlerinde tartışma konusu olan irtica ve bölücülük iddialarının ne yarışan siyasi parti mensuplarınca ne de bürokrasiden duyulmuyor olması tuhaf gelmiyor mu? Demek ki böyle tehlikeler yokmuş.

Suç varsa mahkeme tespit edecektir

Orhan Birgit (Cumhuriyet): İddialar şu an mahkemede. ‘şüpheli’ olan meslektaşımız bunların kendi araştırmacı gazeteciliği ile ilgili notlar olarak saklandığını söylüyor. Günlüklerde açıklanan kim kimdir belli değil. Belki mahkeme biliyordur. Doğrudan doğruya mesleksel bir şey ise hepimizin bu tür belgeleri saklamamız doğru diye düşünüyorum. Ancak başka bir faktör varsa onu mahkeme tespit eder.

AK Parti acilen parçalanmalı

Şener Eruygur (27 Ocak 2003): Bunları orta vadedede, hatta çok vakit kaybetmeden parçalamak lazım. Şimdi bazı emareler var ama, doğrusu onlara kesin gözüyle bakamıyorum. Biraz zaman tanımak lazım görüşü var. İyi güzel de bu zaman içinde ne tür kadrolaşma yapacaklar, devleti nasıl yıpratacaklar, bunu bilmiyoruz.

Şener Eruygur (30 Kasım 2002): Kurtuluş bunları ya bölmekte ya da çekilmeye zorlamakta. İçlerinde bir dağınıklık var gibi görünüyor.

ÖZBEK: YA İKTİDAR YA DA DARBE

Aytaç Yalman (30 Ocak 2003): Bunların (AK Parti) kesin bölünmesi lazım. Bu kadar bütün bir parça olmaz. İçlerinde değişik sesler var. Bu bize de geliyor. Erdoğan gelince daha da gerginlik olacak.

Tuncer Kılınç: Yeni oluşum çok önemli. AKP’yi yasal önlemlerle durdurmak mümkün değl. Bunlara giden tepki oylarını başkasının alması lazım.

Mustafa Özbek (Türk Metal): Bence çözüm giderek zorlaşıyor. Ya bunları (AK Parti) tümüyle alıp indirecek toplumsal gücü fazla bir iktidar ya da darbe...

Desteklerini geri çekiyorlar

Balbay’a destek vermek adına okuyucuları için kitaplarını imzalayan bazı gazeteciler, ‘darbe notları’ deşifre olduktan sonra çark ettiler. Meslektaşları bu defa, ‘Gazeteci darbeyi teşvik edici diyaloglara girmemeli’ dediler.

Derya Sazak (Milliyet): Önce, ‘Balbay tanıdığım, saygın bir arkadaşım. Mesleğinin gereği olarak topladığı bilgi ve kaynaklarla devleti yıkmakla suçlanan bir yazar sanmıyorum ki başka ülkelerde olsun’ diyen Sazak, dün şunları söyledi:

‘Günlüklerden şu izlenimi edinmek mümkün; eğer dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ikna edilebilmiş olsaydı Türkiye, 2003-2004’te 28 Şubat benzeri bir müdahale süreciyle karşı karşıya kalabilirmiş. Artık bu konudaki ilk saptamayı yapan emekli Oramiral Özden Örnek’in günlükleri çerçevesinde dönemin askeri yetkililerinin gerçekte ne olduğunu açıklamaları zamanı geldi. Örneğin Büyükanıt, Balbay’a ‘Bu medyayla darbe yapılır mı’ diye soruyor. Demek ki medyanın bir bölümü darbeye karşıymış. Dava aşamasında Özden Örnek’in ifadesine başvurulacak. Asıl darbenin nasıl önlendiği Hilmi Özkök’e de sorulmalı. Balbay içerde, darbeciler dışarıda, olmaz!

Tufan Türenç (Hürriyet): ‘Köşe yazarlarının Balbay’a böyle destek vererek sahip çıkması, medyanın ne kadar büyük ve despotik baskı altında olduğunu gösteriyor’ diyen Türenç, bu kez, ‘Günlüklerin yayınlanmasını yasalara uygun değil. Günlüklerin içeriği doğruysa, burada gazetecilerin günlüklere konu olan gazetecilik sınırın ötesinde bazı konuşmalara katıldığına tanık oluyoruz. Bunu da onaylamıyorum. Gazeteci darbeyi teşvik edici ve darbe yanlısı dialoglara girmemelidir’ dedi.

Günlük demokratlar

BALBAY’A destek vermek için Cumhuriyet gazetesine gidip Balbay kitaplarını imzalayan bazı yazarlar dün darbe günlükleri nedeniyle konuşmak istemediler.

Oktay Ekşi (Hürriyet): Gazetecilik ilkeleri gereği devam eden bir davayla ilgili hiç bir zaman görüş bildirmedim.

Ahmet Hakan (Hürriyet): Bu konuda görüş belirtmek istemiyorum.

Mehmet Barlas (Sabah): Bu konuda herhangi bir görüş belirtmeyeceğim.

Nail Güreli (Milliyet): Sevgili meslektaşım Mustafa Balbay’a ait olduğu öne sürülen kayıtlar konusunda, kesin yargı kararı olmadan bir değerlendirme yapmayı erken buluyorum.

Şirin de iddianamede Ergenekon şüphelisi oldu

Ergenekon soruşturmasının ikinci iddianamesinde ‘şüpheli’ olarak yer alan isimler arasında, eski milletvekili Genç Parti Genel Başkan Yardımcısı Emin Şirin’in de yer aldığı öğrenildi. ‘Ergenekon-Lobi’ ekibinde yer aldığı belirtilen Şirin’in, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin iddianameyi kabul etmesi durumunda ‘terör örgütü üyesi’ olduğu ididasıyla ‘sanık’ olarak yargılanacağı öğrenildi.

Balbay’ın günlüklerini kesinlikle kabul etmiyor

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınıp tutuksuz yargğılanmak üzere serbest bırakılan emekli Tümgeneral Erdal Şenel’in avukatı Abdullah Kaya, Balbay’dan ele geçirildiği ileri sürülen ve Şenel’e atfedilen konuşma içeriklerini kabul etmediklerini söyledi. Haberlerin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Kaya, ‘Şenel’e atfedilen konuşma içeriklerini kesinlikle kabul etmiyoruz’’ dedi. 

Star
18.03.2009
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0