ForumDuyurular  Yeni Konu 

'Tüm canlı türlerini savunan bir sol parti'

24 Kasım 2008

hurkus

Yalçın Ergündoğan'ın 8 Kasım tarihinde Sesonline.net YAZARLAR bölümünde yer alan "YAŞAM SAVUNUSU" başlıklı köşesinde ve haftalık "Sosyalist İşçi Gazetesi"nin geçen hafta yayınlanan 340. sayısında yer alan "DESA direnişinin düşündürdükleri" başlıklı yazısına çok sayıda katkı ve görüş geldi. Uyanan ilgiden hareketle, sesonline.net gelen bu görüşlere yer verme kararı aldı ve bir soruşturma başlattı: "İnşa edilmekte olan yeni bir Sol hareketin 'türcülük karşıtı' ve insan türü dışındaki canlı türlerinin de haklarının savunucusu olduğunu açıklaması gerekmez mi?" Tartışmaya katılmak isteyenlerin, varsa temsil ettikleri kurum adıyla birlikte (kısa) görüşlerini ve yaklaşımlarını info@sesonline.net adresine göndermelerini bekliyoruz...



"İnşa edilmekte olan yeni bir Sol hareketin 'türcülük karşıtı' ve insan türü dışındaki canlı türlerinin de haklarının savunucusu olduğunu açıklaması gerekmez mi?"

Hem de nasıl gerekiyor... Hiçbir sol parti, "insan türü dışındaki canlı türlerinin de haklarının savunucusu" olduğunu samimiyetle ilan eden ve bu uğurda mücadeleye girişen bir sol parti kadar heyecanlandıramaz beni.

Böyle bir sol partinin, büyük ideolojilerin cazibesine fazlasıyla kapılmış ve bu nedenle somut insanların acılarından kopmuş bir "sol" için de umut ışığı olacağı kanaatindeyim.

Yalçın Ergündoğan'ın yazısındaki yaklaşımı bütün varlığımla destekliyorum.








Sayın Yalçın Ergündoğan'ın yazısından hareketle yeni başlattığınız türcülük soruşturma/tartışmasına dilimin döndüğü kadar katkıda bulunmak
istiyorum:

İnsanların yemediği, etinden sütünden yararlanmadığı aslan, kaplan, zürafa, gergedan, kurt vesaire memelilere göre tarım hayvanlarının durumu iyi sayılır: En azından türleri yok olma tehlikesinde değil. Tam tersine, tarım hayvanları insanlar için taşıdıkları ekonomik değer dolayısıyla orjinal yaşam alanlarının dışına taşıp dünyanın tüm kıtalarına yayılmış durumdalar. Bu yetmezmiş gibi tarım hayvanları binlerce yıldır insanlarla beraber evrimleştiği için artık hayatta kalmak için insanların bakımına muhtaçlar: nesilden nesile süren yapay seçilim dolayısıyla şimdinin tarım hayvanları yabani akrabalarına göre daha iriler, daha ağırlar, daha yavaş ve daha hantallar. Es kaza yabani ortama salınsalar kurda kuşa yem olacaklar. Diğer bir deyişle et yiyenler aniden et yemekten vazgeçse ve tarım hayvanları özgürlüklerine kavuşsalar hayatlarının geri kalanı kısa olacak ve acı geçecek.

Peki bu tarım hayvanlarının refahı için endişelenecek hiçbir şey yok mu demek? Tabii ki hayır. Özellikle endüstriyel ortamda yetiştirilen (köylerdekine nazaran) tarım hayvanlarının hayatları da gayet kısa ve acı içinde geçiyor. Ama en azından tarım hayvanlarının refahını, en azından mezbahaya varana kadar, iyileştirmek için herkesin türcülük karşıtı olmasını beklemeye gerek yok. Desa işçilerinin de, tarım hayvanlarının mezbahaya kadar müsbet muamele görmelerinden şikayetçi olacağını sanmıyorum. İslam da dahil olmak üzere pek çok dini ve ahlaki öğreti
hayvanların tabi tutlacağı muamelelere sınırlama getirmiş durumda. Dünyanın en etsever ülkesi ABD’de bile tarım hayvanları refahı halk arasında geniş destek bulumuş durumda
http://ballotpedia.org/wiki/index.php/California_Proposition_2_(2008)
Kısaca: http://www.nytimes.com/2008/10/24/us/24egg.html?partner=permalink&exprod=permalink

ftp://ftp.fao.org/docrep/fao/010/a1250e/annexes/CountryReports/Turkey.pdf


ftp://ftp.fao.org/docrep/fao/010/a1250e/a1250e01.pdf

»


17.11.2008
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0