ForumDuyurular  Yeni Konu 

'Hak mücadeleleri ayrı düşünülemez de ayrı kazanılamaz da...

16 Kasım 2008

hurkus







Yalçın Ergündoğan'ın DESA direnişi ile ilgili yazısını ilgiyle okudum. Bu konuyu çok yönlü irdelemek gerekiyor. Yazdıklarınıza büyük oranda katılmamak olası değil. İnsanın diğer canlılardan bir ayrıcalığı olmaması gerekir. Ancak, binlerce yılda gelişen ve insanların kendileri tarafından kurulan yaşam alışkanlıkları, üretim tarzı, diğer canlılar üzerindeki hegemonyası, 'insan merkezli' bir dünyayı oluşturmuştur. Bu dünya, kapitalist üretim ve tüketim tarzıyla daha acımasız ve diğer canlıları, çevreyi yok edici bir sürece dönüşmüştür.

Beslenmemiz, çoğunlukla hayvansal gıdalarladır. Tüm canlılar, diğerlerini yiyerek yaşamlarını sürdürebiliyor. Ancak, insanların yeme alışkanlıkları diğer canlılarınkinden farklı olarak ihtiyaçtan fazlasını tüketmek üzere gelişmiş. Kısacası, kapitalist üretim-tüketim ilişkisi, insanları da diğer canlıları da tüketmek üzerine.

Ayakkabı, günümüzde zorunlu bir ihtiyaç ve çoğunlukla deriden üretiliyor. Diğer ayakkabı hammaddeleri ise petrol türevleri ve kumaş yani bitkisel. Yalnız ayakkabı mı? Çanta, araba koltukları ve daha bir sürü şey. Ayakkabı üretiminde petrol türevlerini önermek de doğru değil. Petrol türevlerinin doğa üzerindeki kirletici etkisini bilmeyen yok.
Bu kısır döngüde en az sorumluluk ise kapitalist sitem tarafından alabildiğine sömürülen ve yaşamak için emeklerinden başka bir şeyleri olmayan emekçilerdir. Bu nedenle de alternatif geçim kaynağı gösteremeden emekçileri suçlayamayız. Hedefe, asıl sorumlu olan DESA patronlarını ve modalar yaratarak tüketimi körükleyen kapitalistleri oturtmak gerekir. Ancak emekçiler, mücadelede bizlerin yanında olmalılar ve eğer iyi anlatılırsa, örgütlü mücadelelerine hayvan haklarını da ekleyeceklerdir.

Aşırı nüfus artışı, çevre kirlenmesiyle azalan besin üretimi ve onun yerine konulan endüstriyel üretim, doğal besin zincirinin kopması, savaşlar, aşırı tüketim vb. Tüm bunları ortadan kaldırmadan hayvanları da bir canlı türü olan insanları da koruyabilme şansımızın olmadığını söyleyebilirim. Hayvan hakları mücadelesi, insan hakları, çevre ve siyasal mücadelelerden ayrı düşünülemez de kazanılamaz da. Kısacası, sistem içi çözüm yok. Bu nedenle de çevre mücadelesi, hayvan hakları mücadelesi, aynı zamanda bir antikapitalist mücadeledir. Bu mücadeleler dayanışma içerisinde olmak zorundadır.





Sayın Ergündoğan'ın türcülüğü tıpkı ırkçılık,seksizm ve diğer ayrımcılık biçimleri gibi ele alan ve 'yeni sol' harekete haklı olarak türcülük karşıtlığını da öneren yazısına katılıyorum. Modern insanın aslında hem kendi doğasına hem de diğer tüm türlerin bir toplamı olan doğaya yabancılaştığını, kendi emeğinin ürünlerinin kölesi olduğunu görüyoruz. İnsan türünün apitalizm tarafından adeta bir 'hilkat garibesine' dönüştürüldüğünü düşünen biri olarak sizinle birlikte tüm Sesonline ekibine ve bu yazıya yer ayıran Sosyalist İşçi gazetesine teşekkürlerimi sunmayı da bir görev biliyorum...

İnsanın topyekün yitirilişine karşı topyekün kurtuluşumuz ancak diğer türlerle birlikte olacaktır...



İşçi Partisi (DSİP) üyesi)


16.11.2008

http://www.sesonline.net/php/genel_sayfa.php?KartNo=52447

***



http://www.sesonline.net/php/genel_sayfa.php?KartNo=52425



http://www.sesonline.net/php/genel_sayfa.php?KartNo=52439



http://www.sesonline.net/php/genel_sayfa_yazar.php?KartNo=52389&Yazar=Yalçın+Ergündoğan



http://www.stargazete.com/acikgorus/korunma-degil-haklarina-saygi-bekliyorlar-146259.htm

* * *



http://www.peta2.com/takecharge/swf/fur_farm.swf
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0