ForumGüncel Politika - İskender'in Düğümü  Yeni Konu 

Aktütün ve Ergenekon

20 Ekim 2008

hurkus




Hiç kimse, Aktütün’deki zafiyeti sergileyen belgeleri... ‘Ergenekon taraftarları’ sızdırıyor, amaçları ‘şimdiki yönetimi yıpratmak’ demesin. İnsan canı söz konusu olduğunda, bu can kaybını...

Bu can kaybını önlemeye yönelik çaba harcanmadığını iddia eden belgeleri kimin sızdırdığı mı önemlidir, ölümlerin soruşturulması mı?

Soruşturulmaya muhtaç hatalara rağmen ‘nasıl ve neden öldüğü’ anlaşılamayan on yedi insanımızı bir yana koymak ve ‘Ergenekon için böyle davranılması’ gerektiğini söylemek ‘siyasetçilik’ oynamak olur.

***

Eğer insanların göz göre göre ‘ölümleri’ söz konusuysa, bunu siyasal hesaplar nedeniyle görmezden gelmek, bizi özgür bir Türkiye’ye götürmez.

Bu mantık, Ergenekon’da da nihai sonuca erişemez. Olsa olsa... Bizi, günlük siyasetteki bilek güreşinin figüranı yapar. Niye mi?

İnsan canına mal olmuş bir yanlışı ıskalayarak yapılacak siyasal taktikler, ‘saray entrikasından’ öteye gitmez de ondan.

***
İnsan, hem 17 şehidin neden öldüğünü sorabilir, hem de sonuna kadar Ergenekon terör örgütünün peşine düşebilir.

Birisi diğerine engel değil.

‘İlkeleri savunmayan’, sonunda ne hale geliyor, bunu Şemdinli’den hatırlıyoruz.

Onun için kulaktan kulağa ‘Aktütün’ün esas yüzünü sergileyen belgeleri sızdıranlar Ergenekon’a dolaylı destek atanlar’ fısıltısını yaymayı bir yana koyun.

Orada, beşinci kez yinelenen baskında on yedi kişi öldü. Neden? Asıl soru bu.

İnsanı yok sayan acımasız bir siyasetten ‘doğru politika’ çıkmaz.

***
Aslında bu sorgulamayı kimin yapması gerek?

Yargının.

Çünkü ortada eldeki istihbarata rağmen gerekenin yapılmadığı iddiası var.

‘Bunun üzerine gitmeyin, Ergenekon konusundaki Ankara Koalisyonu zayıflamasın’ demek yerine, hiç bir demokratik ülkede olmayan ‘askeri yargıyı’, Aktütün’ü enine boyuna soruşturacak gerçek bir hukukun neden bizde olmadığını, burayı yönettiğini sanan siyaset kurumuna neden sormuyoruz?

Herkes ‘askeri mahkeme’ denen ve hiç bir gerçek hukuk devletinde bulunmayan mekanizmayı gördü.

Sabah komutan bağırıyor çağırıyor...

Akşam mahkemeler devreye giriyor ve yasaklamalar geliyor.

Üstelik ‘medyaya’...

Ayrıca... Askeri mahkeme ‘hukukun mu, komutanın mı’ icra organı?

Askeri mahkeme... Askeri hákim...

Hepsinin de sicil amiri ‘komutan’.

‘Aktütün’de ihmal var mı yok mu’ diye ciddi bir soruşturma açmak yerine basına sansür koymaları bundan.

Askeri mahkeme garipliğine son vermeyip, yandaşlarına ‘Aktütün üzerine gitmeyin, sızan belgelerin ardında Ergenekon yanlıları var’ demek ne kadar inandırıcı, ne kadar tutarlı?

‘Demokratik ilke’ yerine, ‘günlük siyaset’ işi çözmüyor maalesef.

Çift başlı yargı işine son veremiyorsunuz...

Askere hesap soramıyorsunuz...

17 ölümün peşine düşemiyorsunuz...

Bunun bahanesi Ergenekon olamaz.

Hem Ergenekon’un ardına düşer, hem de diğerini sorgularsınız.

***

Bugün, ‘demokratik bir ülke’ olabilme açısından çok önemli bir gün.

Çünkü Ergenekon Davası başlıyor.

Çok uzun zamandır devlet içi odaklar tarafından kollanan bir terör örgütü yargıda hesap verecek.

Ama ‘hukukçunun’ bile hukukun yanında olmadığı, siyasetçinin hukukun gereği yerine siyasal dengeler peşinde koştuğu bir ülkede gelinen bu çok önemli aşamanın sonrası için de endişeler var.

Şemdinli’yi hiç unutmadık.

Üstelik, askeri faşizan bir üsluba sahip çıkan, Ergenekon konusunda inanılmaz bir özveri gösteren Taraf gazetesinde kendini eleştirdiği için anında ‘Siz kimin medyasısınız’ diye hedef gösteren bir başbakanımız var. Bu tavır başbakanın vicdanına nasıl sığdı, onu da bir yana bırakıyorum.

***

Hukukun gereği yapılırsa, Türkiye çok önemli bir adım daha atmış olacak.

Nereye doğru? Çift başlı yargının olmadığı...

Ölüm üzerinden siyaset yapılmadığı...

Askeriyenin zaaflarının sonuna kadar sorgulandığı... Generallerin bağırıp çağırmadığı...

General kızınca karar alan mahkemelerin bulunmadığı...

Ve ‘17 şehidi sorgulamayın, Ergenekon davasını zayıflatırsınız’ gibi insan ölümleri üzerinden Türkiye’nin demokratikleştirilmesinin amaçlandığını söyleyen ürpertici hesaplara kulak asmayan bir Türkiye’ye.

***

17 çocuğun hesabını sormayan...

Ergenekon’u da sonuna kadar götüremez...

‘Özgür Türkiye’yi’ de kuramaz.

‘İnsan canına’ sahip çıkması gereken toplumsal vicdan, taktik ve stratejik hesaplara kurban ediliyorsa, orada bir çarpıklık var demektir.

Bunu siyasetçinin soğukkanlı hesapçılığı belki tartar da... Bizlere uymaz...

Hem de hiç uymaz.

20.10.2008
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0