ForumŞeytanın Avukatı diyor ki  Yeni Konu 

Küresel Para Savaşında Aktütün Cephesi

09 Ekim 2008

cool35

Küresel para savaşında Aktütün cephesi


08.10.2008 15:49:47





Aktütün baskını konusunda bir önceki analizde genel bir değerlendirme yapmıştım. Şimdi hadisenin dış boyutuna biraz mercek tutalım. Aktütün olayının dış bağlantısını anlamadan iç yansımalarını da anlayamayız veya yanlış anlayabiliriz. Gölgelerle uğraşırız.


ABD derin devleti, önceden hazırladığı Büyük Ortadoğu Projesini uygulamaya koymak için büyük bir bahaneye ihtiyaç duyuyordu. O nedenle 11 Eylül 2001’de Dünya Ticaret Merkezi’nin ikiz kuleleri, derin bir kurgu ile vuruldu. Senaryo gereği, uygulamada taşeron örgütler kullanıldı. Amaç, hazır olan BOP’un uygulamaya konulabilmesi için meşru bir sebep gösterebilmekti. Çünkü ABD’nin kalbi, “küresel teröristler tarafından vurulmuş” oluyordu. Aslında küresel terörist suçlamasının muhatabı İslam’dı. O nedenle Başkan Bush Amerika’nın mücadelesini “Haçlı seferi” olarak tanımlayacak kadar da açık konuştu.


Afganistan’la başlayıp Irak’la süren savaş, İran, Suriye ve diğer İslam ülkeleri ile devam edecekti. Pakistan ve Türkiye ise en sona bırakılacaktı. Diğerlerinin işi bittikten sonra sıra bu iki ülkenin halledilmesine gelecekti. Çünkü projenin ilk aşamalarında bu iki ülkenin desteğine ihtiyaç duyuyorlardı.


Evdeki hesap çarşıya uymadı. Plan deşifre oldu. İşler ters gitmeye, maliyet yükselmeye başladı. ABD, dünya hegemonyası için 32 ülkede güvenlik güçlerini konuşlandırmıştı. Bu güçlerin idamesi için her gün milyar Dolarları buralara akıtması gerekiyordu. Plan deşifre olduğu için projenin siyasi ayağı da askeri ayağı da yürümüyordu.


ABD’nin Dış İşleri Bakanı Rice, İsrail’de yaptığı bir konuşmada, açıkça ve herkesin gözünün içine bakarak “Artık yeni bir Ortadoğu’nun zamanı geldi” demekten çekinmeyecek kadar küstahlaşmıştı.


Bütün bu olup bitenler, on yıllardır gaflet uykusundaki İslam ülkelerini sarstı. Dünkü dostları(!) bu gün kendilerini hedefe koymuştu. Üstelik, bu İslam ülkelerinin servetlerinin büyük kısmı ABD ve Avrupa piyasalarında nemalanıyordu. İslam ülkelerinin ABD ve Batı ülkelerinde nemalanan milyar Dolarları şimdi BOP olup, bomba olup İslam ülkelerini kan gölüne çevirecek, iktidarları değiştirecekti.


Türkiye, Pakistan, İran, Suudi Arabistan’ın devlet stratejisini belirleyen adamları bir araya geldiler. Uzun süren bir çalışmanın ardından, ABD’nin BOP’unu boşa çıkaracak ve Washinton’un başına çorap örecek karşı stratejik planlar yapıldı. Ve düğmeye basıldı. İslam ülkelerinin yöneticileri ve sermayedarları, başta ABD olmak üzere Batıdaki sermayelerini çekmeye başladılar. ABD ve Avrupa’nın finans kuruluşlarının içleri boşalmaya başladı. 11 Eylül 2001 olaylarından bu yana ABD ve Avrupa piyasalarından çekilen İslam ülkelerine ait finansın 1.3 trilyon Doları geçtiği anlaşılıyor.


Birleşik Devletlere doğru hızla ilerleyen bu tehlikeyi, ABD yönetimi, bundan yaklaşık bir buçuk sene önce fark etti. Bunun üzerine BOP’u bir süreliğine rafa kaldırdılar. Askıya aldılar. Mevcut işleri temizlemeye yöneldiler. George Bush, 9 Ocak 2008’de Ortadoğu turuna çıktı. 500-600 milyar Dolar para arıyordu. İsrail, Filistin, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’dan taleplerde bulundu. Başkan Bush, ABD piyasalarından kaçan paraların tekrar dönmesi için Ortadoğu ülkelerinden yardım bekliyordu. Bu ziyaretlerde, muhatapları, Bush’a yaklaşık 140-160 milyar Dolar arasında paranın döneceğine dair taahhütte bulundular. Ancak bu rakamlar gerçekleşmedi. ABD piyasalarına dönen para yaklaşık 68 milyar Dolardı. Bu da Birleşik Devletlerin derdine derman olamadı.


Sonunda beklenen oldu. Şimdi ABD finans sektörü hızla çöküyor. İkiz kuleler ABD derin devletinin kurgusu olarak çökertilmişti. Ama şimdi ABD finans sektörü gerçekten çöküyor. Burada da bir kurgu var. Ama bu kurgu ABD’nin kurgusu değil.


Bu, bir savaş. Şimdiye kadar Washington çeşitli ülkelerde hava ve kara savaşları yapmıştı. Şimdi ise bir “PARA SAVAŞI”nın muhatabı. Ama bu savaş, ABD’nin, BOP’u planlarken önceden tahmin ettiği bir savaş değil.


BOP nasıl ki bir proje ve ikiz kulelerin vurulması da bir kurgu ise açıkça belirtelim ABD finans sektörünün çökertilmesi de bir proje. Bu, BOP’un hedefinde olan ülkelerin projesi. Bu bir “PARA SAVAŞI.” Bu para savaşının planlayıcıları Türkiye, Pakistan, İran ve Suudi Arabistan. Destekleyicileri ise daha fazla. Bazıları henüz ürkek davransa bile çok sayıda İslam ülkesi aktif olarak bu projenin içinde.


ABD hedefindeki üç ülke:


ABD bu savaşta düşman hedef olarak özellikle Türkiye, İran ve Pakistan’ı görüyor. İçten ve dıştan çok uğraştı ama henüz İran’ı vuramadı. Washington, kendisine sırtını dönen eski adamı yeni düşmanı Pervez Müşerref’i indirerek intikam aldı. Ülkedeki siyasi müttefiki, sadık adamı Benazir Butto’yu suikastla katlettirerek yaptığı provokasyonla Pakistan’ı karıştırdı. Taliban ve El Kaide’yi bahane ederek, nükleer silaha sahip tek İslam ülkesi Pakistan’ı kontrol altına almak istiyor. Bir Pentagon yetkilisi Amerikan ordusunun Pakistan'daki kara operasyonlarına, ABD Başkanı Bush'un, İslamabad'ın onayını almadan gizlice onay verdiğini açıkladı. ABD bu ülkeye 9 bin civarında asker soktu. Geçen Eylül ayında ABD askerleri ile Pakistan Silahlı Kuvvetleri kısmi bir savaşa bile girdiler.


Bazı İslam ülkelerinden önemli devlet yetkilileri içine düştüğü durumdan Pakistan’ın nasıl kurtarılabileceğine dair bir toplantı yapıyorlardı. İçlerinde Pakistanlı yetkililer de vardı. Yer Marriott Otel’di. Ramazan’da, 20 Eylül akşamı iftar vakti, İslamabad’da Marriott Otel, patlayıcı yüklü kamyonla havaya uçuruldu. İftarda olan bu devlet adamlarından beşi o sırada dördü de daha sonra yani toplam dokuzu hayatını kaybetti. Yaralılar da var. ABD, Pakistan’a destek olmaya çalışanları böylece cezalandırdı ve gözdağı verdi.


Türkiye’ye ders verme çabası:


ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Michael Mullen, iki günlük bir ziyaret için 14-15 Eylül tarihlerinde Ankara’daydı. Genelkurmay Başkanı Başbuğ, Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül’le görüştü. Mullen, öteden beri olduğu gibi Afganistan’da zorda olan işgalcilere destek için Türkiye’den yardım istedi. ABD’de gelecek ay yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde İran’ın vurulması için Ankara’dan yine yardım talep etti. Ankara’daki tüm muhatapları, bu her iki konuda da ABD’ye kapıları kapattı. Talepleri reddetti.


Türkiye, ülkeyi kirli işlere bulaştırmış ABD-NATO uzantılarını içinden temizlemeye çalışıyor. Ergenekon davası budur. Süreç bazen hızlı bazen yavaş ama devam ediyor. 20 Ekim tarihinde Ergenekon davasının ilk duruşması yapılacak. Ülkede belli kesimler, gündemi değiştirmek Ergenekon’u kurtarmak için mücadele veriyor. Balıkesir Altınova’da adi bir olay provoke edildi, büyütüldü. Toplumsal gösterilerle ülkede bir Türk-Kürt çatışması çıkarılmak isteniyor. Altınova provokasyonu Aktütün baskını ile takviye edilmek istendi. Taliban ve El Kaide bahanesi ile ve siyasi çekişmelerle Pakistan’ı karıştıranlar, peydahlamak istedikleri Türk-Kürt çatışması ile Türkiye’de de toplumsal çatışma ve kamplaşma meydana getirmek, Ergenekon teşkilatını, yargının kıskacından kurtarmak ve yeniden kullanmak istiyor.


CIA ve Pentagon, İslam ülkelerinin bu finans operasyonunu Washington’a karşı ilan edilmiş bir savaş olarak görüyor. Bundan da İran, Pakistan ve Türkiye’yi sorumlu tutuyor. Pakistan’ı karıştırdı. Hedefine ulaşmaya çalışıyor, İran’da fırsat kolluyor. Altınova olayları ve Aktütün baskını ile de hâlâ içinizdeyim ve istediğim zaman ülkenizi karıştırabilirim mesajı ile bize ders vermeye çalışıyor.


Altınova olaylarını ve Aktütün baskınını hiç böyle düşündünüz mü?


Ne dersiniz? Sizce hayal mi görüyorum.


İsterseniz bir de böyle düşünün..
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0