ForumDuygu Müzesi  Yeni Konu 

Yeni bir Eylül, yeni bir sonbahar

01 Eylül 2008

hurkus





'Birkaç boş portakal sandığının rastgele atıldığı soluk mavi renkli izbe kapının yanındaki bodur yeşil ağaçta kendilerini gizlemeye çabalayan pembemsi minik nar kalabalığı, bu seneki Eylül’ün ve sonbaharın habercisi gibiydi.

İnsan yaşlandıkça, rastlaştığı Eylül’lerde kendini, renkleri ve ışıkları değişmeyen bir tiyatro dekorunun çaresiz aktörü gibi hissediyor.

* * *

Berrak ve serin bir ışık...

Sabırsızca erkenden inmeye başlayan akşamları yayılan bir kızıllık...

Yaprakların altına saklanan narlar...

Randevusuna asla ihanet etmeyen yerleşik Eylül dekorunun, biz çaresiz aktörlerin, kendini kandırmak için beyhude çaba ile önünde tiradlar okuduğumuz görüntüleri bunlar.

* * *

Bir ‘keskin bakış’ kırk dört Eylül görmüş bir yüreğe derinlemesine saplansa, acaba kaç farklı Eylül görür?

Çocukluğun, ilk gençliğin, orta yaşlılığın ve ihtiyarlığın ‘Eylülleri’ birbirine benzer mi?

Yoksa her Eylül bir diğerinden ayrılır mı?

Ayrılık mıdır sonbahar yoksa sihirli bir sarmaşık gibi coşuveren bir aşk mı?

* * *

Akşamlar biraz daha solgunlaşacak, sabahlar biraz daha serinleyecek...

Acaba kendi ‘iç iklimimizde’ nasıl bir Eylül, nasıl bir sonbahar olacak?

Geçmişe ve geleceğe dokunmadan, tek başına, sadece Eylül olan bir Eylül olarak mı akıp gidecek yaşamımızdan?

Yoksa aynı Eylül dekoruna rağmen bir daha asla tekrarlanmayacağını hissettiğimiz bir Eylül mü yaşanacak?

* * *

‘Alev rengi hüznüyle’ sonbahar gene gelip tahtına yerleşecek...

Ayvalarla narları görünce, kaçınılmaz bir şekilde gene Cahit Sıtkı Tarancı’yı anımsayacağız...

Palamutlar ve lüferler gene Eylül masalarındaki yerlerini alacak...

Eylül gene her zamanki gibi yaşanacak...

* * *

Ama belki bu Eylül, kendi farklılığını ve özelliklerini de beraberinde getirecek...

Yıldan yıla değişen yüz hatları gibi, kendi çizgilerini yaşam serüvenlerimizin haritasına işleyecek...

Kimimizde yeni bir başlangıcın fanfarlarını çaldıracak, kimimizde bıkkınlığı seslendirecek, kimimizde aldırmazlığın siyah sessizliğine bürünecek.

* * *

Üç yıldır görmezden gelmeye çalıştığım Eylüller, bu sefer benim için nar ağacını da kollarına alarak geliyor...

Berrak ve serin ışıkları, erken inmeye başlayan akşam kızıllığı ise hep aynı...

Eylül gene muhteşem... Ama artık her Eylül’ü öyle hovardaca harcayamayacağımızı düşündüren bir tedirginliğin kokusunu da hissediyorum havada.

* * *

İçimi dinlemeye kalkınca, bütün notaları ahenksiz çalan bir senfoni orkestrasıyla karşılaşır gibi oluyorum...

Bazen yeni bir başlangıcın fanfarları...

Bazen bıkkınlığın davulları...

Bazen aldırmazlığın siyah sessizliği...

* * *

Yeni bir Eylül, yeni bir sonbahar...

‘Ayva sarı, nar kırmızı’

Bir ateşmiş yaşamak.’

* * *

El ayağın yavaş yavaş çekilmeye başladığı bir deniz kıyısında...

‘Birkaç boş portakal sandığının rastgele atıldığı soluk mavi renkli izbe kapının yanındaki bodur yeşil ağaçta kendilerini gizlemeye çabalayan pembemsi minik nar kalabalığını, Eylül’ün ve sonbaharın habercisi’ gibi karşıladığım ne zamanmış?

On bir yıl önce...

!997 yılında...

Ve o zaman da, aynı bugün gibi Eylül hafta başına denk gelmiş...

* * *

‘İnsan yaşlandıkça, rastlaştığı Eylül’lerde kendini, renkleri ve ışıkları değişmeyen bir tiyatro dekorunun çaresiz aktörü gibi hissediyor’ dememden bu yana akıp giden on bir yıl, on bir tane Eylül daha...

Bir de geçmişe o Eylüller üzerinden bakıyorum...

Fanfarlara, davullara, aldırmazlığın siyah sessizliğine...

O yazıyı ‘bir ateşmiş yaşamak’ diye bitirmişim...

Şimdi durum nedir?

* * *

Kendi kendime sorduğum sorulara, cevap, üstelik de hiç duraksamadan gene Cahit Sıtkı Tarancı’dan geliyor:

‘Öldük, ölümden bir şeyler umarak.

Bir büyük boşlukta bozuldu büyü.

Nasıl hatırlamazsın o türküyü,

Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü,

Alıştığımız bir şeydi yaşamak.’


01.09.2008
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0