Bir piyango Bileti EXPO
01 Nisan 2008 05:52 / 2493 kez okundu!
Beþ bin yýllýk… Hayýr hayýr… Belki de 15 bin yýllýk bir þehir Ýzmir. Önce Dünya Ýzmir’i konuþacak lafý abartýlý gelmiþti. Geçmiþte neredeyse küçük bir Roma’ymýþýz. Gladyatör oyunlarý, aþk ve cinsellik kokan Agora grafittileri,
Baktýk ki ömrün karþýsýnda eriyeceði çok plan yapmýþýz. Uzun baharlar Ege’de daha da uzun ama planlar projeler daha kýsa ipliklere baðlý. Uzattýk ipimizi uzattýk 2015’e. Expo diye uzuun bir halat attýk. Yavaþ yavaþ çekerken kocaman balýðý birden mürenler mi çýktý maðaralarýndan?
Milano kadar çok bilinen bir þehir mi yoksa onlarý cezbeden?
Ýzmir sadece yaþayanlarýn deðil en uzak ticaret adamlarýnýn bile koþarak yatýrým yapacaðý bir yer iken nasýl oldu da “teselli” edilecek duruma geldi?
Amorti mi, teselli mükafatý mý neyi hak ediyoruz?
Güneþli günlerin önü kesiliyor zaten günümüzde, kafamýza geçen ozon tabakasýndan. Her akþam batan güneþe giden yol kýsalýyor.
Bir daha soralým Ömrün karþýsýna eriyip gidemeyecek ne koymalý? Ýzmir’e sabun köpüðünden giysiler dikmeden önce nasýl bir kreasyon planý yapýlmalý?
Herkes için saðlýk, herkes için duyarlýlýk, herkes için hoþgörü herkes için uzlaþma nasýl hazýrlanmalý?
Kayýp sevgili Expo 2015
Yeniden sarýlacaðýmýz sevgi-li-leri-mizi nasýl yarat malý?
Sevgi ile yaratacaðýmýz hedefleri yeniden gözden geçirerek iktidar, muhalefet, yerel, ulusal, evrensel farký gözetmeden uzlaþarak, anlaþarak, sýnýrlarýmýzý kaybetmeden, sinirimizi, öfkemizi kontrol ederek, farkýnda olduðumuz farklýlýklarýmýzý yitirmeden, demi saðlam demokrasi anlayýþýmýzla, altý fokurdayan çaydanlýktan alevin altýný kýsarak usul usul tadýnda
bir taze çay ile herkes için yeni bir fikir yaratalým. Çay içelim ve kentimizi, kendimizi konuþalým. Sükunetle, olgunluk ve deneyimle hazýrlanalým geleceðe.
Herkes için saðlýk, herkes için farkýndalýk dileyelim.
Ýzmir’in ünlü boyozlarý gibi pul pul dökülmesin üzerimizden kendi üzerimize yapýþtýrdýðýmýz kristal taþlar. Kumru gibi gitti bizim yusufçuk, expocuk demeyelim. Expo bir kuþ deðildi…
Politik çitten atlayamayan Ýzmir mi?
Homurdanmanýn iyi olduðu zamanlardayýz. Ýzmir kentlisinin taleplerinin, þehrin kendi ihtiyaçlarý karþýsýnda dikkate alýndýðýna iþaret ediyor belki de tüm bunlar. Ýzmir efeleþmeden ele almak zorunda yaþadýklarýný. Efeler el ele tutuþmadan oturamaz artýk sofraya.
Bir þehir kendi halkýnýn dertlerinden söz ederken mutlaka bunlara çözüm getirilmesi anlamýnda mutabýk kalýr. Ayný diller ayýrýrken insanlarý ayrý dillerde nasýl anlatýrsýn memleketimizdeki bu garip havayý? Bindiðimiz dal Expo, kestiðimiz dal Expo bir yandan da.
16.Yüzyýl da Ýzmir þehrinin ilk beþ mahallesinden en büyüðü Faikpaþa, bugün Basmane semtinin arkasýnda saklý duran, geçmiþte altýn renkli parklar ve bahçelere, rengarenk çiçeklere, mermer havuzlara, beþyüz yýllýk çýnar aðaçlarý ile geleceðe ýþýk býrakan o güzel semtlerimize uðrayalým bugün.
Unuttuðumuz sokaklara bakalým. Yaþadýðýmýz yerlere öðretmen olalým bugün.
Aydýnlanmanýn ýþýðýný kendi köyümüzde yakalým.
Pervin Mýsýrlýoðlu
01-Nisan-2008 Urla
