Okullarda bisiklet eğitimi - Aydan Çelik
23 Eylül 2010 21:44
Bu hafta okulların açılmasını da vesile bilerek, yakın zaman önce gelen bir mektubu sizinle paylaşmak istiyorum.
Aylin Koç, Türkiye’nin en kapsamlı bisiklet sitelerinden biri olan www.cyclingtr.com’un yöneticilerinden. Aynı zamanda fotoğrafta gördüğünüz şahane canlının, Ata’nın annesi.
Aylin Hanım, bundan üç yıl önce trafik kazasında hayatını kaybeden bir çocuğun haberini okuduğunda çok sarsılmış ve eğitim sistemindeki boşluğa dikkat çekmeye karar vermiş.
İki yıl boyunca yerel gazetelerde çıkan haberleri ve trafik raporlarını izlemiş, çocukların hayatın önemini ve ölümün anlamını bilmeden trafik içerisinde bisiklete bindiklerini fark etmiş.
Okullarda gönüllü olarak bisiklet dersi vermeye başlamış. Mersin’de de ilk mezunlarını veren bisiklet dersi hocası Mehmet Özbay’ın öğrencilerine madalya sponsoru olmuş.
Dilerseniz hikâyenin kalan kısmını Aylin Koç’un kendisinden dinleyelim:
“...Yetişkin olduğumuzda ehliyet kurslarına katılır, trafiği/kuralları öğrenir, bir dizi sınavdan geçer ve trafiğe çıkış hakkı olan ehliyetimizi alırız.
Peki, bisiklet öyle mi? Ülkemizde bisiklet bir oyuncak muamelesi görür. Anne babalar ‘çocuğum 3-4 yaşına geldi, artık ona bir bisiklet alayım’ mantığıyla hareket ederler.
Aileler işlerinin orada bittiğini düşünürler. Çocuklara bu konuda ciddi bir eğitim verilmesi gerektiğini düşünmezler.
Bisiklet oyuncak değildir. Hiçbir çocuk oyuncağı ile trafikte araçlar arasında can güvenliğini riske edilerek oyun oynanmıyor.
Dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde geniş bisiklet yolları olmasına rağmen, okullarda bisiklet dersi veriliyor, çocuklar bu konuda bilinçlendiriliyor.
Burada ailelere düşen görevler de var: Çocuğunuza kask, güvenlik, denge çalışmaları, trafik eğitimi verdiyseniz dahi yine de okulunuzdan trafik ve bisiklet dersi talep edin. Bu ihtiyacın fark edilir olmasını sağlamak ve çocukların okullarda ders olarak trafik ve uygulamalı bisiklet dersi almasının sağlanmaya çalışılması müfredata sokulması için önce toplumsal farkındalık ve velilerin okullardan talep etmesi gerekiyor.
Bu konuda ülkemizde bazı adımlar atıldı. Veli talepleri ile birkaç ilde başlatılan bisiklet dersleri ilk mezunlarını verdi.
Ama bu yeterli değildir. Okullardan bisiklet dersi talep etmenin yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı’na elektronik postalar yazarak taleplerimizi belirtebiliriz.
Bu çalışmaları ve özveriyi sadece kendi çocuğumuzu düşünerek değil, tüm çocukların durumunu düşünerek, hayatını kaybeden çocukları düşünerek başlatmalıyız...”
Doblo’lu katiller
Aylin Hanım’ın söyledikleri bunlar. Katılamamak mümkün mü? Bazı dostlarımız memleketin bu kadar kara bir gündemi varken, bizim uğraştığımız konuları “gereksiz” bulabilir. Oysa hayat bir bütün. O bütünlüğü kaybetmeden mücadele etmek durumundayız.
Biliyorsunuz Hakkâri’nin Geçitli Köyü’nde geçen hafta yapılan mayınlı saldırıda dokuz kişi hayatını kaybetti. Olayı gerçekleştiren katillerin siyah renkli iki Fiat Doblo’ya binerek kaçtığı söyleniyor.
Bundan yaklaşık üç ay önce, Ankara’da Gölbaşı yolunda bisikletçi kardeşimiz Çağatay Avşar’a çarpıp, ölümüne sebep olan araç da bir Fiat Doblo idi. Vişneçürüğü rengindeki Doblo ve sürücüsü halen bulunamadı.
İnsan bu tür benzerliklerle karşılaşınca, “Acaba Doblo, şu sıralar katillerin gözde aracı mı” diye sormadan edemiyor...
Malum; bu köşenin adı Şeytan Arabası...
Hasan Söylemez Sergisi
Bisikletiyle parasız bir halde Türkiye’nin sınır illerini dolaşarak fotoğraflar çeken Hasan Söylemez, ilk sergisini 25 eylülde Trabzon Sanat Evi’nde açıyor. Sergiden elde edilen gelir Kansere Umut Vakfı’na bağışlanacak.
www.aydancelik.com
Taraf
