Bu kan davası değil başka bir şey
06 Mayıs 2009 14:19
Töre cinayetleriyle ilgili araştırmalarıyla tanınan sosyolog Doç. Dr. Mazhar Mazlı ile 400'ü aşkın kan davasının barışla sona ermesini sağlayınca dünyanın saygısını kazanan ve AFP ajansı tarafından Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilen ilkokuldan terk Diyarbakırlı 'barıştırıcı' Hacı Sait Şanlı'nın Mardin'deki katliamla ilgili ortak tespiti şu: “Bu kan davası falan değil. Başka bir şey. Ve bölgede bir ilk.”
Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mazhar Bağlı’ya göre yaşanan bir anlamda ‘şiddetin modernleşmesi’: “Buradaki (kan davası ve namus türü) cinayetlerin deyim yerindeyse ‘racon’u vardır. Bu tam bir katliam. Bu olay zarar vermenin, kan gütmenin ötesinde. Toplumsal şiddet ya da cinnetle ilgili olabilir. Sadece bölgesel olarak değerlendirirsek eksik kalır. Bunu modernleşmeyle bağlantılı düşünmek lazım. Sanki insan doğasında hiç şiddet yokmuş gibi algılama var. Oysa şiddet vardır, öğrenilmiştir. Medya dünyadaki şiddet örneklerini sunarak, model alma durumunu beraberinde getirir. Toplu baskınlar, saldırılar... Hatta belki diziler bile etkili olabilir. Böyle bir vaka ilk kez duyuruyorum.”
Gönüllü barış elçisi Hacı Sait Şanlı ise olayı bir soykırım olarak niteledi. Şanlı çözüm önerilerini sıraladı:
“Bu davayı kınıyorum. Bu bölgede her köyde barış komitesi kurulması lazım. Bunlar kurulsaydı bu davalar bu kadar büyümezdi. Barış komitesinde köy muhtarı, köy öğretmeni, imamı, köyün dört kanaat önderi olmalı. Yüzlerce böyle dava var. Böyle çözülecekler. Bu komitenin yapacak üç şeyi var. Bir, köyde berdel meselesi kalkmalı, iki, çocukların görüşleri alınmadan evlendirilmeyecek, üç hiçbir köyde resmi nikâhsız bir aile kalmayacak. Mardin’deki canavarlık, insanlıkla ilişkiyi kesmiş bunlar. 18 yıldır korucu olmuşlar. Bu korucular toplumdan silinmişler. Başka köylere, topluma karışmıyorlar. İçlerine kapalılar, eğitimleri yok. Bu vahşet Güneydoğu’da, ülkemizde bir ilk. Bu bir soykırımdır. Devletin koruculuk sistemini de bir düşünmesi lazım. İki kardeşin eline silah veriliyor. Birbiriyle karşı karşıya getiriliyor. Otomatik silah olmasa bir iki kişi vururlardı. Koruculuk meselesinin ülkemizden mutlaka kalkması lazım.”
Radikal
