NUH'UN GEMİSİ MANİFESTOSU - 6
29 Mart 2019 20:57 / 4267 kez okundu!
"Vanlı, Mardinli, Hakkârili, Diyarbakırlı, Siirtli, Tuncelili, Şırnaklı dostlarıma, arkadaşlarıma, bölgedeki Kürt, Arap, Türk tüm kardeşlerime sesleniyorum:
Özeleştiri yapmadan, PKK’yi silah bıraktırmaya uğraştıklarını sahici biçimde göstermeden HDP’ye yeniden şans vermeyiniz!
Çocuğunuzun önünde yeniden bombalar patlamasın, kurşunlar uçuşmasın, dükkanlar haraca bağlanmasın, iş yerleri ve evler yakılıp yıkılmasın, hendekler kazılmasın, gençler ölmesin diye HDP’ye bu kez şans vermeyiniz!
Sizin barış ve huzur arayan sivil vatandaşlar olarak onlara yapacağınız en önemli eleştiri, oyunuzu bu seferlik onlardan uzak tutmak olacaktır.
Onlara vermeyeceğiniz her oy, size barış ve huzur olarak geri dönecektir. Oylarındaki anlamlı bir düşüş belki onları da kendine getirebilir. En demokratik hakkınız olan oy kullanma yoluyla, bir dönem sempati duyduğunuz, oy verdiğiniz o partiyi yeniden sahici barış yoluna döndürebilir; şiddet ile, terör ile, silah ile aralarına gerçek bir mesafe koymalarını sağlayabilirsiniz. Hendekçilere, açtıkları tünellerle evlerinizi delik deşik edenlere; 15 yaşındaki zorbalara dükkanlarınızı kapattıranlara; yüzbinlerce yerli, yabancı turistin ayağının Van’dan, Mardin’den çekilmesinden sorumlu olanlara en demokratik biçimde uyarıda bulunma şansınız var.
Lütfen bu şansınızı, bu tarihi dönemeçte boşa harcamayınız.
Bir oy ile bu kadar büyük bir etki yaratmak her döneme, herkese nasip olmaz.
Senin bir oyun, gönül coğrafyamızda bir kelebeğin kanat çırpması gibi olacak, inanılmaz bir etki yaratacaktır. Binlerce gencin, çocuğun ölüme itilmesinin de önüne geçmiş olacaksın. Doğru yönde kullanacağın bir oyla, teröre son verme şansın var.
Oy verirken önünde iki yol var: Tüm Mezopotamya’ya, tüm coğrafyamıza barış getirecek onurlu bir karşı çıkış mı, yoksa PKK’nin, Kandil’in hesaplarının basit bir aleti durumuna düşmek mi?
Bu soruya siz acilen olumlu yanıt vermedikçe; yarın çocuklarınıza şiddeti, canlı bombacılığı, fedai intiharcılığı, çocuk askerciliği, gerilla özentiliğini, dağa çıkma romantizmini miras bırakmış olacaksınız. Meseleye buradan bakmaz isek, kendimizi de çocuklarımızı da ülkemizi de üzmeye devam ederiz...
HDP saflarında cesur bir özeleştiriye, atılımcı bir yenilenmeye hiç bu günkü kadar ihtiyaç olmamıştı. Bir tek oyla siz bu dönemin kapısını açabilirsiniz.
Dağlarda ya da hapislerde, ülke içinde ya da dışında, Kürt ya da Türk gençlerinin ölümlerine dur demenin biricik yolu da aslında budur.
HDP`li kardeşim, bir oyla, teröre son ver, huzurunu savun!
>> Manifestonun tamamı için tıklayınız
****
NUH’UN GEMİSİ MANİFESTOSU – 6
DOĞRU YÖNDE KULLANILACAK BİR OYLA, BÖLGEDE TERÖRE SON VERME ŞANSI VAR!
31 Mart Pazar günü Türkiye tarihi bir yerel seçim yaşayacak.
Birbirine hiç benzemeyen partilerin (CHP, HDP, İYİ PARTİ, SAADET), sadece iktidarı yerinden etmek için geliştirdiği gevşek ittifak; HDP’nin “Kürdistan’da kazanacağız, Batıda ise AKP’ye ve MHP’ye kaybettireceğiz” biçimindeki çağrısıyla amacını net biçimde ortaya koydu. Bölgemizdeki, sınırlarımızdaki gelişmelere de baktığımızda açıkça anlaşılıyor ki, bu seçimler normal bir yerel seçimden daha önemli hale geldi. Bu halk elbette ki geleceğini bu kadar sefil bir cepheye, çömezlere, Kandil’in batıda da şubesini açacak olanlara bırakmayacaktır.
HDP`li kardeşim, bir oyla, teröre son ver, huzurunu savun!
Çünkü Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, PKK’ye değil her görüşten halka hizmet için kayyumların belediyeleri, düzene soktuğu sırada; HDP çevresi, belediye seçimlerinde hamle yaparak yeniden hendek işine soyundu.
Oysa Ak Partili hükumetler devletin geçmişteki yanlışını anlamış, Kürtçe üzerindeki yasağa son vermek başta olmak üzere çok sayıda tarihi değişikliğe imza atmıştı. Elini taşın altına sokan Recep Tayyip Erdoğan “baldıran zehiri içmeyi göze aldım” demiş ve çözüm sürecini başlatmış, barışma yolunu açmıştı.
İlk başta silah bırakacakmış gibi davranan, ancak “Kuzey Suriye’de devlet ihtimali biçimindeki elma şekeri ”ne kanan PKK/HDP yönetimi silah bırakmadı, Türkiye’ye karşı şiddetten, canlı bombacılıktan vazgeçmedi ve Türkiye’deki bu tarihi şansı hendeklere gömmeyi tercih etti. Sonrasında Türkiye’de, Suriye’de ve Irak’ta yaşadığı yenilgiler nedeniyle PKK/HDP çevresi yeniden barış süreci istemeye başladı çünkü elma şekerinin elde sadece sopası kalmıştı.
Oysa herkes biliyor ki küstahlıkla hendeklere gömdükleri şans bir daha onlara aynen verilemez. Önce İmralı Adası’na, sonra Kandil’e gitmek, mektuplar taşımak, ardından ülkede basın açıklamaları yapmak fırsatlarını, hor kullandılar, kibirle bu şansın üstünde tepindiler. Şimdi özeleştiri bile yapmadan eski konumlarına dönmek istiyorlar. Bunun olanaksızlığını anladıkça da hırçınlaşıyor, eski günleri mumla arıyorlar, ölüm oruçlarıyla, gençleri intihara zorlayarak sahte mağduriyetler yaratmaya çalışıyorlar.
Bilinmeli ki, ayrılıkçı bir terörist silahlı yapının legal vitrini olmayı kabullenen HDP gibi bir parti; dünyanın her yerinde yasal alanda ancak bir koşulla kendisine yer bulabilir: Silahlı hareketi yasal alana çekmek, silahların gömülmesini sağlamak. Bu yolda çalışmayanların, terör örgütünün sözcüsü, haber bülteni gibi davrananların demokrasiden yararlanma hakkı yoktur.
Vanlı, Mardinli, Hakkârili, Diyarbakırlı, Siirtli, Tuncelili, Şırnaklı dostlarıma, arkadaşlarıma, bölgedeki Kürt, Arap, Türk tüm kardeşlerime sesleniyorum:
Özeleştiri yapmadan, PKK’yi silah bıraktırmaya uğraştıklarını sahici biçimde göstermeden HDP’ye yeniden şans vermeyiniz!
Çocuğunuzun önünde yeniden bombalar patlamasın, kurşunlar uçuşmasın, dükkanlar haraca bağlanmasın, iş yerleri ve evler yakılıp yıkılmasın, hendekler kazılmasın, gençler ölmesin diye HDP’ye bu kez şans vermeyiniz!
Sizin barış ve huzur arayan sivil vatandaşlar olarak onlara yapacağınız en önemli eleştiri, oyunuzu bu seferlik onlardan uzak tutmak olacaktır.
Onlara vermeyeceğiniz her oy, size barış ve huzur olarak geri dönecektir. Oylarındaki anlamlı bir düşüş belki onları da kendine getirebilir. En demokratik hakkınız olan oy kullanma yoluyla, bir dönem sempati duyduğunuz, oy verdiğiniz o partiyi yeniden sahici barış yoluna döndürebilir; şiddet ile, terör ile, silah ile aralarına gerçek bir mesafe koymalarını sağlayabilirsiniz. Hendekçilere, açtıkları tünellerle evlerinizi delik deşik edenlere; 15 yaşındaki zorbalara dükkanlarınızı kapattıranlara; yüzbinlerce yerli, yabancı turistin ayağının Van’dan, Mardin’den çekilmesinden sorumlu olanlara en demokratik biçimde uyarıda bulunma şansınız var.
Lütfen bu şansınızı, bu tarihi dönemeçte boşa harcamayınız.
Arşivlerde kalmış mağduriyetlere sığınarak timsah göz yaşları dökenlerle; aranıza mesafe koyma şansınız var. Siz bu mesafeyi oyunuzla onlara hissettirirseniz, emin olun onlar da silahlı şiddet ile aralarına mesafe koymak için mecburen adım atacaklardır. Kime oy verdiğinizi sadece siz bileceksiniz. Bu adım da sizin için, çocuğunuz için, eviniz, iş yeriniz, mahalleniz, kentiniz, ülkemiz için iyi olacaktır. Türklerle Kürtlerin ülkemizdeki birliği, tüm coğrafyanın kaderini iyilik adına değiştirecektir.
Vanlı hemşehrilerim, Mardin, Şanlıurfa, Bingöl, Hakkâri ve Şırnak’taki dostlarım, arkadaşlarım, bölgedeki Kürt, Türk, Arap tüm kardeşlerim!
Bir oy ile bu kadar büyük bir etki yaratmak her döneme, herkese nasip olmaz.
Senin bir oyun, gönül coğrafyamızda bir kelebeğin kanat çırpması gibi olacak, inanılmaz bir etki yaratacaktır. Binlerce gencin, çocuğun ölüme itilmesinin de önüne geçmiş olacaksın. Doğru yönde kullanacağın bir oyla, teröre son verme şansın var.
Oy verirken önünde iki yol var: Tüm Mezopotamya’ya, tüm coğrafyamıza barış getirecek onurlu bir karşı çıkış mı, yoksa PKK’nin, Kandil’in hesaplarının basit bir aleti durumuna düşmek mi?
Bu soruya siz acilen olumlu yanıt vermedikçe; yarın çocuklarınıza şiddeti, canlı bombacılığı, fedai intiharcılığı, çocuk askerciliği, gerilla özentiliğini, dağa çıkma romantizmini miras bırakmış olacaksınız. Meseleye buradan bakmaz isek, kendimizi de çocuklarımızı da ülkemizi de üzmeye devam ederiz...
HDP saflarında cesur bir özeleştiriye, atılımcı bir yenilenmeye hiç bu günkü kadar ihtiyaç olmamıştı. Bir tek oyla siz bu dönemin kapısını açabilirsiniz.
Dağlarda ya da hapislerde, ülke içinde ya da dışında, Kürt ya da Türk gençlerinin ölümlerine dur demenin biricik yolu da aslında budur:
PKK, Türkiye’ye karşı savaşmaktan vazgeçtiğini açıklamalı; güçlü bir özeleştiri ile tüm izleyenlerini demokrasi, özgürlük, barış, refah ve adalet için Türkiye ile birlikte çalışmaya davet etmelidir!
Böyle bir adım hem Türkiye’nin hem de tüm Mezopotamya’nın kaderini değiştirir. Suriye’de umut oluşur; ölümlerin, savaşların, gözyaşlarının çoğu anında biter...
Bu yüzden, bu seçimlerde oylarınızı bu kez PKK’nin silah bırakmasına yol açacak biçimde kullanınız ki çevrenizdeki şiddet ve kirlilik son bulsun.
İş yerimizi, refahımızı, çocuğumuzu, özetle hayatımızı savunmanın bundan daha iyi yolu olabilir mi? Bunu bugün de yapamayacaksak ne zaman yapacağız?
Çocuklarımıza silah ve şiddet içermeyen bir ülke mi yoksa USA-İSRAİL çizgisindeki hendekçilerin, canlı bombacıların, gerilla özentilerinin, fedai tugaylarının at oynattığı bir ülke mi bırakacağız? Seçim bizim…
Doğru yönde kullanılacak bir tek oyla, bölgede teröre son verme şansımız var!
O gün, bu gündür.
Hayatını ıskalama!
Vesselam.
Nuh’un Gemisi
29 Mart 2019
İstanbul
Son Güncelleme Tarihi: 30 Mart 2019 21:07
