Başbakan ve Kürt Sorunu

09 Mart 2012 14:05 / 2187 kez okundu!

 


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin genişletilmiş il başkanları toplantısında, "Kürt Sorunu"na lütfedip değinmiş, “Kürt Meselesi (sorunu) konusunda şu ana kadar aldıkları yoldan söz ettikten sonra, aynı istikamette yollarına devam edeceğini…” söylemiştir.

Büyüklerimiz boşuna “Hafıza-ı Beşer Nisyan İle Maluldur!” dememişler. Ben de bu ünlü söze dayanarak hafızamı yoklamağa başladım.

AKP, 2002 genel seçimlerini kazanıp iktidar olduktan sonra, Avrupa Birliği sürecine hız verdi. Avrupa Birliğince yerine getirilmesi amacıyla, Türkiye'ye muktesebatlar ve Kopenhag siyasi kriterleri gibi koşullar sunulmuştur.

Kopenhag siyasi kriterleri, genellikle sosyal ve kültürel haklarla ilgili kriterlerdir. Farklı kültürlerin gelişimi önündeki engellerin kaldırılmasına yöneliktir. Bu vesileyle Kürt dili ve Kürt kültürü üzerine konulan yasaklar kısmen kaldırılmıştır.

Hızlı koşan çabuk yorulur misali, AB yolunda başlayan bu atılım, yerini rehavete bırakıp, mehter marşı gibi bir ileri iki geri devam ediyor…

Sayın Başbakan, 2005 Ağustosun'da, Diyarbekir'de yaptığı konuşmada “Sorunun adını doğru koyalım. Bu sorun Kürt Sorunudur(!), sadece Kürtlerin değil hepimizin sorunudur. Bunu çözmek boynumuzun borcudur!...” diyerek Kürtlerin takdir ve sempatisini kazanmıştır.

Yine sayın Erdoğan muhalefetin tüm ısrarlarına rağmen Güney Kürdistan’a karşı bir askeri operasyona sıcak bakmamıştır! Erdoğan’ın bu tavrı 2007 genel seçimlerine kadar sürmüştür.

Dananın kuyruğu 2007 genel seçimlerinden sonra koptu. Kapatılan Demokratik Toplum Partisi her türlü engellemelere karşı, bağımsız girdiği seçimlerden başarıyla çıkarak, 22 milletvekiliyle mecliste grup kurdu. 2007 genel seçimlerinden sonra, "Kürt Sorunu"nda AKP’nin tavrı olumsuz yönde değişmeye başladı.

Sayın Başbakanın, "ya sev ya terk et" sloganını çağrıştıran “Beğenmeyen çekip gider!” türündeki konuşması ile bir mitingten dolayı, “Kadın da olsa çocuk da olsa, güvenlik kuvvetleri gerekeni yapacaktır!” gibi konuşmaları büyük tepki toplamıştır. Bu konuşmalara tepki gösterdiği söylenen AKP genel başkan yardımcılarından Mirdengir Mehmet Fırat, genel başkan yardımcılığından istifa etmiştir!

Filistinlilere göz yaşı döküp, methiyeler dizip mücadelelerini haklı gören Başbakanın, Kürtlere karşı olan bu olumsuz tavrı sonucu bölgede, kadınlar ve çocuklar, gaz bombalarına maruz kalıp coplanmışlardır! Bu olaylar sonucu, Başbakana karşı duyulan güvende kırılmalar olmuştur!...

Kürtler arasında ve bölge de itibar kaybeden AKP hükümeti, alelacele hemen 2009’un Ocak ayında TRT 6’yı devreye soktu. Çünkü önünde 2009 yerel seçimleri vardı! TRT 6’nın, halen yasası ve yönetmeliği çıkmış değildir. Buna rağmen, desteklenmesi gereken önemli bir gelişmedir. Çünkü, resmi söylemde yapılan inkar politikalarına karşı vurulmuş bir darbedir!

2009 yerel seçimlerinde DTP’nin bölgede büyük başarı göstermesi sonucu iyice çileden çıkan AKP yönetimi, KCK adı altında seçilmiş belediye başkanlarına, belediye meclis üyelerine ve il meclisi üyelerine karşı operasyonlar başlattı. Bilindiği gibi, Demokratik Toplum Partisi Anayasa Mahkemesi’nce kapatıldı. "Kürt Sorunu"ndan dolayı kapatılan onlarca partinin vermiş olduğu tecrübeyle, Kürt siyasetçileri hemen yedekte duran BDP’yi devreye sokarak meclisteki gruplarını korudular.

Yeri gelmişken belirtmekte fayda var; AKP hakkında açılan kapatma davasına, kapatılan DTP tepki gösteriyordu. AKP de aleyhine açılan davadan dolayı sürekli ve haklı olarak da yargıyı eleştiriyordu. DTP konusuna gelince, AKP’lilerin sesi çıkmadı ve yargı kararlarına saygılıyız dediler! Bu çifte standartlı tutum da AKP’ye duyulan güveni sarsmıştır!

Günümüze gelince, “KÜRT AÇILIMI” adında bir içi boş proje sunuldu! Matematikçiler boş kümeleri iyi bilirler. AKP hükümetinin sürekli ismini değiştirdiği ve son haliyle milli birlik ve kardeşlik açılımı adını alan bu projenin, matematikteki boş kümelerden farkı yoktur! Anadilde eğitim, Kürtçe'nin kamusal alanda kullanılması ve eşit vatandaşlık esasına dayalı herhangi bir ibareye rastlanılmıyor. Kısacası içi boş olarak ortaya atılmış, fotokopi kağıdından farkı olmayan boş bir projeyle mi "Kürt Sorunu" gibi devasa bir sorun çözülecek?

Almanya'da, anadilde eğitimi savunan ve asimilasyonu bir insanlık suçu sayan Başbakan Erdoğan, Türkiye'ye geldiğinde ayağının tozuyla da “Kimse bizden Ana dille eğitim filan istemesin, tek devlet tek millet ve tek dil…” diye demeçler vermeğe başladı!

Yukarıda da yazdığım gibi, 2005’te Diyarbekir'de "Kürt Sorunu" vardır diye kabul eden Başbakan Tayyip Erdoğan, 2011’de medyada yaptığı konuşmalarda, Muş’ta yaptığı seçim konuşmalarında, “Kürt Sorunu diye bir sorun yoktur, Kürt kardeşlerimin sorunları vardır. Bu da işsizliktir…” gibi konuşmalar yaparak, sosyal ve kültürel bir sorun olan devasa "Kürt Sorunu"nu, işsizlik gibi ekonomik soruna indirgemiştir!

Sayın Erdoğan’ın himmetiyle politikaya atılan ve içişleri bakanı olan İdris Naim Şahin de, “Bakıyorum bakıyorum Kürt Sorunu diye bir sorun göremiyorum…” diye bilimsel değerlere dayalı bir açıklama yapmıştır!

Şimdi de sayın Erdoğan, "Kürt Meselesi" diyor! "Mesele" ve "Sorun" anlamdaş kelimelerdir, aynı anlama gelir. Başbakan'ın bazen kabul ettiği ve bazen de kabul etmediği paradoksal, çelişkili bir kavram haline getirdiği "Kürt Sorunu"nu her ne hikmetse himmet edip atadığı bakanı görmüyor!

Bizler vatandaş olarak kime inanalım, Başbakan'ın paradoksal çelişkili açıklamalarına mı, yoksa bilimsel verilere dayanarak "Kürt Sorunu"nu göremeyen İdris Naim Şahin’e mi?

Bülent Arınç, uzun yıllar Kürt dili ve kültürüyle ilgili yapmış olduğu bilimsel araştırmalar sonucu, “Kürtçe Medeniyet dili değildir” gerçeğine vararak, bilim tarihindeki sarsılmaz yerini almıştır!

Kısacası, AKP ve kurmayları, inkara dayalı bu paradoksal çelişkili politikalarıyla mı, iki asırlık devasa bir sorun olan, "Kürt Sorunu"nu çözecekler? AKP’nin yaptığı, sorunu çözme adı altında, ertelemekten başka bir şey değildir!

AKP ve kurmayları şunu iyi bilsinler ki; Kürtler, kralın çıplaklığını gayet iyi görüyorlar!...


Erkan ARSLAN

09.03.2012

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.