Tecavüz serbestliği - Esmeray

Ve tecavüz... Kamuoyunca bilinen Bingöl’deki tecavüz olayı... Beş uzman çavuş 15 yaşındaki bir kıza tecavüz ediyor; mahkeme bir kişiyi tutukluyor ve diğerlerini serbest bırakıyor. Tecavüz dur durak bilmiyor...

Sonra Bursa’dan bir haber geliyor. Vatan gazetesinin internet sitesinde karşılaştığım haberde şöyle deniyor: “60 kişi 15 yaşındaki bir kıza tecavüz etti.” Saymakla bitmez...

Gelelim işin hukuki boyutuna. Mahkemelerin kararı adeta tecavüzcüyü korumaya yönelik! Hâkim ya da yargı ya da her kimse karar vericiler, iyi hâli gözönünde bulundurarak cezada indirime gidiyorlar. Ayol şimdi tecavüz eden, bu kadar ağır bir suçu işleyen, hâkimin karşısında “evet hâkim bey, ben yaptım” der mi? Tabii ki el pençe divan duracak! Neye göre iyi hâl diyorsunuz Hâkim Bey? Mahkemeler daha da ileri giderek ya beraat kararı veriyor ya da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıyorlar. Hem de çocuk tecavüzcülerini serbest bırakıyorlar! Peki, bu hâkimler, savcılar, bu karar vericiler bu adamların başka çocuklara tecavüz etmeyeceğinin garantisini veriyorlar mı? Neye göre serbest kalıyor bu insanlar? Geçenlerde avukat bir arkadaşımla konuştuğumuzda; tecavüze uğrayıp iki ay üç ay sonra ya da beş ay sonra mahkemeye başvuranlara şöyle bir şey diyorlarmış: “Geç başvurulduğu, geç bildirildiği için Hâkim bu durumu ‘rızası var’ diye değerlendiriyormuş.” Bu ne şimdi ayol? Kolay mı bir kadının hemen tecavüze uğradığında, söylemesi! Karakola gitse polisin tavrı belli, annesine babasına korkudan anlatamıyor. Ne ile karşılaşacağını bilmiyor. Ayrıca toplumumuzun yapısı ve bu konulardaki tutum ve davranışları gözönüne alındığında, artık böyle zulme uğrayan kadınlar bunu anlattıklarında kendilerinin sorgulanacağını ve hiçbir sonuç almayacaklarını bile düşünüyorlar ve korkuyorlar. Yüzde yüz haklı ve mağdur iken, tecavüzcüye yapılmayan muamele mağdura yapılıyor. Bütün bunları neden düşünmüyorsunuz? Demek ki efendiler siz 13 yaşında, 15 yaşında çocuklara, daha reşit olmamış N.Ç. davası örneğinde olduğu gibi, rızası vardır diyebiliyor ya da tecavüzcüleri iyi hâlden cezadan indirim yaparak hukuk yolu ile hatta ve hatta devlet yolu ile koruyorsunuz! Burada söylemeden edemeyeceğim, tecavüzcülerle suç ortağısınız.

Yukarıda da belirttiğim gibi devlet de genel olarak kurum ve kuruluşları ile tecavüze suç ortaklığı yapıyor. Bir kadın “vajina” diyor diye, bir bakanın yüzü kızarıyor. Kadınlar Türkiye’de tecavüze uğruyor, kimsenin yüzü kızarmıyor. Dünya sıralamasında birinciliği zorluyoruz; bunun vahim bir durum olduğunu dert etmeyip pişkin bir şekilde çıkıp tecavüze uğrayan kadınların çocuklarına da biz bakarız diyebiliyorsunuz. Gezi olaylarında başörtülü bir kadının eylemcilerin saldırısına uğradığını dilinden düşürmeyen Başbakan, (tabii ki bu olayda kadının beyanı esastır; o kadın çıkıp böyle bir beyanda bulunduğunda kesinlikle kadının beyanını esas almamız gerekiyor) ülkesinde bu kadar tecavüz vakaları oluyorken, günde ortalama üç kadının tecavüze uğradığı bir ülkenin başbakanı olarak neden konuşmaz? Neden konuşamaz? Hem de bu vakalarda suç, ortada kanıtları ile dururken! Sahi bu konuda Başbakan ne düşünüyor çok merak ediyorum. Buradan bütün kadınlara bu konuyu sürekli gündemlerine almalarının gerekli olduğunu söylemek istiyorum. Herhangi bir tecavüz olayı münferit değildir, tekil değildir! 15 yaşındaki bir kız çocuğuna dokuz gün boyunca tecavüz edecek kelli felli herifler dolu etrafımızda! Artık kadınlar ne duruyorsunuz? Sokağa dökülün ayol!


esmerayozadikti@gmail.com

Taraf

Son Güncelleme Tarihi: 24 Temmuz 2013 16:22

Arkadaşına Gönder Yazdır

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:

0