'Mağdurun işini yokuşa sürerek 12 Eylül'ün hesabı sorulamaz!..'
21 Nisan 2012 15:25
Eşitlik ve Demokrasi Partisi İzmir İl Başkanı Arif Ali Cangı, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’yı yargılayan Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Eylül’ü hazırlayan süreç ile darbe döneminde mağdur oldukları için müdahil olmak üzere başvuranların önemli bölümünün istemini yeterli ve somut belge gösteremediklerini ileri sürerek reddetmesini eleştirerek “Mahkeme bu mantıkla devam ederse, yeterince somut belge yok diyerek, müdahilleri, çok yaşlılar diyerek de Evren ve Şahinkaya’yı evlerine gönderir ve 12 Eylül Davasını paketleyip böylece adliyenin tozlu raflarına kaldırır” dedi.
12 Eylül Davası’nın görüldüğü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin birçok müdahillik istemini reddetmesi çeşitli kesimlerden tepki görüyor.
Eşitlik ve Demokrasi Partisi İzmir İl Başkanı Arif Ali Cangı yazılı bir açıklama yaparak mahkemenin bu tutumunu kınadı ve “Mağdurun işini yokuşa sürerek 12 Eylül’ün hesabı sorulamaz” dedi. “Mahkeme, şayet yeterli ve somut belge sunulursa başvuruları yeniden ele alacağını açıkladı. İdam edilmiş, katledilmiş insanlar ve onlara ait kayıtlar devlet arşivlerinde alenen bulunuyorken, mahkemenin belge peşinde koşmasını ve bu acılı ailelerin müdahillik başvurularını kabul etmemesini akıl ve izanla izah etmek mümkün görünmüyor“ eleştirisini yapan EDP İl Başkanı Arif Ali Cangı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’yı yargılayan Ankara 12. Ağır Ceza mahkemesi, 12 Eylül’ü hazırlayan süreçte ve darbe döneminde mağdur olan ve müdahil olmak üzere başvuranların önemli bölümünün istemini yeterli ve somut belge gösteremediklerini ileri sürerek reddetti. Mahkeme, şayet yeterli ve somut belge sunulursa başvuruları yeniden ele alacağını açıkladı. İdam edilmiş, katledilmiş insanlar ve onlara ait kayıtlar devlet arşivlerinde alenen bulunuyorken, mahkemenin belge peşinde koşmasını ve bu acılı ailelerin müdahillik başvurularını kabul etmemesini akıl ve izanla izah etmek mümkün görünmüyor. Mahkeme bu mantıkla devam ederse, "yeterince somut belge yok diyerek, müdahilleri, çok yaşlılar" diyerek de Evren ve Şahinkaya’yı evlerine gönderir ve 12 Eylül Davasını paketleyip böylece adliyenin tozlu raflarına kaldırır.
Türkiye’nin otuz yılını, binlerce insanımızın hayatını çalan bir dönemin, isteyerek ya da istemeyerek belge arıyoruz denilip, sararmış kâğıtlar arasında görünmez kılınmasına seyirci kalamayız. Toplumu davadan soğutacak, mağdur insanların umudunu kıracak, kaygı yaratacak bürokratik savsaklama ve savrukluklara göz yumamayız.
İnsanlar hayattan koparılmış, ailelerinden sökülüp alınmış, işkence ve ölüm çarkı içinde yok edilmişlerdir. Bunu devletin başına çöreklenen darbeci çeteler ve onların suç ortakları olan çeşitli kademelerdeki görevliler yapmıştır. Osmanlıdan beri bir tavuğun bile kaydını tutmakla övünen bu devletin her bir kurumunda, bu cinayetlerin ve işkencelerin izleri, belgeleri ve kanıtları vardır. Hükümet devletin arşivlerinin açsın. Neyi bekliyor? Mahkeme belgeleri kurumlardan istesin; neyi bekliyor? Mağdurların, kendileri için belge ve bilgi toplayacak memur ordusu mu var? İşi yokuşa sürmeyin, insanların yaralarını bir kez de siz kanatmayın!
EDP olarak her halükarda, ister resmi, ister gönüllü bu davanın müdahiliyiz, takipçisiyiz. Davanın 12. Ağır Cezanın salonunda buharlaşmasına izin vermeyeceğiz. Halka yapılmış bu darbede ağır insanlık suçu işlenmiştir. Bu suç evrensel hukuk ilkeleri bakımından karşılıksız bırakılamaz.
Biz bu ülkede hiç bir şeyin kolay başarılmadığını bilerek, Evren ve Şahikaya ile sınırlı kalmadan, 12 Eylül suçlarının soruşturulması için bütün Türkiye'de suç duyurularında bulunmaya, açılmış olan dosyalara müdahil olmaya devam edeceğiz. 12 Eylül ile derdi olan herkesi duyarlılığını korumaya ve şikâyetçi olmaya çağırıyoruz.
11 Mayıs‘ta yine Ankara’da, yine nöbetteyiz. Mağdurları ve demokrasi sevdalılarını da davet ediyoruz. Kamuoyunun sürekli duyarlılığı, darbecilerin akıbetini belirleyecek ve darbe rejiminin tasfiyesini er geç sağlayacaktır.
Bu dava sahipsiz değil. Darbeciler mutlaka halka hesap verecek!”
