Damgalanan Romanlar ve Cono Ahmet - Eyüp Can

Hükümet paket üstüne paket hazırlıyor, Bursa Valiliği Romanlarla ilgili bir şikâyet üzerine Romanları kategorik olarak resmen aşağılıyor.

Bugün Radikal’in manşetine çıkardığımız haber tek kelimeyle utanç verici.
Hükümet ‘Çingene’ lafını yasaklamak, ders kitaplarında yer alan ‘hırsız, yankesici, kapkaççı’ gibi ayrımcı ifadeleri temizlemek için paket üstüne paket hazırlıyor, Başbakan Erdoğan Abdi İpekçi’de Roman vatandaşlarla bizzat buluşup ‘Roman Açılımı’ yapıyor, Kibariye ile şarkılar söylüyor, ama Bursa Valiliği Romanlarla ilgili bir şikâyet üzerine Romanları kategorik olarak resmen aşağılıyor.
Hem de Meclis’e yazdığı bir yazıyla.
Buyurun Tarık Işık’ın haberinden aktarıyorum...
“Ebu İshak ve Selimzade mahallelerinde yaşayan Roman vatandaşların genelinin yasal gelir getirici herhangi bir sanat ve mesleği yok. Bu nedenle Romanlar, gerek uyuşturucu ticareti ve gerekse kendilerine kazanç sağlayıcı olarak gördükleri hırsızlık, yankesicilik, kapkaç, gasp gibi suçları işleyerek hayatlarını sürdürüyor.”

* * *

Bu yazı sadece Romanlara değil Türk’ü, Kürt’ü, Çerkesi, Lazı, Arap’ı, Romanı halkın iradesini yansıtan Meclis’e de hakaret.
Vatandaş mahallesinde yaşanan sorunlardan dolayı şikâyette bulunmuş.
Valilik bu sorunları nasıl çözeceğini, suçluları nasıl bulacağını anlatmak yerine cevap dilekçesinde Meclis’e Romanların yasal gelir getirici bir sanat ve mesleği olmadığını, bu yüzden de uyuşturucu ticareti, hırsızlık, yankesicilik, kapkaç, gasp gibi suçları işleyerek hayatlarını sürdürdüklerini söylemiş.
Romanlar arasında suça karışan, hırsızlık yapan yok mu?
Elbette var.
Ama aynı şekilde alın teriyle parasını kazanan da var.
Zaten sorun tam da bu...

* * *

Suçluyu suçsuzdan ayırmak, Romanların kimlik, yerleşim ve eğitim gibi yıllardır ihmal edilen sorunlarını çözmek yerine Bursa Valiliği adeta ‘bunlar zaten şöyle hırsız, böyle yankesici’ diyerek damgayı baştan vurmuş.
Çözüm üretmek yerine genellemeci ve ayrımcı bir dille şuursuzca TBMM Dilekçe Komisyonu’na cevap yazmış.
Hükümet adına Faruk Çelik, zamanında başta Bursa tüm Türkiye’de bu ayrımcılıkla çok uğraştı.
Bursa’dan gelen bir siyasetçi olarak acaba valiliğin bu cevabını görünce ne düşünmüştür?
Bir etnik grup için “Genelinin yasal gelir getirici herhangi bir mesleği yok” denir mi?
Arkasından “Uyuşturucu ticaretinden kapkaç ve yankesiciliğe akla gelebilecek tüm suçları işleyerek hayatlarını sürdürüyorlar” diye eklenir mi?

* * *

Çocukluğum Adana’da Romanlar arasında geçti.
Adana’yı ‘Cono Aşireti’ imgesi tüm dehşetiyle kasıp kavururken benim için Conolar şahsen tanıdığım Cono Ahmet ve aynı sırayı paylaştığım torunu Atmaca’ydı.
O okudu, meslek sahibi oldu, abisi Şahmeran bir kavgada yaşamını yitirdi.
Bir kız kardeşi meslek lisesine gitti, diğeri E5’te hırsızlık yaparken kamyon çarpması sonucu öldü.
Hırsızlık, kapkaç, gasp ne bu insanların karakteri ne de kaderi.
İnsanlar hakkında kolaycı ve ayrımcı genellemeler yaparken iyi düşünmek gerekiyor.
Hele de işiniz o insanları yargılamak değil onlara hizmet sunmaksa.

Radikal

Arkadaşına Gönder Yazdır

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:

0