Bırakınız öldürsünler - Ergun Babahan
01 Ağustos 2010 01:24
PKK eylemleri Silahlı Kuvvetlerin kurum olarak siyasete müdahalesini mümkün kılıyor.
PKK sayesinde asker politikaya taraf oluyor, Genelkurmay Başkanı televizyonlara çıkıp uzun uzun konuşuyor, sürmekte olan davalara müdahale edebiliyor.
Kısaca PKK’nın silahlı bir örgüt olarak sahneden çekilmesi askerin bu önemli kozunu elinden alacak gibi görünüyor.
Yani çatışmasız bir ortamın kaybedenlerinden biri, kurum olarak Silahlı Kuvvetler olacak.
Elbette dağda görev yapan erler, subay ve astsubayları hariç tutuyorum.
Onlar belli ki bu oyunda harcanabilecek piyonlar olarak değerlendiriliyor.
Bakın Dağlıca’dan Aktütün’e kadar her baskında ağır ihmaller ortaya çıkarıldı.
Genelkurmay bu baskınları soruşturma sözü verdi ama nedense bunun gereğini yerine getirmedi.
Şimdi daha ağır bir belge var.
Mehmet Baransu dünkü Taraf’ta tüyler ürperten bir faks yayınladı.
Gediktepe baskının ardından “teröristleri çoban sandık” diyen Tuğgeneral Gürbüz Kaya’nın bu açıklamasının eldeki verilere göre doğru olmasının imkansız olduğu ortaya çıkmış oldu.
Çünkü Şemdinli Terörle Mücadele Büro Amiri Başkomiser Ahmet Yiğenoğlu, baskından önce bir faksla baskın istihbaratını vermiş.
Hem de baskından tam 3 gün önce.
Şemdinli Jandarma Komutanlığı da bilgiyi 7. Alay Komutanlığı’na iletmiş.
Buna rağmen hiçbir şey yapılmamış.
Tesadüfe bakın ki, bu baskında tabur komutanı izinliymiş.
Baskın istihbaratı bununla da sınırlı değil.
Sınırdan geçiş yapan PKK’lılar 15 gün önce Heron’lar tarafından görüntülenmiş.
Bölgeye gelen helikopterler bölgeye turistik bir gezi yapıp geri dönmüş.
Yani bir anlamda “bırakınız bassınlar, bırakınız öldürsünler” durumu yaşanmış.
Öcalan’ın “Batı illerinde Türk-Kürt çatışması çıksın” talimatına uygun bir yol izlenmiş.
Sonuçta ihmal veya kasıt sonucunda 11 genç insan öldü ve tüm yurtta öfke dalgası yaşandı.
Taraf’ın haberi “misyonu belli” medya tarafından görülmeyeceği için halkımız aslında kime öfkelenmesi gerektini biraz gecikmeli öğrenecek.
Ama mutlaka öğrenecek.
Çünkü artık mızrak çuvala sığmıyor.
Yüksek Askeri Şura’da Balyozcu komutanlarla birlikte ihmalcilerin de tasfiye edilmesinin zorunlu olduğunu gösteren bir tablo.
Siyasi iktidar artık skandal boyuta varan bu ihmallere karşı tavır almak ve hesabını sormak zorunda.
Türkiye’de egemenlik kayıtsız şartsız milletinse Meclis devreye girmeli ve bu karakol baskınlarını soruşturmalı.
Sonuçta ölenler onları seçen halkın evlatları.
Öncelikli sorumlulukları onlara karşı.
Vatan “Kılıçdaroğlu CHP’yi değiştiriyor” manşeti atmıştı pabuç kadar.
O zaman çıksın ortaya, bu baskınların kasıtlı ihmallerin hesabını sorsun.
AK Parti ve hükümeti bu çocukların canının hesabını sormaya zorlasın.
Emekli de olsa genelkurmay başkanlarından muhtıra hesabı sormak önemli.
Desteklenmesi gereken bir tavır.
Ancak daha önemli olan görev başındakilere de hesap sorabilmek.
Kılıçdaroğlu’ndan bu konuda da öncülük bekliyoruz.
Haydi seçilmişler, bu çocuklar öldükleriyle kalmasınlar.
Hesabı sormak sizin boynunuzun borcu...
Ergun Babahan/Star
31.07.2010
